[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • M. Sinan Mert
  • /
  • Hayır Demek Güzeldir – M. Sinan MERT

Hayır Demek Güzeldir – M. Sinan MERT

6 Şubat 2017

Malum artık bir 2. Abdülhamit meselemiz var. Daha da büyüyecektir. Erdoğan’ın en büyük hayali kendisini Selanik’te sürgüne gönderen İttihatçıların ardıllarından öcünü almak ve parantezi kapatmaktır. Daha doğrusu, Erdoğan çabasının böyle anlaşılmasını, böyle görünmesini istiyor. Kendisini kayıtsız şartsız bir iktidara taşıyacak bir hamleyi, Osmanlı ile Cumhuriyet arasında bir kavga olarak anlatmak peşinde. Böylesi bir hamlenin Cumhuriyet’in 94. yılında bir siyasi lidere politik avantaj sağlaması ise Cumhuriyet’in kurumlarının içine girdiği krizin boyutlarını gösteriyor. 15 Temmuz sırları hala açığa çıkmamış iki üst düzey bürokratın ketum İslamcı, Atatürk düşmanı, “anamalcılık” karşıtı Nuri Pakdil ziyareti de bu görüntüyü daha da perçinliyor. Cumhuriyet demokrasi ile barışamadıkça can çekişir hale geldi. “Cumhuriyetçiler” ellerindeki Sözcü’yü yavaşça yere bırakıp Cumhuriyet’e terfi etmedikleri sürece de aksi yönde bir gelişme beklemeleri gerçekçi değil.
Krizin boyutları sadece Cumhuriyet’le sınırlı değil. Malum, 2. Abdülhamit’in en önemli miraslarından bir tanesi de 1881 yılında kurulan Düyun-ı Umumiye olmuştu. Cağaloğlu’nda bugünkü İstanbul Erkek Lisesi binasında yerleşik Düyun-u Umumiye Batılı ülkelerin Osmanlı’ya verdikleri borçların yapılmayan geri ödemelerine karşılık başta damga, alkollü içki, balık avı, tuz ve tütünden alınan vergilere el koymuştu. Düyun-ı Umumiye 1939 yılına kadar görevine devam etmişti. Şimdi de yaklaşan krizin telaşıyla Osmanoğulları’nın yolundan gidilerek bir Varlık Fonu yaratıldı. Varlık Fonu’nun yönetim kurulundaki isimlerden bir tanesi Yiğit Bulut. Hatırlatalım Varlık Fonu cari fazla veren petrol zengini ülkelerin paralarını karlı biçimde değerlendirmek için yarattıkları bir kurum iken biz de devletin elindeki, kayıt altındaki kimi kaynakların denetlenemez bir sahaya çekilerek özellikle Cengiz, Kolin, Limak şurekasının, “özgürlüğün geçtiği” köprüleri yapanların borçlarına devlet güvencesi sağlamak için kuruldu. Şimdi bu fon apar topar Ziraat Bankası’nı ve kimi diğer şirketleri bir KHK marifetiyle yutuvermiş. Kusursuz fırtına yaklaştıkça Erdoğan yığınağını büyütmeye çalışıyor. Paralel bir devlet bütçesi olarak Varlık Fonu eldeki tüm imkanlarla büyütülmeye çalışılacak gibi görünüyor. Başkanlığın erken uygulamalarından birisi olarak değerlendirilmeli.
Saray ve hükümet çevrelerinde bir sıkışmışlık görüntüsü var. Genel olarak konuşmalara bir saçmalama hali hakim. Daha henüz Evet için mantıklı bir gerekçe üretilebilmiş değil. Henüz “iki kaptan gemiyi batırır” sloganının üstüne bir şey konamadı! Astana meselesi Rusya’nın Anayasa taslağındaki “Kürt kültürel otonomisinin yönetim kurumları ile örgütlenmeleri Arapça ve Kürtçe’yi eşit şekilde kullanır” şimdilik soğumaya bırakıldı. Çok güvenilen Trump dağlarına da karlar yağacağa benziyor. Saray’dan danışmanın yaptığı açıklama da acıklı: “Yakında bir telefon görüşmesi yapacaklar.”
HDP yine üzerindeki tüm baskıya rağmen, tüm kuşatmaya rağmen tartışmaların odağında. Ayhan Bilgen ile Meral Danış Beştaş’ın tutuklanması HDP kampanyasının dengesini bozmaya dönük bir hamle, çünkü bu iki isim süreci doğru zeminde yürütmek konusunda önemli inisiyatif sahibi bir rol oynamaktaydılar. Geçen hafta bir eski Çiller danışmanından bozma kamuoyu araştırmacısı “HDP’nin Hayır demesi Evet’e hizmet eder” dedi. Hatta kimi boş kafa ulusalcılar HDP’nin Hayır diyerek aslında AKP ile anlaştığı yönünde teorilerini parlatmaya başladılar. Oysa HDP her koşulda her durumda Hayır diyeceğini en açıktan ifade etmekte. Şimdi de B. Yıldırım’ın yeni bir katkısı ile şereflendik “ Hayır diyenlere bakın neden Evet demeniz gerektiğini anlarsınız?”. AKP’nin en güçlü argümanlarından biri olacağa benzer. Gerçi hocaları Erbakan’ın partisi de Hayır diyeceğini açıkladı ama o sayılmaz tabii. Ümraniye Belediyesi’nin Evetli bilgisayar oyunu yapması, sosyal medyada yürüyen “ben de varım” kampanyasının mizah sınırlarını zorlaması sonrasında Başbakan tarafından eleştirilmesi, meclisten döve döve geçirilen taslağın 15 gün bekletilmesi “Evet”çilerin işinin zor olduğunu gösteriyor.
Evet’çilerin işinin zorluğu Hayır’ın kolaylığı olmayacak. Türkiye siyasi tarihinin gördüğü en zor referandum olacağı kesin, Hayır diyecekler ve Hayır’ı örgütlemeye çalışanlar için tabii. OHAL koşullarında, devletin tüm imkanları ve tehditleri karşısında ısrarla ve inatla sürdürülmesi gereken bir çalışma karşısındayız. En kritik meselenin karşı tarafı zorlayacak bir söylem üretilebilmesi olduğu açık. Bizim çalışmaları diğer mahallelere nasıl taşıyacağımızın yollarını bulmak zorundayız. Şimdilik bizim taraftan bir büyük enerji çıkamasa da zaten böyle bir beklenti şu dönemde gerçekçi değil, yavaş yavaş biriken bir özgüven ve doğru hassasiyetler var. Bu da çok önemli. Tarihin doğru tarafında biraz güçsüz de olsak ayaklarımızın üzerinde durarak “Hayır!” diye çığlık atabilmek, duvarları Hayırlarla doantmak, komşumuzun posta kutusuna “Hayır’lı olsun!” mektubu atmak, bunu ısrarla yapmak umutsuzluktan çıkmak için de kocaman bir gerekçe olacak.
Demirtaş’ın o kocaman gülüşüyle gönderdiği fotoğrafı, “Göreceksiniz ne kadar çok şeyi değiştirdiği ileride yazılacak bir umut fişeği olacak” hissi uyandırmadı mı sizde de?

[button link=”https://www.sodap.org/m-sinan-mert-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]

Share:
prev post next post

Son Yazılar

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım
  • En asgari 15 bin
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama bütçe
  • 1 Mayıs Bildirisi​
  • Yaşanacak Bir Ülke Yaratacağız

Son Yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım

    Aralık 20, 2022
  • En asgari 15 bin

    Aralık 12, 2022
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama

    Kasım 23, 2022

Archives

Meta

  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.org

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021