Sıkışan Dünya – Mehmet YILMAZER
Gerilim her geçen gün yükseliyor. Doğu Akdeniz savaş gemisi doldu. İkiz kulelerin yıkıldığı 2001 yılı önemli bir dönüm noktası olacaktı. Süper güç Amerika dünyaya istediği şekli verecekti. Afganistan ve Irak
Gerilim her geçen gün yükseliyor. Doğu Akdeniz savaş gemisi doldu. İkiz kulelerin yıkıldığı 2001 yılı önemli bir dönüm noktası olacaktı. Süper güç Amerika dünyaya istediği şekli verecekti. Afganistan ve Irak
Çok kutuplu dünya gerçekliğini epeydir unutmuştuk. Erdoğan hepimize hatırlattı. Rus savaş uçağının düşürülmesini fazlasıyla hafife alan Ankara kolay kolay çıkamayacağı bir gerilimin içine girdi. Tek parti iktidarıyla “istikrar” vadeden AKP
Saray ve AKP, kısa süreye sıkıştırdıkları iki “zafere” üçüncüsünü eklemeye hazırlanıyor. AKP içinden yansıtılan bilgilere göre “Cerablus’a büyük bir operasyon” hazırlığı vardır. İlk “zafer” 1 Kasım seçimlerinde kazanılmıştır. İkincisi, genelkurmayın
Siyasette bir dönüm noktası olacağı öngörülen 1 Kasım seçimleri beklentilerin ötesinde bir sonuçla tamamlandı. Genel anlamda beklenen 7 Haziran sonuçlarının küçük değişiklerle tekrarlanması iken yeniden oldukça güçlü bir tek parti
“Değişim sancılarından” bugünlerde kaçınılmaz olarak “diktatörlüğe gidiş” anlaşılıyor. Ancak bu resmin sadece bir tarafıdır. Aslında bu seçimler cumhuriyet tarihindeki en sancılı seçimlerdir; aynı zamanda önemli bir güçler dengesi değişimine gebedir;
Cumhuriyet tam bir tıkanma ve dolayısıyla değişim sancısı içindedir. Ankara katliamına düzendeki egemenlik ilişkileri açısından da bakmak gerekiyor. Şimdi unutulsa da, bir yıl önce dillerden “yeni Türkiye” kavramı düşmüyordu. O
Sarayın buna gücü yetecek mi? Ankara’daki yaşananlar genellikle bu tür olaylar için kullanılan “provakasyon” nitelemesini çok aşmıştır. Saray iktidarını korumak için katliamlara yönelmiştir. Tarihimizde böyle katliamlar oldukça fazladır, ancak
Türkiye adım adım önemli bir yol kavşağına yaklaşıyor. Cumhuriyetin yapısında, dış politikada ve ekonomi alanında büyük çöküşlerin ve dönüşlerin eşiğinde! Son gelişmeler nedeniyle dış politikadaki sıkıntı iyice öne çıktı. Rusya’nın
Suriye’deki son gelişmeler bölgede yeni bir güçler tablosunun ortaya çıkmakta olduğunu gösteriyor. Rusya’nın hamlesi pek çok yoruma yol açtı ve beklenmeyen bir gelişme gibi yorumlanıyor. Oysa hem Rusya hem de
On günlük Cizre kuşatması neyi kanıtladı? Kürt Halkı’nın yenilmezliğini!..Herhalde Saray’ın kuşatmadan amacı bu değildi. O zaman Saray ne yapıyor? Bu soruya çok derin cevaplar aramak boşuna olur. Sanki Saray’ın gizemli,