SODAP : “15-16 Ekim Ankara Kongresi” Üzerine
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu”ndan “Kongre Girişimi”ne kadar geliştirilen ittifak süreçlerinin içerisinde “halklarımızın isyanlarını ortak bir zeminde buluşturma” anlayışıyla aktif olarak yer almıştır. Platformumuz, 15-16 Ekim günlerinde Ankara’da gerçekleştirilen kongre sonucunda açığa çıkan tabloyu değerlendirmiş, bu değerlendirmeyi ana hatlarıyla kamuoyuyla paylaşmayı uygun görmüştür.
Buna göre:
1. Kürt Özgürlük Hareketi, kongre sürecinde üst düzeyde bir temsiliyetle yer almıştır.
2. Kongre, başından sonuna kadar Kürt Özgürlük Hareketi’nin beklentileri doğrultusunda şekillenmiş/şekillendirilmiş ve sonuçlanmıştır. Kongre gündemleri, kongrede öne çıkartılan ana eksen, genel meclis üyelerinin ağırlıklı kısmı, ittifaka konulan isim, tüzük ve program taslakları Kürt Özgürlük Hareketi tarafından belirlenmiştir. Kongrenin yürütümünde, Kongre Divanı’ndan ziyade blok vekilleri etkin rol oynamıştır.
3. İttifak ilişkisi, ittifaka konu olan farklı iradelerin yan yana gelişi anlamını içerisinde barındırır. Kürt Özgürlük Hareketi’nin iradesinin kongre sürecindeki bu düzeyde belirleyiciliği ittifak ilişkilerinin genel mantığına denk düşmediği gibi, ortak yürüyüşümüzde kimi sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Salt Kürt Özgürlük Hareketi’nin acil beklentileri üzerinden şekillenen bir ittifak zemini, “varoşların/yoksulların isyanını büyütme” konusunda gereken yolu aldırmaya hizmet etmeyecektir.
4. Kongrede öne çıkan ana tema, “bu coğrafyada yaşayan ve yok sayılan, baskı gören halkların kendi kimliklerini barış içerisinde, bir arada, özgürce yaşayabileceği koşulların yaratılması” olarak belirlenmiştir. Halklar, özgürlükleri için kongre zemininde birleşmişlerdir. Kürt halkının özgürlüğü konusu da bu bağlam üzerine oturtulmuştur.
5. Kürt Özgürlük Hareketi, yeni anayasa tartışmalarını kendisi için öncelikli gündem olarak değerlendirmektedir. Oluşan ittifak zeminine de bu anlayışla yeni anayasa tartışmalarına taşıyacağı argümanı güçlendirmeye hizmet edecek bir misyon yüklemiştir. Kürt Özgürlük Hareketi, “varoşların isyanını büyütme ve bu isyanla buluşma” gündeminden ziyade, özgürlük ve demokrasi taleplerine güç katacak bir yaklaşımı öncelediğini ortaya koymuştur. Her ne kadar “stratejik ittifak” nitelemesi dillendirilse de sergilenen bu yaklaşım, mevcut haliyle bu ittifaka Kürt Özgürlük Hareketi tarafından “taktiksel” bir değer biçildiği anlamını taşımaktadır.
6. Program taslağında ve kongre ortamında “sınıf çelişkisi” ekseni son derece silik kalmıştır. İşçilerin, işsizlerin, yoksulların sesi kongre ortamına taşınamamış, kongrenin belirleyici iradesinin kongre ortamına biçtiği misyonun gereği olarak bu sesin ana eksenlerden birisi olarak öne çıkması da sağlanamamıştır. Kongre ortamında SODAP ve sınırlı sayıda delege dışında bu eksene vurgu yapan bir irade çıkmamıştır. Politik hatlarında sınıf çelişkisi eksenini temel alan EMEP ve ESP gibi yapılar da kongre sürecinde bu gündeme kayıtsız kalmış ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin ortaya koyduğu yaklaşıma tabi olmuştur.
7. Program taslağında ve kongre ortamında “sınıf çelişkisi” ekseninin silik kalmasının bir sonucu olarak ezilenlerin örgütlenmesine ilişkin bir vurgu yer almamıştır. Demokratik özerkliğin ülkenin bütününe yönelik bir model olduğu genel ifadesinden öteye, yoksulların sesinin, isyanının büyütülmesi yolunda “varoşlarda ikili iktidarların yaratılması,” “halk meclislerinin inşası” gibi konulara girilememiştir.
8. Program taslağında ve kongre ortamında ezilenlere “demokratik haklar” dışında bir ufuk işaret edilmemiştir. Kapitalizme karşı bir dizi eleştiri yapılırken, kapitalizmin yerine konulacak toplum biçiminin ne olacağı boşlukta kalmıştır. Kongre ortamında yine SODAP dışında bu ufku sosyalizm olarak net bir biçimde ifade eden irade çıkmamıştır.
9. Sokağın, dinamizmin ve isyanın sesi gençlerin katılımının son derece zayıf kaldığı, aktif pratikten uzak delegelerin ağırlıkta olduğu bir kongre yaşanmıştır. Böylesi bir “yaşlı kongre” ortamında -genel meclisin oluşumu da dahil olmak üzere- gençlerin inisiyatifini geliştirme noktasında bir yaklaşım sergilenmemiştir.
10. Delegelerin ve komisyonların belirlenmesinde pozitif ayrımcılığın pratik karşılığı olan yüzde 50 kadın kotası hedefine büyük ölçüde ulaşılmıştır. Bu ilkenin zorlayıcılığının yarattığı pozitif gerilim, geleceğe doğru atılan olumlu adımlardan birisidir.
Sonuç olarak;
SODAP, tüm eksikliklerine karşın bu girişimi ezilen haklarımız açısından önemli bir adım olarak değerlendirmektedir. Platformumuz;
- İttifaka yüklediği anlama uygun olarak yoksulların isyanının büyütme ve bu isyanı kardeş Kürt halkının isyanıyla buluşturma,
- “21. Yüzyıl Sosyalizmi”ni ezilenlerin kurtuluş ufku olarak parlatma,
- “Demokratik Özerklik” anlayışına paralel olarak varoşlarda ikili iktidarlar yaratma, halk meclislerini inşa etme,
- Gençliğin ve sokağın militan ruhunu, enerjisini, dinamizmini açığa çıkarma ve “kongreyi gençleştirme” anlayışıyla “Halkların Demokratik Kongresi” içerisinde yer alacaktır.
Sosyalist Dayanışma Platformu