Hamdullah Öge’nin anısı önünde eğilerek….
HDP hiç kuşku yok ki 7 Haziran seçimlerinde bir destan yazdı.
Güçlerin dengesizliğinden bahsetmeye gerek yok. AKP hiç utanmadan her türlü devlet imkanlarını kullanarak seçim çalışması yürüttü. Sadece parti örgütüyle değil tüm devlet örgütleriyle sürece ağırlığını koymaya çalıştı.
HDP’nin çalışmalarına 200’e yakın saldırı yapıldı. Erzurum’da bir arkadaşımız yakıldı. Bingöl’de Hamdullah Öge 30 kurşunla ve işkenceyle katledildi. Diyarbakır’da yüzbinlerce kişilik mitingde bomba patlatıldı. Saray’da parti yetkilileri linç edllmeye çalışıldı.
Buna rağmen ısrardan vazgeçilmedi. Partililer tüm olumsuzluklara rağmen yılmadı. Hiç çalmadıkları kapıları çaldılar. Hiç girmedikleri mahallelere girdiler. Samsun’un, Trakya’nın köylerinde Kürt Sorunu ve sosyalizm tartışıldı. Çorlu’da HDP, deri işçilerine sorunları ile ilgili bildiriler dağıttı. Kayseri’de korku duvarları yıkıldı. İstanbul’da sokak sokak mektuplar dağıtıldı.
Fakat bu zaferde hiç kuşku yok ki aslan payı Kürt halkının olağanüstü örgütlü mücadele yeteneğinindir. 6-8 Ekim’de potansiyelini açıkça gördüğümüz direniş sabretti. Tüm saldırılara yakmalara yıkmalara karşı daha çok seçim çalışması yaparak cevap verdi. Sandıklarda oylar %80’lere ulaştı. Tüm Kürdistan Hakkarileşti. Dindar Kürt seçmen AKP’den büyük oranda koptu. Olağanüstü bir örgütlülükle bu siyasi sonucu elde etmek için, dişlerini bileye bileye , bedel ödeye ödeye kazandılar. Diktatörlüğün durdurulmasında Batı, Kürt halkına borçlu hale gelmiştir.
Batı Kürt halkının kendisine uzanan barış ve kardeşlik tutabildi mi? Çok sıkı kavrayamasa da bunu büyük oranda başardı. İstanbul’da %12.5 oy oranı azımsanacak bir başarı değildir. Özellikle CHP seçmeninin ve Alevilerin genel olarak HDP’ye dair kafalarındaki önyargılar büyük oranda yıkılmış görülmektedir. CHP tabanından belli sayıda seçmen bilinçli bir şekilde HDP’ye barajı geçmesi destek olmuştur. Burada önemli bir mayalanma var. HDP bu açtığı yoldan ilerlerse SYRIZA’nın PASOK’u çözmesine benzer bir sonuç yaratır.
AKP bu sonuçlarla dağılır mı? Olabilir. Çünkü AKP bir iktidar koalisyonudur. İktidarının sorgulandığı koşullarda hızla örselenebilir. 7 Haziran’ı AKP’nin sonu olarak niteleyemeyeceğimiz açık ama sonun başlangıcı tespiti abartılı olmayacaktır.
SODAP bu seçimlerde elde edilen başarının ortaya çıkması için tüm imkânlarını seferber etti. Samimiyetle çalıştık, tüm koşullarımızı zorladık. Daha iyisini yapabilir miydik? Belki ama kendi ölçeğimizi çok aşan bir mekanda ihtiyaçlara yanıt üretmek için çırpındık. Arkadaşlarımız zor denebilecek bölgelerde yük altına girdiler. Sonuçta bizler açısından da olağanüstü bir deneyim oldu. Böylesi bir zaferde okyanustaki bir su damlası kadar bile katkımız olduysa bizler için onurdur.
Hiç bahsetmek istemezdim ama halklarımız böylesi bir ateş halkasından geçerken tuzu kuru solculuk pozu kesen Güler-Okuyan çizgisinin ülkenin en az oy alan partisi haline gelmeleri de hayırlı bir sonuçtur. Bu çürümüşlük çizgisi artık kendisini sol gören tüm çevrelerde deşifre edilmelidir. Haziran ancak bu habis urdan kopuşarak yürüyebilirse bir karşılık yaratabilir.
Sonuç olarak Kürt halkının direniş ruhu ile Gezi ruhunun buluşması sağlandı. Şimdi artık daha da vites büyüterek bu seçimlerde biraz da eksik kalan emek çizgisini de kapsayarak iktidar yürüyüşünü geliştirme zamanı.
Hayallerimize yapılanların öcünü almanın eşiğindeyiz.
Emeği geçen, ter döken, bedel ödeyen, sokak sokak gezen, ev ev dolaşan herkese minnettarız.
[button link=”www.sodap.org/m-sinan-mert-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]