Ortak Adaylarla Yerel Seçime: “Biz de Varız!”
Emperyalizme, kapitalizme karşı çıkan, askeri vesayeti, milliyetçi-ırkçı, ayrımcı ve cinsiyetçi politikaları reddeden, Kürt sorununun demokratik çözümünü isteyen, Alevi yurttaşların inanç özgürlüğü ve eşitlik taleplerine sahip çıkan 24 siyasi parti, platform ve kitle örgütü 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde “Biz de Varız!” dedi.
Yerel seçimlerde, Güç Birliği yapacaklarını duyuran aralarında DTP, EMEP, ÖDP, TKP, SDP, ESP, EHP, SODAP, SEH, TÖP ve Halkevleri’nin de bulunduğu 24 siyasi parti, platform ve kitle örgütü ortak deklarasyon yayınladı. Güç Birliği, halkın katılımı ile belirlenecek ortak adaylar ile emekçilerin ve ezilenlerin alternatifini yaratmaya çalışacak.
Taksim Square Otel’de yapılan toplantıda ortak deklarasyon ilan edilirken toplantıya DTP Eş Başkanı Emine Ayna, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Sosyalist Parti Genel Başkanı Sevim Belli’nin yanı sıra bir çok siyasi parti, platform ve kitle örgütünün genel başkanı ve temsilcisi katıldı. 29 Mart seçimlerine girilirken, temel yaklaşım ve seçim politikasını kapsayan deklarasyonu açıklayan Sosyalist Parti Genel Başkanı Sevim Belli, ilk kez bu kadar yoğun katılımla bir araya geldiklerini vurguladı.
Sömürü politikalarında değişiklik yok
Türkiye’nin 29 Mart 2009 yerel seçimlerine kriz ortamında girdiğini belirten Belli, ABD’de başlayan krizin dünya çapında yayıldığını söyledi. Yıllardır IMF politikaları uygulayan Türkiye’nin ekonomik krizden en çok etkilenecek ülkeler arasında olduğunu söyleyen Belli, uluslararası sermayenin politikalarını baştan beri köklü bir biçimde uygulayan AKP Hükümeti’nin bu krizin sorumluluğuna ortak olduğunu vurguladı. AKP Hükümeti’nin krizin yükünü emekçilere, geniş halk kitlelerine yıkmayı amaçladığını ifade eden Belli, egemen güçler ve sınıfların da kendi çıkarları etrafında emekçileri saflaştırmaya ve yedeklemeye çalıştığını dile getirdi. Bu güçler arasında bu güne kadar uygulanan sömürü politikalarını sürdürme konusunda ciddi farklılık bulunmadığını ifade eden Belli, “Kürt sorununu baskı ve şiddet politikaları çerçevesinde ‘çözme’ konusunda da bir farklılık görünmüyor. Fark sömürüden elde edilen servetin nasıl paylaşılacağını ve Türkiye’nin bölge emperyalizm politikalarına bağımlı olarak oynayacağı rolün kimin tarafından yürütüleceğinde ortaya çıkıyor” dedi.
Emekçilerin ve ezilenlerin alternatifi olacağız
Egemen güçlerin 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde bu güne kadar uyguladıkları krizi yaratan sömürü ve piyasacı politikalarına bir kez daha onay istediğini söyleyen Belli, egemen güçlerin Kürt sorununda devlet olanaklarını da harekete geçirerek AKP eli ile DTP’ye yönelik saldırı politikalarını artırıp DTP’nin yönettiği yerel yönetimleri ele geçirmeyi hedeflediğine dikkat çekti. Egemen güçlerin ve AKP, CHP gibi diğer düzen partileri karşısında eşitlikçi-özgürlükçü, halktan yana bir seçeneği ortaya çıkarmanın bu yerel seçimlerin temel görevi olduğunu dile getiren Belli, “İşte bunun için emperyalizme, kapitalizme ve bunların ürettiği gericiliğe karşı çıkan, askeri vesayeti milliyetçi-ırkçı, ayrımcı ve cinsiyetçi politikaları reddeden, ekolojik dengeyi savunan, Kürt sorununun demokratik çözümünü isteyen, Alevi yurttaşların inanç özgürlüğü ve eşitlik taleplerine sahip çıkan emekten, eşitlikten, özgürlükten yana güçler olarak 29 Mart 2009 yerel seçimleri için bir araya geliyoruz” diye konuştu. Yerel yönetimlerin halk yararına tüm unsurlarını tasfiye ederek halk yararına kurumlar olmaktan çıkartıp piyasa kurumları haline dönüştüren neoliberal politikalara karşı halkın haklarını kazanma hedefiyle çabalarını ortaklaştırdıklarını açıklayan Sevim Belli, “Mümkün olan her il, ilçe, belde ve mahallede emekçilerin demokrasi anlayışına uygun olarak en geniş emek ve toplumsal muhalefet dinamiklerini kapsayan, oluşturduğumuz ve oluşturacağımız yerel platformlarda, halkın çıkarlarını temel alan programlar çerçevesinde ortak adaylarımızı halkın katılımını içeren demokratik yöntemlerle belirleyerek emekçilerin ve ezilenlerin alternatifini yaratmaya çalışacağız” diye konuştu.
Kamucu sosyal yönetim anlayışı
DTP’ye yönelen milliyetçi- ırkçı ve gerici saldırılara karşı duracaklarını da sözlerine ekleyen Belli, halkın karar güçlerinde örgütlü bir biçimde yer alarak söz, yetki, karar sahibi olduğu demokratik ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışını savunacaklarını açıkladı. Belli, yerel yönetimlere emekçilerin ihtiyaçları doğrultusunda merkezi bütçeden kaynak aktarılmasını ve yerel hizmetleri piyasalaştıran, taşeronlaştıran, özelleştiren, parası olanın hizmet alacağı anlayışa son verecek kamucu- sosyal bir yerel yönetim anlayışını savunacaklarını söyledi.
Ortak deklarasyona imza atan siyasi parti, platform ve kitle örgütleri:
Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Sosyalist Parti, Yeşiller Partisi, Devrimci İşçi Partisi Girişimi, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Emek Hareketi (SEH), Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP), Anti-Kapitalist, Teori ve Politika, Kaldıraç, Halk Kültür Merkezleri (HKM), Türkiye Gerçeği, KÖZ, Proleteryanın Kurtuluşu, 78’liler Girişimi
(Kaynak: Evrensel)