Milliyetçi ve devletçi çizgisiyle çoktandır Türkiye sol hareketinin dışına düşmüş olan Aydınlıkçılar, 1992 yılında kurdukları İşçi Partisi’nin adını 15 Şubat günü yaptıkları kongre ile Vatan Partisi olarak değiştirdiler. Sol kamuoyunun çok iyi bildiği gibi Vatan Partisi ismi Hikmet Kıvılcımlı ve onun takipçileri ile özdeşleşmiştir. Birinci Vatan partisi 1954 yılında Hikmet Kıvılcımlı tarafından kurulmuş, 1957 yılında Menderes hükümeti tarafından kapatılmıştır. Vatan Partisi ikinci kez 1974 yılında Kıvılcımlı’nın takipçileri tarafından kurulmuş ve 1980 askeri darbesi ile kapatılmıştır. Vatan partisinin devamı olan Sosyalist Vatan Partisi (SVP) ise 1980’li yıllarda illegal zeminde mücadelesini sürdürmüştür.
Doğu Perinçek’in yeni Vatan Partisi’nin ve onun önceli olan İşçi Partisi’nin yukarda sözünü ettiğimiz siyasi gelenekle hiçbir ilişkisi yoktur. Buna rağmen bu ismi almakla kalmayıp, kendilerine yakın medya organlarında Mustafa Kemal’den Kıvılcımlı’ya, Kıvılcımlı’dan Perinçek’e 100 yıllık bir milliyetçi siyasi gelenek icat etme saçmalığına kalkışmış görünüyorlar. Siyasi hayatı zigzaglarla dolu olan Doğu Perinçek, 1970’li yıllarda çokça eleştirdiği Kıvılcımlı’yı şimdi gerici bir zeminde sahiplenmeye ve böylece Kıvılcımlı’nın mirasını ulusalcı hezeyanlarına alet etmeye çalışmaktadır.
Hikmet Kıvılcımlı’nın siyasi mirasının ulusalcılığa ve neo-Kemalizme eklemleme çabası yeni değildir. Bu yönde ilk girişimler 28 Şubat darbesi sürecinde ortaya çıkmıştır. 28 Şubatçılar sadece siyasal İslamı geriletmeye değil, sol hareketi de dizayn etmeye çalışmışlardı. Solda ulusalcılık olarak tanımlanan eğilim, 28 Şubatçıların açtığı alanda askere göz kırparak siyaset yapan “solcular” tarafından geliştirildi. Bu süreçte Hikmet Kıvılcımlı’nın ilk ulusalcı yorumlarına şahit olmuştuk. Kıvılcımlı’nın sözleri ve politik tavırları tarihinden ve bağlamında koparılarak neo-Kemalizmin yedeğine alınmaya çalışılmıştı. Bu eğilim bugün hala devam etmektedir.
Aydınlıkçılar da Vatan Partisi ismini alırken Kıvılcımlı’yı Mustafa Kemal’in silah arkadaşı gibi gösterme gayretkeşliği içine girmişler. Sanki Kıvılcımlı Kemalizm’in zindanlarında 20 yıl geçirmemiş ve Kemalizme en ağır eleştirileri getirmemiş gibi. Sanki Kürdistan’ın sömürgeleştirildiğini daha 1930’larda söylememiş gibi.
Kıvılcımlı bu günleri öngörmüşçesine 1971 yılında Doğu Perinçek’i “CIA sosyalisti” ve “Mao Kalpazanı” olarak tarif etmişti. Anlaşılan Perinçek şimdi de Kıvılcımlı Kalpazanlığına soyunmuş görünüyor. SODAP olarak buna izin vermeyeceğiz.
Kıvılcımlı’nın Vatan Partisi antikomünizmin zirve yaptığı 1950’li yıllarda demokratik bir programla ortaya çıkmış bir işçi sınıfı partisiydi. Perinçek’in şimdi Vatan ismine terfi etmiş İşçi Partisi ise, milliyetçi, devletçi, karşı devrimci bir burjuva partisidir.
SODAP olarak Kıvılcımlı’nın mirası üzerinde tekel kurmak gibi bir iddiamız yok kuşkusuz, Kıvılcımlı Türkiye sol hareketin ortak mirasıdır. Ancak Kıvılcımlı’nın sözlerinden kolajlar yaparak neo-Kemalizme payanda yapma girişimlerin karşısında durmaya devam edeceğiz.
Sol ve demokratik kamuoyuna duyurulur.