Komünizm Yıllarını Arıyorlar
Ayşe TANSEVER
12 Eylül 2008
Eski Sosyalist ülke halklarının yeni ve eski düzen karşılaştırmaları hep merak konusudur. Macaristan gazetelerinden Budepest Times’ın 1000 kişi ile yaptığı araştırma bu konuda bilgi veriyor.
Macarların çoğu 1989-90’de sosyalizm çökmeden önce ki Janos Kadar yıllarında hayatlarının daha iyi olduğunu düşünüyorlar. Macarların %62’si rejim değişmeden önceki yılların hayatlarının en mutlu yılları olduğunu söylüyor. 2001 yılında aynı soru sorulduğunda rakam %53 imiş. Aradan geçen 7 yılda durumlarından mutlu olmayanlar daha da artmış. Janos Kadar yıllarını arayanların çoğunluğu yaşlı ve eğitim düzeyi düşük olanlar. Ayrıca Kadar yıllarının en kötü yıllar olduğunu söyleyenlerin oranı da 2001 deki %20 oranından %13’e düşmüş.
Macar halkının ancak %14’ü şimdiki yaşamlarının eskisinden daha mutlu olduğunu söylüyor.
Yaş oranı arttıkça şimdiki düzenden mutlu olmayanların sayısı da artıyor. Örneğin 50 yaşın üstünde olanların %80’i, 40-49 yaş arasında olanların %55’i, 1980 yıllarında doğanlar yani rejim değiştiğinde genç olanların ise %24’ü o günleri daha mutlu buluyor.
Sonuçları sosyologların değerlendirmesi istenmiş. Sosyolog Pal Tamas, insanlara çok şey vaat edildiği ama çok az verildiği görüşünde. Ona göre Doğu Almanya’da işi olan biri Batı Almanya’da işsiz olandan daha az mutlu diyor. Demek ki olay sırf çalışıyor olmakla da bağlantılı değil. Tamas, başka bir sosyolog Zoltan Kiszelly ile mutsuzluğun genel olarak güvenlik duygusuyla bağlantılı olduğu görüşünü taşıyorlar.
Kapitalizm eski sosyalist sistem insanlarına yığınla tüketim maddesi vaat etti. Dünyanın en iyi döşeli evlerinde, en güzel elbiseler içinde oturup, en nadide yiyecekleri yiyebileceklerdi.
Geleceği parlak, iyi eğitim görmüş çocukları ve sağlık garantileri olan, iyi ellerde bakılan yaşlıları ile birlikte mutlu mutlu yaşayacaklardı.
Kuşlar kadar özgür olacaklardı. “Demokratik” seçimlerle bu geleceği sağlayacağını düşündükleri kişileri başlarına seçecekler, istedikleri kişileri başlarına geçireceklerdi. Özgür bir şekilde istedikleri ülkeye uçabilecek, istedikleri ülkenin keyfini çıkarabileceklerdi.
Eski sosyalimin insanları kapitalizm altında inim inim inleyen 3. Dünya insanlarını görmediler. Onlar sanki akılsız, beceriksizdiler. Başlarına iyi birilerini seçmedikleri için böyle sefil bir yaşam sürüyorlardı. Onlar kapitalizme geçerlerse bir 3. Dünya ülkesi gibi olmayacaklardı. Bir New York’lu, bir Paris ve Londra’lı gibi yaşayabileceklerdi. Kapitalizmin vaat ettiği de buydu zaten.
Amaaaa….
Aradan daha 20 yıl bile geçmedi. Kapitalizmin sınıflı yapısında bu vaatlerin ancak bir avuç insanın ulaşabileceği şeyler olduğunu, gerisinin vaat edilen tüketim maddelerini ancak düşlerinde gördüğünü anladılar. İşsizlik ve hastalık da ancak bu zengin tabakalar için yoktu. Oysa gerisi 3. Dünya yoksul insanlarından daha farklı koşullarda değillerdi. Geleceklerine şimdi daha kuşku ile bakıyorlar.
İşin kötüsü yaşadıkları geçmişin doğru tahlillerini yapamadılar. Yaşadıkları sosyalizmde nelerin yanlış yapıldığını bilinçlerine çıkaramadılar. Kapitalizmin yanlış yapa yapa öğrendiğini, yaşadıkları sosyalizmin de yanlışlar yapabileceğini, sistemi değiştirmek yerine var olanın yanlışlarını düzeltmenin daha doğru olacağını düşünmediler. Bunları yapamadıkları için de şimdi daha umutsuz ve mutsuz olmaları kaçınılmazdır.
Ama dünyanın başka yerlerinde yoksulluğun pençesindeki insanlar kurtuluşlarının kapitalizmde olmadığını biliyorlar. 18-20 yıl önce sosyalist insanlar kapitalizme koştuğu gibi, şimdi Latin Amerika halkları ülkelerinde sosyalizmi kurmanın heyecanını yaşıyor. Onlar sosyalizmin ana vatanında yapılan yanlışları anlamaya çalışıyorlar. O nedenle 21. yy sosyalizmi deniyor. Yanlışlarından arınmış, günümüz bilim ve teknik gelişmeler uyan, çevre sorunlarına duyarlı bir sosyalizmin taslağını çıkarmaya çalışarak.
Yani insanlık daha ileriye, daha güzele, daha mutluluğa atlayabilmek için işte böyle arada bir adım geri atmalar yaşanıyor. Önemli olan dersler çıkarmak. Hayat hep daha ileriye, güzele doğru akıyor sonuçta.