Doktor Hikmet Kıvılcımlı Sempozyumu Gerçekleştirildi
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) ve Teori ve Politika Dergisi tarafından ortaklaşa düzenlenen “Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Hayatı, Eseri, Mirası” konulu sempozyum, Bilgi Üniversitesi Dolapdere yerleşkesinde 9 Kasım Pazar günü gerçekleştirildi.
Üç Oturumdan oluşan sempozyumun “Çağı, Hayatı, Etkisi” başlığını taşıyan birinci oturumu Ragıp Zarakolu’nun yönetiminde yapıldı. İlk konuşmacı Nizamettin Üstündağ, Kıvılcımlı ile tanıştığı ilk günden başlayarak Kıvılcımlı’nın öznelliklerine dair özel önemi olan anılarını dinleyicilerle paylaştı. Ardından söz alan Emin Karaca ise, “Hafızalarda ve Edebiyat Eserlerinde Kıvılcımlı” başlığı kapsamında düşüncelerini ifade etti. Karaca konuşmasında, M. Belli, V. Türkali, K. Korcan ve diğer bazı yazarların Kıvılcımlı’yla yaşadıkları kimi anılara yer verdi. Nazım Hikmet’in tamamlanmayan kitabında bahsi geçen ‘Mimar Ali’ adlı karakterin Kıvılcımlı olduğunu belirtip, kitaptan Kıvılcımlı’nın 1938 yılına ait anı, yorum ve betimlemelerini aktardı.
Ertuğrul Kürkçü ise, “Kıvılcımlı ile hiç tanışmamış olan bir Dev-Genç’li” oluşuna rağmen üzerindeki etkilenimi ve Kıvılcımlı’nın o dönem devrimci gençliğine etkilerini anlattığı konuşmasında, Doktorun en önemli katkısının, “işçi sınıfı ile gençlik arasındaki bağın kurulmasında oynadığı rol” olduğunu belirtti. Kıvılcımlı’nın, Marksizmin metodolojisini kullanarak bu coğrafyanın özgünlüğünü ortaya çıkartacak hemen her konuda büyük sorular sorup, cesurca bunların cevabını aradığını söyleyen Kürkçü; Kürt sorunu, kadın sorunu ve din meselesinde doktorun önemli açılımlar yaptığına değindi. Ragıp Zarakolu, Kıvılcımlı’nın 30’lu-40’lı yıllarda Marksizmi ülke özgünlüğünde yorumlayan tek kişi olduğunu vurgulayarak sözü Ahmet Kale’ye verdi. A. Kale, Kıvılcımlı’nın 69 yıllık ömrüne 50 bin sayfalık bir birikim sığdırdığını belirterek “Kıvılcımlı Külliyatına” ilişkin bilgi verdi.
2. oturumun konusu “Tarih Tezi” idi. Kıvılcımlı’nın teorik mirasının temel taşlarından olan tarih tezi konusunda Demir Küçükaydın görüşlerini “Tarihsel Maddecilikte Yapı Ve Özne Sorunu” başlığında dile getirdi. Mehmet Özler’in “Kıvılcımlı’nın Üretici Güçler Kavramının Güncelliği”ni gündemleştirdiği konuşmasının ardından söz alan Metin Kayaoğlu, “Tarih Tezinin Materyalist Edinimi” üzerine bir sunum yaptı.
3. oturumun başlığı “Kıvılcımlı’nın Politik Mirası” idi. Bu bölümde Mehmet Güneş “Günümüzde Kıvılcımlı’ya Neden İhtiyaç Duyuyoruz” meselesini tartıştırırken, Bahadır Kurbanoğlu ise “Kıvılcımlı ve Solun İslamla İrtibatı ” konulu bir konuşma yaptı. Kurbanoğlu’nun ardından söz alan Ali Osman Alayoğlu, “Kıvılcımlı ve Geleneğinin Eleştirel Bir Politik Analizi”ne değindi. Son olarak söz alan Sebüktay Kaan, “Doktor Hikmet ve Türkiye Marksizmi’nin Bugünü” üzerine bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 10 saat süren ve çok sayıda dinleyicinin görüşlerini bir forum biçiminde dile getirebildiği sempozyuma katılım ve ilgi oldukça yüksekti. Sempozyum belgeleri daha sonra cd ve kitap olarak yayınlanacak.