Bölgemizde üçüncü dünya savaşının provası yapılırken dünya dengelerinde ağır ama önemli değişimler yaşanıyor. Filipinler Devlet Başkanı Duterte Obama’ya küfürleri ile basına konu olurken, bundan öteye açıklamalar da yaptı. Amerikan üslerini
Erdoğan yaptığı açıklamalarla sanki dış politikada da OHAL geçerliymiş; içeride egemen olan keyfilik ve yağma, aynı kolaylıkla bölgede de uygulanabilirmiş gibi davranıyor. Bu çılgınlığın bir nedeni olmalıdır. İçerideki yağma tüm
Erdoğan yine esip gürlüyor. Musul üzerine koparılan gürültü bir yana “terörle mücadelede yeni strateji”den söz edilmeye başlandı. Bu konuda Yeni Şafak’ta yazılanlar stratejinin derinliğini bütün açıklığıyla ortaya koyuyor: “AK Parti’li
Erdoğan en küçük muhalif sesten bile niye korkuyor? Yakın gelecekteki olayları kontrol edemeyeceğini düşündüğü için! Denetleyemeyeceği olaylar görünmesin diye ortalığı karartıyor. Karartmak için elinde bir kaç yol var. Doğrudan medyayı
Washington’a inanacak olursak Amerikan uçakları Deyr ez Zor’daki Suriye’ye ait üssü hatayla bombalamıştır. Hava saldırısı bir saat sürüyor, elliden fazla saldırı yapılıyor ve bunun hata olduğuna dünyanın inanması isteniyor. Deyr
Cumhuriyet, doksanıncı yılında kararnameler cumhuriyetine dönüştü. İdeolojik çimentosu parçalanmış, siyasal sistemi çökmüş durumda olan cumhuriyetin “yeniden yapılanması” kaçınılmaz… Ancak bu büyük siyasal adım nasıl atılacaktır ve “yeni” cumhuriyet neye benzeyecektir?
Cerablus operasyonunun yeni perdesi açılmak üzeredir. Ankara destekli ÖSO güçleri Cerablus’un güneyine sarkıp SDG ile çatışmaya girince Washington’dan ilk uyarı geldi. “ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Peter Cook, New York
Başbakan, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Suriye ile ilgili yaptığı açıklamada 14 Temmuz günlerini hatırlattı. “Türkiye’nin güneyinde bir Kürt oluşumuna izin vermemek”le başlayan cümleler aynı tonda devam etti. Ankara’nın önümüzdeki günlerde
15 Temmuz darbesinin ardındaki “üst aklın” ABD olduğuna karar verildikten sonra yapılan Moskova ziyareti yeniden eksen kayması tartışmalarını canlandırdı. Saray, Gülen üzerinden Amerika’ya yüklenmeye devam ediyor; ayrıca vize anlaşması konusunda
Yenikapı büyük bir illüzyondur. Milyonların alana toplanması, liderlerin sahnede birlikte yer alması aldanmayı ortadan kaldırmıyor, tersine güçlendiriyor. Bu büyük gövde gösterisi bir yanıyla Batı dünyasında yapılmış bir şovdur. Ancak beklenen
