SODAP: Kongre Girişimi’ne Yönelik Bildirge
Kongremiz, ülkenin ve dünyanın tarihi günlerden geçtiği bir dönemde toplanıyor. Farklı halklardan, cinsiyetlerden, inançlardan ve yaş gruplarından emekçiler bu fırtınalı günlerde yılmadan, usanmadan büyük bir birlik iradesi ortaya koyarak umutları büyüttüler. Kürt sorunun AKP eliyle yeniden çatışmalı bir sürece yönlendirilmesi, halkın barış umutlarına artarda operasyonlarla yanıt verilmesi tüm ülkede tansiyonu yükseltti. Ortadoğu halklarındaki kıpırdanma küresel krizin girdiği yeni süreçle birlikte Avrupa’da ve Amerika’da halkları sokaklara döküyor. Emperyalist sistemin temellerinin sarsıldığı böylesi günlerde halklarımızın isyanlarını bütünleştirme iradesini ortaya koyması, kalpleri adalet, özgürlük, eşitlik; kısacası sosyalizm için atanlar için coşku verici bir gelişmedir. Bu anlamda kongremizi büyük bir heyecanla selamlıyoruz.
Kongremizin yola çıkarken işlevini halk iradesinin devrimci bir zeminde inşası tanımlaması, kendisini aşağıdan yukarıya kurmayı esas alması 21. Yüzyıl sosyalizminin ruhuna tamamen uygundur. Zamanın ruhunu yakalamaktan sadece AKP’nin dümen suyuna girmeyi anlayanlar; Diyarbakır’dan Tahrir’e, Atina’dan New York’a, İstanbul’dan Londra’ya ezilenlerin kendi geleceklerini kendi ellerine almak için yürüttükleri ölümüne mücadele ile yepyeni bir dönemi açtıklarına tanık olacaklar. Kongremiz bugün attığı adım ile bu dönemin en önemli mimarlarından birisi olmaya adaydır.
Bu anlamda kongremizin rotasını çizerken bazı noktalarda net olması bizce hayati önemdedir. AKP, bugün devletleşme yolunda devasa adımlar atmış ve ABD emperyalizminin taşeronluğu kartviziti ile bölgesel emperyalist olma hayalleri kuran en gerici siyasi öznedir. Onu sunacağı “demokrasi”nin ne menem olduğunu kimi arkadaşlarımızın maalesef öyle veya böyle AKP’yi destekledikleri 12 Eylül referandumundan beri çok net görebiliyoruz. Dolayısıyla kongremizin AKP’ye karşı tutumu çok net olmalıdır. AKP’nin faşizan uygulamalarına programımızda hiç atıf yapılmamış olması bir eksikliktir. Kongremiz bu eksikliği gidermelidir.
Geçmiş deneyimindeki eksik gediklerine rağmen insanlığın sömürüye karşı mücadelesinin bayrağında devrim ve sosyalizm yazıyor. Programın birçok konuya atıfta bulunup ama sosyalizmi en genel ifadelerle bile olsa bir hedef olarak ortaya koyamaması kapitalizmin ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerle sarsıldığı şu dönemki ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Programsız mücadelelerin buza yazılmış yazıya, çalınmış devrimlere dönüşmesine hep birlikte tanık oluyoruz. Bu anlamda kongremiz en genel hedefini 21. Yüzyıl sosyalizmin inşası olarak koymalıdır.
Kongremiz büyük bir kardeşleşmenin adı olmak durumundadır. Devrimci dayanışma umudu büyüten yoldur. Fakat kongremizin üzerine inşa edildiği ruh halinin üzerine titremeli, emekçileri kongremize yabancılaştıracak, “hep aynı, bunlar hiç değişmez” dedirtecek dar grupçu çekişmelerden, delege tartışmalarından uzak durmak gerekir. Bütün delegelerin bizde olduğu ama ezilenlerin geniş yığınlarını, devrimci kadroları hayal kırıklığına uğratan, yabancılaştıran bir kongrenin kimseye bir faydası olmayacağını çok iyi biliyoruz. Esas olan dayanışmadır, esas olan en geniş kesimlerin temsilidir. Burasını delege çoğunluğumuzu farklı iradelere karşı sopa olarak kullanacağımız bir meclis olarak algılıyorsak mermiyi öne kendi ayağımıza sıkıyoruz demektir.
Bizlerin hayatın çağrısına sırtımızı dönmeyeceğimize, önümüzde duran halklarımızın isyanlarını birleştirme ve büyütme görevine hep birlikte ve ortak ruhla sarılacağımıza eminiz. Esas işimiz buradan sonra başlıyor. Hepimize kolay gelsin.
14 Ekim 2011
SODAP
(Sosyalist Dayanışma Platformu)