[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Kuzey Karahan
  • /
  • Küllenen Stratejiler – Kuzey KARAHAN

Küllenen Stratejiler – Kuzey KARAHAN

23 Kasım 2010

Türkiye Devriminin Dinamikleri ve
KÜLLENEN STRATEJİLER

Kuzey KARAHAN

29 Eylül 2010

Türkiye devrimci hareketi, 1960 sonrası ikinci doğuş yıllarında, yoğun bir strateji tartışması içine girdi. ’71 faşizmiyle bir kaç yıllığına kesintiye uğrayan bu süreç, devrimci hareketin aldığı ağır darbelere rağmen, kısa sürede toparlanmasıyla yeniden başladı. Ancak tartışmaların önemli bölümü yapılmış hatta bir kısım strateji, kısmen de sınanmıştı. Tartışmalar bir tekrardan sonra sonlandı.

’71 strateji tartışmaları daha çok arayışta yoğunlaşırken, özellikle ’70’lerin ikinci yarısındaki tartışmalar, benimsenen stratejilerin karşılıklı dövüştürülmesi oldu. Ama gene de dönemin özelliği, strateji tartışmalarının, mücadelenin gündeminde önemli bir yer işgal etmesiydi. Farklı siyasi eğilimlerdeki grupların küçük bir eylem tartışmasının bile birden strateji tartışmasına dönüşüvermesi olağan bir durumdu.

Bu durumu önbelirleyen ana etken, devrimci dalganın gücüydü. Devrim o kadar yakında hissediliyordu ki strateji tartışmaları ve stratejik hedefli mücadele, esas oluyordu. Artık herkesin hazır bir stratejisi vardı ve her siyasetin sıradan bir militanı –ezbere de olsa- straejisini bilirdi.

Bugün artık strateji tartışmaları yok. Bunun bir nedeni, bu konudaki tartışmaların yapılmış ve o dönemin kapanmış olmasındandır.(1) Dönem itibariyle Türkiye solu, stratejik tercihlerini yapmıştır. Diğer ve asıl önemli sebep ise o çok yakın hissedilen devrimin, artık ufuk ötesinde kalmış olmasıdır. Devrim ufku yitince ne stratejilere ihtiyaç kalmıştır, ne de stratejik hedefli mücadelelere. Ama sorsanız stratejiler vardır. Tozlu bir rafta, tozlu bir kitapçık olarak da olsa.

Bu yazı genel olarak, TDH’nin stratejilerden ne kadar uzak kaldığını, “stratejik müttefik” Kürt Ulusuyla ilişkisi ekseninde tartışacak.(2)

Stratejik Müttefik: Ezilen Ulus (Kürtler)

’70’li yıllarda stratejiler tartışılırken, -Kürt Ulusal Hareketinin de kendisini ortaya koymaya başlamasıyla birlikte- o zamanki adıyla “Milli Mesele” yani Kürt Sorunu da tartışılmaya başlandı.(3) Kürtler Halkı mı Ulus mu?.. Doğu mu Kürdistan mı, sömürge mi değil mi vb. dönemin ana tartışmalarından biri oldu. “Başka bir ulusu ezen bir ulusun, kendisi de özgür olamaz!” (Marx) ve “Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı” (Lenin) solun ana referanslarıydı. Ama herkes kendi yorumunu yapıp, kendi vargısına ulaşıyordu. Kürt siyasi hareketlerinin kendisini güçlüce ortaya koyması, bu tartışmaların olumlu yönde aşılmasını sağladı. Ancak bu kez Kürtlerin ayrı örgütlenme hakkı konusundaki tartışmalar yeni gerilimler yarattı. Bu süreçte çevrimyazıları yapılarak yayınlanan, Kıvılcımlı’nın İhtiyat Kuvvet: Milliyet (şark) yapıtı, gerek Türk ve gerekse Kürt solunda önemli ve önaçıcı bir rol oynadı. O güne kadar “Yarı sömürge bir ülkenin sömürgesi olamaz” vb. saçmalıklarına açık bir yanıt oldu. Kürt proletaryasının ayrı örgütlenebileceği, dahası Türkiye komünistlerinin böyle bir örgütlenmeye “ağabeyce” yardımcı olması önerisi, iki halkın devrimcileri arasındaki kardeşlik bağlarının güçlenmesine yardımcı oldu. Bu dönemde, o güne kadar daha çok, DDKD (İlerlemeci TKP’nin bir versiyonu) ve DHKD (K. Burkay) çevreleri ile tanınan Kürt Solunun yanında yeni bir güç ortaya çıkıyordu: PKK. Örgüt özellikle, kendisini henüz doğum aşamasındayken boğmak isteyen yerel işbirlikçi feodaliteye karşı yükselttiği mücadeleyle, Kürt gençleri ve yoksul köylüleri arasında hızla yaygınlaşıyordu. Hareket ilk rezonansını; kardeş elini, Dr. Hikmet Kıvılcımlı düşüncesini savunan Sosyalist Vatan Partisi’nde buldu. Gene de Solun büyük çoğunluğu bu yeni harekete –reformist Kürt sollarının da propagandasıyla, en hafifnden!- kuşkulu yaklaştı.

Sonrası biliniyor. 12 Eylül, Diyarbakır zindan direnişleri ve giderek Eruh baskınlarıyla başlayıp güçlü bir gerilla hareketi; ardından şehirlerde ve kırlarda güçlü kökler salarak yaygınlaşan; Meclis’te, yerel yönetimlerde, STK’larda önemli bir siyasi güç olarak, kendini düzene dayatan bir Kürt Özgürlük Hareketi.

Yaşamın canlı pratiği her zaman “kitaplarda” yer almıyor. UKKTH ilkesi, “mantıksal” olarak ezilen ulusu yedek güç sayar ki bu, ezilen ulusun sayısal azlığından hareketledir. Devrimin öncü gücü olarak işçi sınıfı, oligarşiye karşı; diğer ezilen, sömürülen sosyal tabakalarla, onlara daha iyi bir yaşam vaad ederek ittifak kuracaktır. Topraksız köylüye toprak verecektir. Küçük üreticiyi banka/tefeci sömürüsünden kurtaracaktır. Ezilen ulusa, anadilini ve kültürünü kulanma ve geliştirme hakkını hatta istiyorsa, ayrı bir devlet kurabilme hakkını verecektir. Bu ittifak sadece düzene karşı daha “kalabalık” olalım diye değildir. Sosyalizmin özü de budur. Kapitalist sınıflardan başka, sosyal, etnik, cinsiyet aidiyetleri nedeniyle ezilen bütün kesimler üzerinden, baskı ve sömürüyü kaldıracak ve onlara özgürlük verecektir.

Diğer yandan sosyalizmin mantığı şöyle de işler. Devrimin stratejik ittifakları, devrim “kapıda” olmadığı zaman da geçerlidir. Sosyalistler, kapitalist sömürü düzeni sürdükçe, stratejik ittifak güçlerinin hak kavgalarının da yanında olacaklardır. Köylülerin banka ve tefecilere karşı mücadelelerinde, işsizlerin-işçilerin-emekçilerin yoksulluğa ve kapitalizme karşı mücadelelerinde, kadınların patriyarkaya mücadelelerinde yanlarında olacaklardır. Ve elbette ezilen Kürt Ulusunun anadilde eğitim hakkı için, siyasette temsiliyet hakkı için ve bugün Demokratik Özerklik olarak ifade ettikleri; kendi kaderlerini tayin hakkı için, mücadelelerinin yanında olacaklardır.

Devrim ve Demokrasi Mücadelesi

Bugün ufukta devrim görünmüyor. Ama kapitalizmin sömürüsü, baskısı, terörü kesintisiz ve bütün şiddetiyle sürüyor. Hatta neoliberal azgınlık, klasik kapitalist sömürüyü bile aratır durumdadır. Ama yığınlar on yıllarca süren; bir taraftan baskı, işkence, cezaevi, katliam ve terörle yıldırılarak; bir taraftan, futbol, manken, magazin vb. ile bilinçleri kırılarak depolitize edildi. Kısıtlı örgütlenme olanakları, yasal engellerle iyice daraltıldı. Buna rağmen düzene karşı tepkiler cılız da olsa dinmiyor. Fabrikalarından, işlerinden atılan insanlar tek başına günlerce, aylarca ama inançla, işyeri kapısı önlerinde direnebiliyorlar. Sendikal hakları için işçiler fabrika işgaline yönelebiliyorlar. Çevre yıkımına, HES’lere karşı insanlar direnebiliyorlar. Üniversiteliler YÖK’e karşı, Kamu emekçileri sendikal hakları için direnebiliyorlar. Bu düzen karşıtı direnmeler, nicel olarak güçsüz gibi görünseler de günümüz demokrasi mücadelesi açısından çok büyük değer taşıyorlar. Bu direnmeler, neoliberalizmin her alandaki saldırılarına karşı hak direnmeleridir ve önemlidirler. Paradoks gibi görünse de direnişlerinin gücü, sayısal zayıflıklarından geliyor. Çünkü direneninin az olduğu bir toplumda direnmek bir iradi güç gerektiriyor. Elektrik kesildiğinde yakılan bir küçük mum gibi önümüzü görebilmemizi sağlıyor, bir umut ışığı oluyorlar. Bunlar demokrasi direnişleridir ve ancak “stratejik ittifak güçleri”nin günlük ama dinmeyen dayanışmasıyla geliştirilip güçlendirilebilir.

Kürt Özgürlük Hareketi de (KÖH) bir hak, bir demokrasi mücadelesi veriyor. Politik örgütlenmeleri sürekli engellenmeye çalışılıyor, kurup örgütledikleri partileri kapatılıyor, mallarına el konuluyor. Eğer Meclis’te –kısıtlı da olsa- temsil hakları engellenemiyorsa kendi güç, başarı ve iğne deliklerinden geçebilme beceriyle mümkün oluyor. Milletvekillikleri ellerinden alınıyor. Etnik kimlikleri yasal güvenceye kavuşturulmuyor. Seçilmiş yerel yöneticileri, aktivistleri sudan bahanalerle tutuklanıp cezaevine konuluyor. Çocukları bile Türk çocuklarından farklı; özel Terörle Mücadele yasalarıyla yargılanıp mahkum ediliyor. Onların da devrim ve demokrasi mücadelesi bu yatakta akıyor. Ve onların da mücadeleleri ancak “stratejik ittifak güçleri”nin dayanışmasıyla geliştirilip güçlendirilebilir.

Demokrasi Mücadelesinin Bir Dinamiği Olarak Kürt Özgürlük Hareketi

Türk ve Kürt devrimci dinamiklerini kıyasladığımızda şu tabi ki hemen göze çarpıyor. Türk solu büyük ölçüde daralmış, güçten düşmüştür. Kürt özgürlük hareketi ise bütün baskı, terör ve komplolara rağmen gelişip güçlenmiş, Türkiyenin önemli bir politik gücü olmuştur. Yani “yedek güç” pratik olarak “asıl güç”ten daha güçlü ve etkin konuma gelmiştir. Bu durum devrim ve demokrasi mücadelesi açısından bir handikap mıdır? Ama bu soru, ittifak güçlerinden birini, başarısından dolayı yargılamak anlamına gelmez mi?

Gerçi kimse açıkça böyle bir şey söylemiş değil ama KÖH’e konan aşırı ve temkinli mesafenin arkasında, bu “orantısız güç” durumunun da bulunduğunu okumak zor değil.

Ayrıca taktik tutumlarda –son referandum örneğinde olduğu gibi- en önemli demokrasi dinamiği KÖH’den, çok uzaklara düşmüş olmanın da politik bir okumaya tabi tutuması gerektiği de açık. Referandumda, iddialar/savunmalar her ne olursa olsun (eğer egemen klikler arasındaki çekişmelerin anaforuna kapılmadıksa) yapılacak şey, düzen karşıtı bir muhalefeti, olabildiğince güçlü bir şekilde, düzene dayatmaktı. Bunu yapabilecek tek güç vardı: KÖH. Bu noktada, düzen muhalifi güçlerin KÖH’le birlikte, bir mevzide yoğunlaşması önem taşıyordu.

Burada bir saptamayı da öne çıkartmak gerekiyor. Türkiye’de devrim/demokrasi mücadelesinin gerilim hattı, Kürt sorunu üzerinden geçiyor. Düzeni hem politik hem pratik olarak en çok zorlayan güç, çok açıktır ki KÖH’dir. Onun için bugün, KÖH’nin yanında, arkasında duramayan; onun Demokratik Özerklik talebini sahiplenmeyen bir “demokrasi mücadelesi”nin sürekli topallayacağı bilinmelidir.

Kürt Özgürlük Hareketi’ne Karşı Tutumlar Ya da “KUMRAL TÜRKLER”

TDH içinde elbette Kürt Özgürlük Hareketine yakın duran, mücadelesini destekleyen SODAP, ESP, EHP, SDP, TÖP vd. siyasi kurumlar var. Ancak konumuz daha çok, KÖH’le arasına bilinçli bir mesafe koyan diğer sol çevreler; TKP, ÖDEP, EMEP, Halkevleri vb.

TKP ezilen ulus dinamiğini, stratejisinden hepten çıkartmış durumda. Onlara göre “İşçi sınıfımız, Türkler, Kürtler ve diğer ulusal, etnik öğelerden oluşan bir bütündür.” Ve TKP’liler mücadeleyi “Türk ve Kürt emekçilerinin ortak yurtsever bir kimlik ekseninde yürütecekler”dir. (TKP Program, abç) Bunlar için Kürt ulusallığı yoktur. “Kürt kökenli işçi” ya da “Kürt kökenli burjuva” vardır. Bunun, KÖH’nin devrimci dinamiğini, mücadelesini ve onun siyasal ve toplumsal kazanımlarını, ulusal dinamiğini yok sayan; inkarcı bir tutum olduğu açıktır. Bu tavır, Kürtlerin kendi kaderlerini belirleme hakkını reddeder. Zaten o yüzden yazılarında bol bol KÖH’ni milliyetçilikle, eleştiriyorlar. Eleştirilerini çokça, “Beyaz Türklerin” eleştirileriyle karıştırmak mümkün olabiliyor.

Postmodernist ÖDP, her şeyi bir “özgürlükçü sosyalizm” torbasına tıkıştırır. “Demokratik kültürün en zayıf halkasını Kürt sorununun oluşturduğu bilinciyle, çözümün Türkiye‘nin demokratikleşmesinin önünü açacağı akıldan çıkarılmamalıdır.” (Program) İlk bakışta iyi ya, diyebilirsiniz. Önce Türkler, demokratik kültürlerini geliştirecekler, medenileşecekler, sosyal adam olacaklar. Bu medeni sosyaller de Kürtlere anlayış gösterecek ve sonunda kendileri karlı çıkacaklar, çünkü medenilerin ülkesi de demokratikleşecek. Biraz şuna benzemiyor mu? Türk kapitalistler AB standardı bir “demokratik kültürde” değiller. Oysa bunlar medenileşse, ücretlileri bu kadar sömürmese, işsizlere işsizlik, hastalara hastalık sigortası ödese; şu garip ezilenlere biraz anlayış gösterse… Hem ülkemiz demokratikleşir, hem AB kapısında alnımız ak, başımız dik oluruz! Olur mu, olur! …da gene bir hatırlatma mı yapsak!.. Hani “Ezilenler, kurtuluşunuz kendi eseriniz olacak!”dı. Şimdi “kurtuluş” kimlerden bekleniyor? Ya da “Kurtuluşa kadar savaş!”masak mı?

Bu bakış sahibi tabi ki 16 yaşındaki çocuklarıyla dağda orduyla, 10 yaşındaki çocuklarıyla sokakta polisle dövüşen; beş çocuk anası kadınlarıyla, yetmişlik dedeleriyle meydanlara çıkan; ölen sakat kalan, tutklanan bir halkın –”demokratik kültüre” uymayan- özgürlük kavgasından ürker, kendini menzil dışı bir mesafede konuşlandırır.

EMEP, bir dönem KÖH’e oldukça yakın, onunla “çatı partisi” çalışmaları içindeyken, onların oyuyla milletvekili seçilme ilişkisi içindeyken hızla oradan uzaklaştı. Şimdi ulusalcı solun ana akımlarından TKP ile iş-güç birliği içinde. Referandumda da KÖH’e destek vermek yerine Hayırcı kampta yer aldı. Dönüp, geldiklere yerlere baktıklarında utanıyorlar mıdır?

Halkevleri çevresi ise yakın bir döneme kadar, bu çevrelerle arasına mesafe koyan daha radikal bir konumdan, giderek ÖDP ve TKP’ye yaklaştı. Türkiyenin devrimci kesimleriyle ve KÖH’le arasındaki mesafe giderek açılıyor. Yine Referandum süreci, Halkevleri’ndeki bu mesafe açma durumunu anlatıyor. “En büyük grubunu BDP’nin oluşturduğu bir de Boykotçular cephesi var. Batı’da ona en uzak duran solcu bile BDP’nin izlediği siyaseti anlamaya çalışıyor, empati kurmak için kendini zorluyor.” (Aktüel gündem, 6 Ağustos 2010) …Ama gene de anlayamıyor! Evetçi ya da Hayırcı oligarşi kliklerinin karşısına, düzen muhalifi güçlerin üçüncü bir alternatifi dayatma gerekliliğini anlayamıyor. Ve suçluyor: “(BDP) etkileyebildiği emek ve kitle örgütlerini de (hatta aydınları da), onların alan, örgüt ve siyaset gerçeklerini ve taleplerini hiçe sayıp BOYKOT’a taraf etmeye çalıştı.” Ve tavır koyuyor! “Bu tutumu haklı ve maruz görmek mümkün değildir.” (a.y.) Politik mücadele çocuk oyunu mudur? Bir politik yapının kendi politikasına/taktiğine, her çevreden insan kazanmaya çalışması nasıl eleştirilebilir. AKP Hakkarili Kürde, sen Kürtsün, burası da BDP’nin kalesi, en iyisi sen boykot et mi dedi? “Sahilden” Evet istemedi mi? CHP ve MHP, AKP’lileri Hayır’a ikna etmeye çalışmadı mı? Peki Halkevciler, Kürtlerin hatta BDP’lilerin “onların alan, örgüt ve siyaset gerçeklerini ve taleplerini hiçe sayıp” onları Hayır’a “taraf etmeye çalış”madı mı? Hiç olmazsa Kürt illerinde Boykot çağrısı mı yaptı? Hayır. “Bu tutumu haklı ve maruz görmek mümkün değildir.”

Bu arada Aktüel Gündem’in biz Boykotçulara bir de uyarısı oldu. “Bu arada diğer boykotçulara bir dost nasihatinde bulunmakta yarar var. İşçi sınıfının çıkarını PKK siyaseti ile bir tutanlar, onlar boykottan vazgeçerse durumlarını nasıl açıklayacaklarını şimdiden düşünsünler.”(A. G. 20 Ağustos 2010)

Düşündük. Bir kere tabi ki işçi sınıfının çıkarı = “KÖH(diyelim) siyaseti” değildir. (A.G. nereden çıkardıysa bunu!) Ama İşçi sınıfı ve KÖH stratejik olarak müttefiktirler. Çıkarları birbirlerinin çıkarlarına doğrudan bağlıdırlar. Devrim ve demokrasi mücadeleleri ortaktır. Baskısız, sömürüsüz, özgür bir dünya özlemleri ortaktır. Ama siz küllenen stratejilerinizin üzerindeki külleri üflemezseniz, bunu görmeniz zordur.

Diğer yandan, “onlar boykottan vazgeç(iverirl)erse”… Bu kuşku, bu güvensizlik Niye? Nereden kaynaklanıyor? “Onlar” kimi ortada bırakmışlar, kime hangi “kazığı” atmışlar şimdiye kadar? Kimi hangi yolun yarısında terkedip gitmişler? Tam tersine hep dayanışmayı öne çıkardılar. 30 yıl her alanda bunu yapmaya çalıştılar! 2 Türk sosyalist milletvekilini seçtiren, bir kaçını da seçtirmeye çalışan “onlar” değiller mi? Askeri, maddi, manevi her türlü olanaklarını, isteyen herkese fedakarca sunmadılar mı? “Onlar” geçenlerde bir röportajda, kimi Türk solunun nobranlığına karşı “İnsaf edin!” dediler, “Biraz elinizi vicdanınıza koyun!”

Daha sonraki bir Aktüel Gündem’de (3 Eylül 2010) şöyle bir “tesbit” göze çarptı. “Referandumu koz olarak kullanıp hükümetten bir şeyler koparma taktiği, Erdoğan’ın istediğini almasıyla çıkmaza girdi. Üstelik bu süreç BDP’ye güç de kaybettirdi.” Referandumdan az önce yapılan bu tesbit, bizzat Referandum sonuçlarıyla yanlışlandı. BDP’nin güç kaybetmediği ve –en azından- gücünü koruduğu, düzenin kendi sözcüleri tarafından kabul edildi. Ayrıca A. G. kendisi de (16 Eylül 2010)” Kürt Hareketi, yaz başında eylemsizlik pozisyonunu bırakarak aldığı inisiyatifi referanduma gel gitlerle dahi olsa taşımayı başardı” diyerek yeni bir durum; başarı tesbiti yaptı. Olumludur.

Halkevcilerde son zamanlarda, radikal bir tutumla kopuştukları ÖDP’nin zeminine doğru bir kayma izleniyor. ÖDP’nin EDP’cilerden “arınmasından” sonra gelişen bir süreç bu. Bu arınma “Devrimcileri” tatmin edecek mi göreceğiz. Ama “Devrimcilerin” devrimci zeminde durmaları, istenilendir. “Bir dost nasihatinde bulunmakta yarar” gördüğümüz için bu notu da eklemiş olalım.

Ezilenlerin Üçüncü Cephesi İçin!

Başladığımız yere dönelim. TDH, devrim ve strateji ufkunu büyük ölçüde yitirdi. Bu ufuk yitimi, “taktik tutumların stratejik hedefe hizmet etmesi” ilkesini de epeyce aşındırdı. Ufuksuz; stratejiye tabi olmayan taktiklerle, burnunun ucundan ötesini göremeyen miyoplar gibi ha bire kılıç sallar gibiyiz.

Devrim ve demokrasi mücadelesi stratejik bir yürüyüştür. Bu yürüyüş tüm ezilenlerin ortak ve sosyalizme varacak olan yürüyüşüdür. KÖH, bu yürüyüş kolunun asla vazgeçilemez bir bileşenidir. Onun, bugün bize göre çok daha güçlü olması hatta mücadelede öncü bir rol oynuyor olması kesinlikle bir terslik, bir dezavantaj olarak algılanmamalıdır. Tam tersine mücadelenin ortaklığı öne çıkartılmalı ve güçlendirilmelidir. Türkiye devriminin özgün ve güçlü bir dinamiği olan KÖH’le daha kardeşçe, daha örgütlü bir yürüyüş için Ezilenlerin Cephesini kurma çabasına girilmelidir. Türk ve Kürt Halklarının birbirleriyle çatışan çıkarları yoktur. Kurtuluşları ortaktır! Yürüyüşleri de kavgaları da ortak olacaktır!

Bir kere daha, Yaşasın Türk ve Kürt Haklarının kardeşliği!

 

Dipnotlar:

(1) Yeni bir strateji olarak; özellikle Latin Amerika kaynaklı 21. Yüzyıl sosyalizmi ve onun omurgasını oluşturan ağ örgütlenmeleri, katılımcı demokrasi ve ikili iktidar anlayışları henüz hakettiği yoğunlukta ve düzeyde tartışılmamaktadır.

(2) Aslında belirtmek gerekir ki Kürt Özgürlük Hareketi deneyiminin, 21 Yüzyıl Sosyalizmi ile -örgütlenme, demokrasi ve ikili iktidarlar bağlamında- uyumluluğunun da ciddi bir değerlendirmeye alınması gerekmektedir.

(3) Bilindiği gibi Denizler, Mahirler bu soruna ancak son zamanlarında, çok sınırlı değinebilmişlerdir. Özellikle Deniz’in darağacındaki son, ’’Yaşasın Türk ve Kürt Haklarının kardeşliği’’ sözleri, devrimci harekete değerli bir miras ve yol aydınlatan bir meşale olarak kalmıştır. Kaypakkaya’nın konuyla ilgili değerlendirmelerinin 1973’lere sarkması (o dönem bulunduğu coğrafyanın da etkisiyle) ’’gecikme’’ değil ’’erme’’ olarak değerlendirilmelidir. Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın hastalığı ve ölümünün, (Kürt sorununun henüz tartışılmaya başlandığı) geçiş dönemine denk gelmiş ve İhtiyat Kuvvet: Milliyet (şark) eski türkçe el yazmalarının, uzun yıllar bir çuvalda tıkılı kalmış olması da TDH’nin ayrı bir talihsizliğidir.

xosotin chelseathông tin chuyển nhượngcâu lạc bộ bóng đá arsenalbóng đá atalantabundesligacầu thủ haalandUEFAevertonfutebol ao vivofutemaxmulticanaisonbetbóng đá world cupbóng đá inter milantin juventusbenzemala ligaclb leicester cityMUman citymessi lionelsalahnapolineymarpsgronaldoserie atottenhamvalenciaAS ROMALeverkusenac milanmbappenapolinewcastleaston villaliverpoolfa cupreal madridpremier leagueAjaxbao bong da247EPLbarcelonabournemouthaff cupasean footballbên lề sân cỏbáo bóng đá mớibóng đá cúp thế giớitin bóng đá ViệtUEFAbáo bóng đá việt namHuyền thoại bóng đágiải ngoại hạng anhSeagametap chi bong da the gioitin bong da lutrận đấu hôm nayviệt nam bóng đátin nong bong daBóng đá nữthể thao 7m24h bóng đábóng đá hôm naythe thao ngoai hang anhtin nhanh bóng đáphòng thay đồ bóng đábóng đá phủikèo nhà cái onbetbóng đá lu 2thông tin phòng thay đồthe thao vuaapp đánh lô đềdudoanxosoxổ số giải đặc biệthôm nay xổ sốkèo đẹp hôm nayketquaxosokq xskqxsmnsoi cầu ba miềnsoi cau thong kesxkt hôm naythế giới xổ sốxổ số 24hxo.soxoso3mienxo so ba mienxoso dac bietxosodientoanxổ số dự đoánvé số chiều xổxoso ket quaxosokienthietxoso kq hôm nayxoso ktxổ số megaxổ số mới nhất hôm nayxoso truc tiepxoso ViệtSX3MIENxs dự đoánxs mien bac hom nayxs miên namxsmientrungxsmn thu 7con số may mắn hôm nayKQXS 3 miền Bắc Trung Nam Nhanhdự đoán xổ số 3 miềndò vé sốdu doan xo so hom nayket qua xo xoket qua xo so.vntrúng thưởng xo sokq xoso trực tiếpket qua xskqxs 247số miền nams0x0 mienbacxosobamien hôm naysố đẹp hôm naysố đẹp trực tuyếnnuôi số đẹpxo so hom quaxoso ketquaxstruc tiep hom nayxổ số kiến thiết trực tiếpxổ số kq hôm nayso xo kq trực tuyenkết quả xổ số miền bắc trực tiếpxo so miền namxổ số miền nam trực tiếptrực tiếp xổ số hôm nayket wa xsKQ XOSOxoso onlinexo so truc tiep hom nayxsttso mien bac trong ngàyKQXS3Msố so mien bacdu doan xo so onlinedu doan cau loxổ số kenokqxs vnKQXOSOKQXS hôm naytrực tiếp kết quả xổ số ba miềncap lo dep nhat hom naysoi cầu chuẩn hôm nayso ket qua xo soXem kết quả xổ số nhanh nhấtSX3MIENXSMB chủ nhậtKQXSMNkết quả mở giải trực tuyếnGiờ vàng chốt số OnlineĐánh Đề Con Gìdò số miền namdò vé số hôm nayso mo so debach thủ lô đẹp nhất hôm naycầu đề hôm naykết quả xổ số kiến thiết toàn quốccau dep 88xsmb rong bach kimket qua xs 2023dự đoán xổ số hàng ngàyBạch thủ đề miền BắcSoi Cầu MB thần tàisoi cau vip 247soi cầu tốtsoi cầu miễn phísoi cau mb vipxsmb hom nayxs vietlottxsmn hôm naycầu lô đẹpthống kê lô kép xổ số miền Bắcquay thử xsmnxổ số thần tàiQuay thử XSMTxổ số chiều nayxo so mien nam hom nayweb đánh lô đề trực tuyến uy tínKQXS hôm nayxsmb ngày hôm nayXSMT chủ nhậtxổ số Power 6/55KQXS A trúng roycao thủ chốt sốbảng xổ số đặc biệtsoi cầu 247 vipsoi cầu wap 666Soi cầu miễn phí 888 VIPSoi Cau Chuan MBđộc thủ desố miền bắcthần tài cho sốKết quả xổ số thần tàiXem trực tiếp xổ sốXIN SỐ THẦN TÀI THỔ ĐỊACầu lô số đẹplô đẹp vip 24hsoi cầu miễn phí 888xổ số kiến thiết chiều nayXSMN thứ 7 hàng tuầnKết quả Xổ số Hồ Chí Minhnhà cái xổ số Việt NamXổ Số Đại PhátXổ số mới nhất Hôm Nayso xo mb hom nayxxmb88quay thu mbXo so Minh ChinhXS Minh Ngọc trực tiếp hôm nayXSMN 88XSTDxs than taixổ số UY TIN NHẤTxs vietlott 88SOI CẦU SIÊU CHUẨNSoiCauVietlô đẹp hôm nay vipket qua so xo hom naykqxsmb 30 ngàydự đoán xổ số 3 miềnSoi cầu 3 càng chuẩn xácbạch thủ lônuoi lo chuanbắt lô chuẩn theo ngàykq xo-solô 3 càngnuôi lô đề siêu vipcầu Lô Xiên XSMBđề về bao nhiêuSoi cầu x3xổ số kiến thiết ngày hôm nayquay thử xsmttruc tiep kết quả sxmntrực tiếp miền bắckết quả xổ số chấm vnbảng xs đặc biệt năm 2023soi cau xsmbxổ số hà nội hôm naysxmtxsmt hôm nayxs truc tiep mbketqua xo so onlinekqxs onlinexo số hôm nayXS3MTin xs hôm nayxsmn thu2XSMN hom nayxổ số miền bắc trực tiếp hôm naySO XOxsmbsxmn hôm nay188betlink188 xo sosoi cầu vip 88lô tô việtsoi lô việtXS247xs ba miềnchốt lô đẹp nhất hôm naychốt số xsmbCHƠI LÔ TÔsoi cau mn hom naychốt lô chuẩndu doan sxmtdự đoán xổ số onlinerồng bạch kim chốt 3 càng miễn phí hôm naythống kê lô gan miền bắcdàn đề lôCầu Kèo Đặc Biệtchốt cầu may mắnkết quả xổ số miền bắc hômSoi cầu vàng 777thẻ bài onlinedu doan mn 888soi cầu miền nam vipsoi cầu mt vipdàn de hôm nay7 cao thủ chốt sốsoi cau mien phi 7777 cao thủ chốt số nức tiếng3 càng miền bắcrồng bạch kim 777dàn de bất bạion newsddxsmn188betw88w88789bettf88sin88suvipsunwintf88five8812betsv88vn88Top 10 nhà cái uy tínsky88iwinlucky88nhacaisin88oxbetm88vn88w88789betiwinf8betrio66rio66lucky88oxbetvn88188bet789betMay-88five88one88sin88bk88xbetoxbetMU88188BETSV88RIO66ONBET88188betM88M88SV88Jun-68Jun-88one88iwinv9betw388OXBETw388w388onbetonbetonbetonbet88onbet88onbet88onbet88onbetonbetonbetonbetqh88mu88Nhà cái uy tínpog79vp777vp777vipbetvipbetuk88uk88typhu88typhu88tk88tk88sm66sm66me88me888live8live8livesm66me88win798livesm66me88win79pog79pog79vp777vp777uk88uk88tk88tk88luck8luck8kingbet86kingbet86k188k188hr99hr99123b8xbetvnvipbetsv66zbettaisunwin-vntyphu88vn138vwinvwinvi68ee881xbetrio66zbetvn138i9betvipfi88clubcf68onbet88ee88typhu88onbetonbetkhuyenmai12bet-moblie12betmoblietaimienphi247vi68clupcf68clupvipbeti9betqh88onb123onbefsoi cầunổ hũbắn cáđá gàđá gàgame bàicasinosoi cầuxóc đĩagame bàigiải mã giấc mơbầu cuaslot gamecasinonổ hủdàn đềBắn cácasinodàn đềnổ hũtài xỉuslot gamecasinobắn cáđá gàgame bàithể thaogame bàisoi cầukqsssoi cầucờ tướngbắn cágame bàixóc đĩaAG百家乐AG百家乐AG真人AG真人爱游戏华体会华体会im体育kok体育开云体育开云体育开云体育乐鱼体育乐鱼体育欧宝体育ob体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育开云体育开云体育棋牌棋牌沙巴体育买球平台新葡京娱乐开云体育mu88qh88
Share:
prev post next post

Leave a Comment Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Son Yazılar

  • Onurlu barış seçeneği tarihî bir fırsattır!
  • Faşizme kaybettirecek olan nerede olursa olsun güçlü ve birleşik 1 Mayıs’tır
  • Ermeni halkının acılarını unutmuyoruz
  • Geçmiş olsun İstanbul
  • Faşizme karşı omuz omuza, Newroz alanlarına!

Son yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Onurlu barış seçeneği tarihî bir fırsattır!

    Mayıs 13, 2025
  • Faşizme kaybettirecek olan nerede olursa olsun

    Nisan 24, 2025
  • Ermeni halkının acılarını unutmuyoruz

    Nisan 24, 2025

Archives

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021