Avrupa Göç Kıskacında – Ayşe TANSEVER
Avrupa Birliği zor günler yaşıyor. Biri bitmeden bir diğer sorun karşısına çıkıyor. Sistem zaten çıkmazda olduğu için böyle olmasında anlaşılmayacak pek bir şey yoktur. Daha dün Yunan borç krizi ve
Avrupa Birliği zor günler yaşıyor. Biri bitmeden bir diğer sorun karşısına çıkıyor. Sistem zaten çıkmazda olduğu için böyle olmasında anlaşılmayacak pek bir şey yoktur. Daha dün Yunan borç krizi ve
Cumhuriyet tam bir tıkanma ve dolayısıyla değişim sancısı içindedir. Ankara katliamına düzendeki egemenlik ilişkileri açısından da bakmak gerekiyor. Şimdi unutulsa da, bir yıl önce dillerden “yeni Türkiye” kavramı düşmüyordu. O
Yaşadıklarımızın absürtlüğü ile ağırlığı birbiriyle yarışıyor. Bir tarafta korkunç bir katliamın yarattığı muazzam bir öfke diğer tarafta Davutoğlu’ndan ardı ardına gelen saçma sapan açıklamalar. Onlarca HDP’linin öldüğü bir eylemi bir
Türkiye’de tüm ezilen halklar, işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, LGBT’ler eşit, özgür bir yeni yaşamı örme inancıyla 7 Haziran’ı kazandılar. O gün bugündür cehennemi yaşamaya başlayan halklar her güne yeni katliamlarla
Mehmet Ayvalıtaş davasında sona yaklaşılıyor. 2,5 yıldır süren hukuki mücadelede nihayet davanın esasına girilmeye başlandı. Bugün Mehmet’in hayatını kaybettiği yerde mahkeme heyeti, trafik bilirkişileri, Mehmet’in avukatları, ailesi ve arkadaşlarının katılımıyla
Sarayın buna gücü yetecek mi? Ankara’daki yaşananlar genellikle bu tür olaylar için kullanılan “provakasyon” nitelemesini çok aşmıştır. Saray iktidarını korumak için katliamlara yönelmiştir. Tarihimizde böyle katliamlar oldukça fazladır, ancak
10 Ekim 2015 Türkiye siyasi tarihinin kara sayfalarının en önemlilerinden birisi olarak tarihteki yerini şimdiden aldı. Erdoğan Batı’nın Kürdistan’daki direnişle rezonansa gelme çabasına büyük bir hunharlıkla saldırdı. Bu eylemin IŞİD’in
Türkiye Devrimci Hareketi içerisinde yarım asır teorik ve pratik mücadele veren, Türkiye işçi sınıfının öncüsü Dr. Hikmet Kıvılcımlı, ölümünün 44. yıldönümünde Topkapı’daki mezarı başında anıldı. Sabah saat 10.30’da
Sendika ve meslek örgütlerinin Ankara Katliamı’nı protesto etmek amacıyla aldığı genel grev kararını bütün gücümüzle destekliyoruz. 12-13 Ekim günlerinde yapacağımız tek iş, barış şehitlerinin cenazelerine ve anma etkinliklerine katılmak olacaktır.
Diyarbakır ve Suruç’tan sonra şimdi de Ankara Barış Mitingi’nde kitlesel bir katliam yapıldı. Faili uzaklarda aramaya gerek yok. İktidardan düşme korkusuyla ülkeyi kan gölüne çeviren Saray ve AKP yönetimi bu