DayanışmaEvlerinin, “Sanatını Al da Gel” adlı etkinliğinin üçüncüsü, “Toplumsal Çürüme ve Uyuşturucuya Karşı Halk Savunmasını Örüyoruz” kampanyası çerçevesinde gerçekleştirildi. Şişli Kent Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte Grup Yankı, Adalılar ve Haluk Tolga İlhan, şarkılarıyla sahne alırken; Gölge Tiyatro ekibi ve Esenler DayanışmaEvi tiyatro grubu da oyunlarıyla etkinliği renklendirdi. Etkinlikte ayrıca Ataşehir Pir Sultan Abdal Cemevi Semah Ekibi de yer aldı. DayanışmaEvleri Temsilcisi Ersin Çatalkaya, SODAP Eş Sözcüsü Kezban Konukçu ve HDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü de kampanyanın toplumsal konumlanışını ve mantığını dinleyicilerle paylaştı.
DayanışmaEvleri’nin, uyuşturucuya karşı mücadelenin yanı sıra; doğanın talanına, taşeronlaşmaya, işçi kıyımına ve sağlığın metalaşmasına da karşı duruş bağlamında gerçekleştirdiği “Sanatın Al da Gel 3”, 25 Ocak’ta, Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gölge Tiyatro ekibinin oyunuyla başlayan etkinlikte hemen ardından, 20. yılına giren Grup Yankı sahne aldı. Seyircilerin de şarklılara eşlik ettiği dinletide Soma başta olmak üzere hayatını kaybeden işçiler anıldı. Yankı, “Bizler, Pir Sultanları, Seyit Rızaları, Kıvılcımlıları unutmayalım, unutturmayalım!” diyerek çizgisini belli ederken dinletilerini tüm devrim şehitlerine armağan etti. Etkinlikte rol alan Adalılar, Haluk Tolga İlhan, Gölgedekiler ve Grup Çapulcular da Gezi şehitlerini anarak etkinlik kapsamında şarkı ve türkülerini dinleyicilerle paylaştı.
Esenler DayanışmaEvi ve Gölge Tiyatro Ekibi Gösterilerini Sergiledi
Gölge tiyatro ekibinin hazırlayıp sunduğu “İstanbul’da Bir Fabrika” adlı gösterinde madende çalışan işçilerin yaşam biçimi ve gündelik hayatta karşılaştığı sorunlar resmedilirdi. Bir diğer dramatizasyon da Esenler DayanışmaEvi Tiyatro Ekibi tarafından gerçekleştirilen “Yapılacak Tek Şey Var: ‘Hayır’ De!” adlı oyundu. Kapitalist düzenin yaşamımızın her alanına sirayet eden ilişki biçimlerini ve yarattığı insan karakterini gözler önüne seren bu gösteride aynı zamanda sömürü düzeni de eleştirel bir yaklaşımla sunuldu.
“Alternatif yaşam anlayışının bir parçası…”
SODAP adına Eş Sözcü Kezban Konukçu söyle konuştu: “Toplumun yalnızlaştırıldığı ve kendine bir gelecek göremeyen, geleceksizleştirilen insanlar, kendini yok etme ve direniş arasındaki ince çizgide yaşıyor. Bunlardan bir kısmı kendini yok etme yolunu seçiyor. İşçilerin talebi, “ İnsanca çalışmak istiyoruz”dan, “Ölmeden çalışmak istiyoruz”a doğru yönelmiş durumda. Yine toplumsal çürüme ve yozlaşmanın bir sonucu olarak, kadınlar her gün katlediliyor. Bizler de bu çerçevede, “Sanatını Al da Gel” etkinliğiyle, alternatif yaşam anlayışımızın bir parçasını ortaya koymaya çalışıyor ve toplumumuzdaki bu sorunların öz örgütlülüğümüzle çözüleceğini düşünüyoruz. Bunun örneklerini de “21. Yy. Sosyalizmi”nde görebiliyoruz. Artık devletten talep etmek yerine kendi hayatımızı kendimiz yönlendirip, inşa edip, daha yaşanılabilir bir dünya kurmayı amaçlıyor, bunun da en önemli anahtarının örgütlülük olduğunu düşünüyoruz.”
Bir diğer konuşmacı Ertuğrul Kürkçü’de, “Gelecek umuduna sahip olmamanın, başka türlü olma fırsatı tanınmamasının, kapitalizm açmazının, yarattığı gençlik kitlesi; biz bir seçenek sunmadığımız takdirde, bu bunalımın içine düşmektedirler. Dolayısıyla kendilerine bir gelecek ufku yaratabilenlere çok fazla sorumluluk düşüyor. Bizim bir şey yapmamız lazım, bütün bu olanlardan kopan bir gelecek tahayyülü yaratabilmemiz ve bunu insanlara sunabilmemiz gereklidir ve ‘Sanatını Al da Gel’ etkinliğinin bu amaca, bu ortaklığa hizmet ettiğini düşünüyorum.” diyerek örgütlenme ve birlikte mücadeleye vurgu yaptı.
Etkinlikte rol alan bir başka grup da Ataşehir Pir Sultan Abdal Cemevi Çocuk Semah Ekibi idi. Ekip, etkinlikte bağlama eşliğinde semah döndü. Ayrıca Çerkezköy’deki bir çorap fabrikası olan Bross’ta sendikaya üye oldukları için atılan işçiler de oradaydı. İşçilerin 13 gündür devam eden direnişi selamlandı. “Sanatını Al da Gel”, etkinliği çerçevesinde katılanlar selamlanarak, halaylar eşliğinde program sonlandırıldı.