Siyasetin son 2.5 yıldaki parametrelerini değiştiren yeni bir döneme girdik. Müzakere sürecinin sona ermesi ve Erdoğan’ın ABD ile ilişkisini yeni bir seviyeye taşıması değişen parametrelerin en önemlisi. Erdoğan savaşı yükselterek diktatörlükte ısrar ettiğini ortaya koydu. 7 Haziran’da kazanan iradeyi tanımayacağını açıkça ifade etmiş durumda. Erdoğan’ın bu tercihleri ülkeyi yıkıma taşıyabilecek bir savaşı başlattı.
Seçimden sonraki 2 ayda Erdoğan’ın inisiyatifi adım adım kazanması siyaset bilimi açısından oldukça iyi anlaşılması gereken bir hamleler bütünü üzerinden gerçekleşti. Bir tür Truva Savaşı yaşandı. 7 Haziran’da yenilmez denilen Aşil savaşı kaybetti, fakat Truva Atı işlevi gören koalisyon tartışmalarının yarattığı rehavet esnasında kaleye hakim olunması mümkün oldu. Zaferi kazanan HDP, diktatörlüğü durdurmuş olmanın politik kazanımlarını toparlayamadan diktatörlüğün inşasını amaçlayan çok yönlü bir savaşın içerisine düştü.
Kürt Halkı yine her zamanki gibi en ağır bedelleri ödemekle karşı karşıya. Kürdistan’da savaş atmosferi neredeyse tüm bölgeye hakim olmuş durumda. Şehirlerin varoşlarında TOMA’ların yetersiz kaldığı noktalarda tanklar doğrudan devreye giriyor. Özel harbin tüm aygıtları devrede. Habur sınır kapısında halkın en büyük değeri verdiği şehit cenazeleri 50 derece sıcakta ailelere verilmeden bekletiliyor. Maddi ve manevi anlamda çok yoğun bir işkence atmosferi tüm bölgede güç kazanıyor. Kürtlere insanlık değerlerini ayakta tutmak için yürüttükleri onurlu mücadelenin bedeli ödetiliyor. İnsanlık için ateşi çalan Prometheus’un ciğerleri bir kez daha kartalların iştahına sunuluyor.
Böylesi bir noktada bu sefer barışın ve faşizmin püskürtülmesinin yükünün ağırlığının Batı tarafından üstlenilebilmesi çok önemli. Savaşın Erdoğan’ın politik çıkarları gereği çıkarıldığı çok açık. Kürt Halkı Batı’yı da ezecek bir diktatörlüğü durdurmasının bedelini ödemekle yüz yüze bırakılıyor. “Beni Başkan yapsaydınız süreç devam edecekti, şimdi demokrasi konusunda aldığınız inisiyatifin bedelini ödeyeceksiniz, solcularla iş yapmanın faturası bu” demeye getiriyor AKP Kürt Halkı’na…
Oysa Batı bu konudaki sorumluluğunun farkında değilmiş gibi davranıyor. Halbuki özel harbin son dayanak noktası Batı’nın umarsızlığı, kayıtsızlığı ve söz konusu Kürtler olunca sergilediği duyarsızlığı. Evet, Erdoğan aslında tarihsel olarak iktidarının en zayıf ve en yıpranmış olduğu bir noktada büyük bir karşı hamleye girişti. Evet devletin geleneksel özel harpçi refleksleriyle bütünleşti ancak hem Kemalizm’in hem Siyasal İslam’ın tükenmiş ideolojik cephaneliği bu bloğu çok kırılgan bir hale getiriyor. Batı’dan yükseltilecek kararlı bir barış mücadelesi bu bloğu darmadağın edebilir. Gezi’de ortaya çıkan demokrasi ve özgürlük koalisyonu şu aşamada inisiyatif alabilirse Türkiye toplumunun makus talihi yenilebilir. Özel harpçi, ceberut ve diktatörlük hayalleri kuran anlayışlar bütünüyle temizlenebilir. Bu noktada artık hiçbir mazeretin geçerliliği olamaz. Bugün Erdoğan’ın savaşıyla hesaplaşabilmek 12 Eylül’ün tüm tarihsel birikimiyle hesaplaşmak anlamına geliyor.
Fakat Batı bir kez daha bu korkunç savaşta Kürt Halkı’nı kendi kaderiyle baş başa bırakırsa herhalde o zaman yıllardır gerçekleşmeyen büyük manevi kopuş gerçekleşir. Ülke artık gerçekten bölünmüş hale gelir. HDP gibi bir projenin de fiilen anlamı kalmaz. Batı, onlarca yıllık kayıplarının telafisini Kürt Halkı’nın birikiminin de desteğiyle bir demokrasi sıçraması ile aşmak istiyorsa şimdi ses vermeli. Bu savaşta sessiz kalmak Batı’yı faşizmin ve IŞİD’in ana konağı haline getirir. Barış mücadelesini Batı’dan yükseltebilmenin anlamı bu kadar büyüktür.
Barış Bloku sürecin hızlı akışına yeterince dinamik yanıtlar üretemiyor. Savaşın taraflarının tutumundan bağımsız olarak, Sarayın savaşına karşı halkların barış mücadelesinin yegane çıkış olduğunu görmeyen bir sol bugün açıkça kendisini inkar ediyor demektir.
Erdoğan gitmeye yakın olabilir ama onu götürecek bir barış iradesi ortaya konamazsa iktidarını diktatörlüğe de taşıyabilir.
Batı’nın kaderi kendi ellerinde.
[button link=”www.sodap.org/m-sinan-mert-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]