[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Kuzey Karahan
  • /
  • Birbirini Boğazlayan Mendilci Çocuklar – Kuzey KARAHAN

Birbirini Boğazlayan Mendilci Çocuklar – Kuzey KARAHAN

12 Temmuz 2010

Birbirini Boğazlayan Mendilci Çocuklar
YOKSULLARIN SUSAN VİCDANI

 Kuzey KARAHAN

Hepimiz izledik. Televizyonlardan, gazetelerden.
Bedrettin…
Bedrettin K.
Haliç Köprüsü üzerinde, temizlik işçileri tarafından yatar durumda bulunuyor.
Kanlar içinde, boğazına bir çamaşır ipi bağlanmış. Durumu kötü.
“Çekilen tomografi ve grafiklerinde, kafatasında bir çökme kırığı, sol elinde kesik, sol kulağında bir miktar kanama, sol göz çevresinde şişlik ve morarma tespit edilmiş.”
5 yaşında. Yaşı bile ürpertiyor insanı.
Aynı anda onlarca soru; kim?.. nasıl?.. neden?.. Beyninize hücum ediyor.
Ve öğreniyorsunuz.
Bedrettin, en büyüğü 12 yaşında olan arkadaşları tarafından dövülmüş.

Mendil satarlarmış bu çocuklar.
Hani şu yolda yürürken ya da arabanızla giderken önünüze çıkıveren ya da bir yerde oturuken yanınıza sokulup “Bir mendil alır mısın abi/abla!” diye soran mendilci çocuklardan.

Demişler ki Bedrettin’i dövenler, “Burası bizim bölgemiz. Burada mendil satamazsın!” “Satarım!” mı dedi artık Bedrettin, yoksa bir şey söylemedi ama satmaya mı devam etti…
Sonrası, yer misin yemez misin halleri. Bedrettin kanlar içinde, baygın. Öyle buluyor çöpçüler.

Sonra kurumlarımız devreye giriyor hemen. Sağlık, Polis, Sosyal hizmetler, hatta Bakanlık.
Olay o kadar tekil ya! Sokaklarda mendil satan sadece bu üç çocuk vardı ya!
“Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın talimatıyla çocukların koruma altına alacaklarını” açıklıyor Sosyal Hizmetler Müdürü. Koruma altına… Yani çocuğu, ailesinden alıp bir kuruma yerleştirecekler. Daha yüzlerce çocuk mendil satmaya devam ederken, devlet namusunu temizlemiş olacak.

“Ben annemi istiyorum, ben annemi seviyorum” diye mi ağlamış Bedrettin? Öyle yazıyor gazeteler. O hükmeden davudi sesiyle Bedrettin’i “teselli” etmiş olmalı yetkili kişi. “Görmüyor musun evladım, annen sana bakmıyor. Sevse seni mendil satmaya mı gönderir!” Bu kadar dümdüzdür.

Peki ya öteki çocuklar? Öteki mendilci, öteki sucu, öteki sakızcı, öteki çiçekçi çocuklar?
Onların kardeşleri?.. Onların anneleri, babaları?

Yaşanan, yoksulluğun binbir trajedisinden sadece birisidir aslında.
Bakın çevrenize kaç Bedrettin göreceksiniz bir günde! Kaç Bedrettin babası, kaç Bedrettin annesi!
Bal gibi biliyorsunuz ki hepsi 3-5 kuruş için koşuşturur dururlar gün boyu. Bir parça ekmek parası içindir koşturmacaları. İnanmak istemiyorsunuz değil mi? Kanıksadığınız bir yalanla vicdanlarınızı yatıştırmak istiyorsunuz. Yandaş medyanız da hemen devrededir. Bedrettin’in ailesi falanca şehrin filanca köyündenmişler, o köyün insanları dilencilik yaparak geçinirmiş. Apartmanları olurmuş, hatta son model cipleri…
İkna oldunuz mu şimdi? Rahatladı mı vicdanınız?

Bunlar zengin yalanlarıdır. Bu yalanlar, yoksullar inansın diyedir. Ne kadar inandırırlarsa, o kadar rahatlatacaklardır çünkü vicdanlarını.

Yoksullar…
Yoksulluklarından utanan yoksullar.

Ya zenginlerin doğruları?
Altın kaplamalı pastalar, altın tozlu çikolatalar, altın tozlu çaylar? Altın tozu karışımlı rujlar?
Çırağan Sarayı’ında seansı 450 euroya altın tozlu masaj kürleri?
Bunlar da onların doğruları işte. Hiç utanıyorlar mı?
Bu arsız zenginliği yaşarken utanıyorlar mı hiç?

Yoksullar, yoksulluklarını buradan sorgulamalılar.
TRT niye İbo Show transferi için 150 bin lira öder?
Niye Tarkan’a okuyacağı 4 parça karşılığında 450 bin lira verir?
Fatih Terim niye 220 bin lira maaş alır?
Nereden geliyor bu değirmenin suyu diye sorup sorgulamayacak mıyız?*

Bir toplum değerler üretir. Sonra bu değerler paylaşılır. Bu paylaşımı yasalarıyla, örgütlenmesiyle devlet yapar. Devletin ne kadar sosyal bir devlet olduğu buradan anlaşılır. Elbette ki bir toplumda sanatçılar, sporcular, kültür insanları olacaktır. Bunlar da toplumu geliştiren unsurlar olarak, üretilen ortak değerlerden paylarını alacaklardır. Ama bir şarkıcı, bir işçinin 70 yılda kazanacağını 30 dakikada “kazanıyorsa” burada vicdana sığmayacak bir paylaşım haksızlığı yok mudur?

Demek ki azınlığın müthiş zenginliği, çoğunluğun müthiş yoksulluğu üzerinde yükseliyor.
Biz bu kadar yoksulsak, siz o kadar zengin olduğunuz içindir!
Yoksuluz, çünkü siz varsınız!

Bedrettin’in macerası nasıl devam eder bilinmez. (Daha önce izlediğimiz bir haberle benzeştirirsek.) Belki bir korumaevine yerleştirilir. Akşam bir sürü çocuk bir odada, -ne yapsınlar- oynuyorlardır; en küçüğü Bedrettin. Görevli/eğitimci/nöbetçi kadın, çekirdek çitleye çitleye dizi izlediği televizyonun karşısında gürültüden rahatsız olunca, 12 yaşındaki bir çocuğu, “sustur şunu!” diyerek Bedrettin’in üzerine salar.

O sırada bir başka Bedrettin, akşam vakti sıkışan trafikteki arabaların arasında mendil satmak için koşuşturuyordur. Biraz sonra kim bilir, yanına12 yaşında bir çocuk sokulacaktır… “Burası benim bölgem! Burada…”

Ta ki yoksullar, vicdanlarındaki hesabı öfkeye, öfkelerini isyana dönüştürünceye dek.
İsyanlarını, isyanlarına katıp örgütleyinceye dek.

* Rakamlar ve bilgiler, gazetelerin Internet sitelerinden derlenmiştir.

Share:
prev post next post

Son Yazılar

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım
  • En asgari 15 bin
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama bütçe
  • 1 Mayıs Bildirisi​
  • Yaşanacak Bir Ülke Yaratacağız

Son Yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım

    Aralık 20, 2022
  • En asgari 15 bin

    Aralık 12, 2022
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama

    Kasım 23, 2022

Archives

Meta

  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.org

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021