Son iki yıldır Valilik engeline yakılan onur yürüyüşü bu sene de Valilik yasağı ile polis şiddetine açık hale geldi. 35 LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı, gözaltında zorla Kur’an dinletilerek işkence edildi. Yetmedi Alperen Ocakları tarafından defalarca tehdit edildi ve yürüyüş sırasında ‘sivil’ gruplar tarafından saldırı girişimlerine maruz kaldı. Önceki sene TOMA’nın suyuna, polisin gazına direnen Hande Kader’in yoldaşları yine alanlarda korkusuz ve direngendiler. Tüm yasaklara rağmen Taksim’in her yerinde, üzerinde gökkuşağı resmi olan tişörtlü bir genci tişörtünü çıkarttıktan sonra caddeye alan polis zihniyetine karşı basın açıklamasını Taksim’in her yerinde farklı gruplar halinde yaparak bulundukları her alanı direniş alanı haline getirdiler.
Hayatın renklerinden bihaber ‘güvenlik’ güçlerine çok güzel bir ders verdiler. Öyle ki yürüyüş sırasında yaşanan bir olay güvenlik güçlerinin birçok kez nasıl komik duruma düştüğünü gösterdi. Olay şöyle gerçekleşti:
“İstiklal’in girişinde 3 kişi polis tarafından durdurulduk. Bedreddin renkli gömlek giydiği için -Evet tam olarak geçerli sebepleri buydu- ‘Renk hassasiyeti var İstiklal’e giremezsiniz.’ dedi. Neyse bir takım politik savunmalardan sonra baktım anlamıyor. Sadece şunu söyledim:
‘Ya ne alakası var gökkuşağında yeşil olmaz.’
Ve polis koridoru açıldı.
İşte böyle…
Böyle gri beyinler aşkı yasaklamaya çalışıyorlar.
Not: Gökkuşağında yeşil var.”
Bunun üstüne Mis Sokak’ta bekleyen polislere “Bekleme yapma, devam et!” diyerek tüm sokağın kahkahalara boğulmasına sebep olan LGBTİ+’ler o eski güzelliğini kaybeden Taksim’i yine rengarenk yapmıştı.
Son dönemde Ramazan Bayramı’na denk gelmesiyle meşruluğu tartışılan ve sürekli tehdit alan yürüyüş bu sene de Ramazan Bayramı’nın ilk gününe denk gelince devlet ve Alperen Ocakları tarafından yasaklarla ve tehditlerle karşılanmasına rağmen LGBTİ+’lerin mesajı belliydi:
“Aşkım geldim, yoktunuz!”
Onur Yürüyüşü Komitesi’nin Taksim’in her köşesinde farklı gruplar halinde okuduğu basın açıklaması ise şöyle:
“2017 İstanbul Onur Yürüyüşü engellendi! Saat 18.00’da hepinizi bulunduğunuz yerlerden canlı yayın yaparak basın metnini okumaya davet ediyoruz! #İstanbulOnurHaftası #IstanbulPride
“15.’sini bugün kutlayacak olduğumuz, özlediğimiz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’müz, İstanbul Valiliği tarafından bir kez daha yasaklandı.
“25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, bundan 20 gün önce İstanbul Valiliği’ne yürüyüşümüzün yer ve tarihini bildirip görüşmeyi talep etmemize rağmen bir karşılık alamadık.
Valilik bir açıklama yaparak en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüzü, planlandığımız günden bir gün önce, itiraz hakkımızı da engelleyerek yasakladığını ilan etti. Türkiye’de 25 yıldır Haziran’ın son haftasının İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlandığını ve 15 yıldır da Haziran’ın son pazarı gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nü yedi cihan bilmektedir. Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz.
“Valiliğin yasak açıklamasında gösterdiği nedenler, tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebeplerimizdir. Evet yaptığımız çağrıya ‘toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği görülmektedir’, ancak 12 yıl boyunca coşkuyla gerçekleşen barışçıl bir yürüyüşe tepki gösterilmesinin asıl nedeni nefrettir. Bu bahsedilen kesimlerin başlattığı linç ve savurduğu tehditler, ‘ciddi bir tepki’ değil, kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. Toplumun farklı kesimleri tepki göstermiştir, toplumun kendisi ise haftalardır bu yürüyüşe katılmayı beklemektedir. İstanbul Valiliği verdiği yasak kararıyla toplumun değil, suçluların yanında durduğunu göstermiştir.
“Valilik ‘başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni’ bahanesiyle yürüyüşümüzü yasaklamıştır. Bizleri dört duvar arasına hapsederek, gizlenmemizi isteyerek, örgütlenmemiz ve görünür olmamız engellenerek ve bizi tehdit edenlere cesaret vererek güvenliğimiz sağlanamaz. Bizlerin güvenliği, ne kadar güçlü, ne kadar kalabalık, ne kadar cesur olduğumuzu göstermekle sağlanacaktır. Güvenliğimiz insan haklarının, ayrım gözetmeksizin tüm insanların haklarının ve toplumsal barışın korunmasıyla sağlanacaktır. Güvenliğimiz anayasada tanınmamızla, adaletin sağlanmasıyla, eşitlik ve özgürlükle sağlanacaktır. Güvenliğimiz, LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinin gerçekleştiği bir ülkede yaşamamızla sağlanacaktır.Bizler korkmuyoruz, bizler buradayız, bizler değişmeyeceğiz. Siz korkuyorsunuz, siz değişecek, siz alışacaksınız. Bizler 12 yıl boyunca bu caddeyi gökkuşağı renklerine boyadık, özgürlüğün sözünü söyledik, beraber yaşamanın, yürümenin güzelliğini tüm dünyaya gösterdik. Yine buradayız, şimdi de onurumuz için kararlılıkla mücadele edeceğimizi gösteriyoruz.
“Bizler aşkın ve cinsiyetin devrimini ilan edenleriz. Bizler dışlanan, görmezden gelinen, yılmayanlarız. Bizler yalnız değiliz, yanlış değiliz, vazgeçmiş hiç değiliz. Valilikler, hükümetler, devletler değişir, biz kalırız. Tehditler, yasaklar, baskılar vız gelir bize vız. Yürüyüşümüzü özlüyoruz, yürüyüşümüzden vazgeçmiyoruz. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 25. yılını kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Kudurun ayol!”