İstanbul’da Binler Barışın Sesini Haykırdı
“Bal Bal Diyerek Ağız Tatlanmaz, Barış Barış Diyerek Barış Olmaz”
İstanbul’daki 1 Eylül mitinginde bir araya gelen binlerce kişi, Kürt sorununun çözümü için müzakerelerin yeniden başlaması çağrısında bulundu. İstanbul Kadıköy’de yapılan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine binlerce kişi katıldı.
Miting için Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Nautilus önünden Kadıköy Meydanı’na düzenlenen yürüyüşlerde Kürt sorununda demokratik bir çözüm ve barış için operasyonların durması ve müzakere sürecinin yeniden başlaması istendi. Mitingde BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleri Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel ve HDK Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin yanı sıra mitingi örgütleyen kurum başkanları ve yöneticileri de yer aldı. Numune Hastanesi önünde bir araya gelen kortejde Halkların Demokratik Kongresi ve bileşenleri olan SODAP, BDP, EMEP, ESP, Partizan, Kaldıraç pankart ve bayraklarıyla yer aldı.
Kortejin en önünde HDK imzalı “Ölüm değil çözüm; çatışma değil müzakere” pankartı açıldı. HDK’liler Suriye’ye yönelik müdahaleleri protesto ederken, BDP üyeleri, demokratik özerklik talebini dile getirdi. Batı Kürdistan ve Şemdinli’deki gelişmelerin selamlandığı yürüyüşte BDP kortejinde, çözümün İmralı’dan geçtiği vurgulandı.
Tepe Nautilus önünde toplanan kolda ise KESK, TMMOB, DİSK, İstanbul Tabip Odası, TÜMTİS, Hava İş, ÖDP, TKP 1920, İHD, Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği ve Halkevleri’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda örgüt yer aldı. “Suriye’deki emperyalist müdahaleye hayır” sloganının yazılı olduğu pankartın arkasında örgütler kendi kortejini oluşturdu. Yürüyüş kolunda ayrıca THY’de greve çıktıkları için işten atılan direnişçi Hava İş üyesi THY işçileri ile HEY tekstil işçileri yerlerini aldı.
Miting binlerce kişinin zafer işaretleriyle durduğu saygı duruşuyla başladı. Kürtçe ve Türkçe atılan sloganlarla sona eren saygı duruşu ardından miting tertip komitesi adına Atilla Gürkan konuşma yaptı. Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Gürkan, mitingi örgütleyen kurumların temsilcilerini kitleyi selamlamaları için sahneye çağırdı.
“Hatay’da Alevilerle Sünniler Birbirine Düşürülüyor”
Selamlama ardından kürsüye çıkan Hilmi Yarayıcı, Hatay’dan geldiğini, anlatılanların yalan olduğunu, eli kanlı katillerin Hatay’da yaşayanları tehdit ettiklerini söyledi. Suriye’den gelen mültecilerin, Hatay’da bir arada barış içinde yaşayan Aleviler veSünnilerin arasını açtığını belirtti.
“Emekçilerin Hakları İçin Onurlu Barış İstiyoruz”
Ardından Tabip Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu meslek örgütleri adına bir konuşma yaptı. “Anadilde eğitim, anadilde sağlık talebi Türk ve Küt gençlerinin ölümleriyle sonuçlanıyor. Uluslararası tekellerin temsilcileri, bu ülke halkalarına ve emekçilerine karşı savaş yürütüyor. Bugün buradan bütün emekçiler ve halklar adına barış talebimizi bir kez daha büyütüyoruz. Onurlu bir barış olmasını istiyoruz. Tükler, Kürtler, Araplar, Aleviler, emekçiler adına onurlu bir barış talep ediyoruz” diye konuşmasını sonlandırdı.
“Başbakan Alevi Kelimesini Küfür Yerine Kullanıyor”
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDK’nin parti kuracağı açıklamasıyla kürsüye çağrıldı. HDK adına yaptığı konuşmasında, “Hep birlikte dünya halkıyla onur duyuyoruz, başta Kürt halkı olarak. Barış artık çözümdür. Barış diyenin çözüm demek zorunda olduğu günlerden geçiyoruz. Çözüm diyen müzakere demelidir. Müzakere diyen Kürt halkının siyasi Önderi, onur kırıcı bir şekilde tecritte tutulan Sayın Öcalan üstündeki tecridin kaldırılmasını talep etmelidir. Bu kadar açık ve bu kadar yalındır” dedi.
Önder, “Barışı savaştan ayıran iki şey vardır. Savaş ölüm, barış hayattır bu birincisi. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz bu da ikincisidir. Bu topraklar barışı hak etmiştir, Türk genci, Ermeni, Kürt, Arap genciyle bu halklar barışı hak etmiştir. Önündeki ön büyük engel hükümetin yalanlarıdır” diye konuştu. Önder, “An serkeftin, an serkeftin” sözleriyle kürsüden indi.
“Savaşı Halkların Direnişi Bitirecek”
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “savaşı bitirmenin bir tek yolu vardır; adil, eşitlikçi, özgürlükçü bir yaşam için hep birlikte direniş” dedi. Dokunulmazlık tartışmalarına da yanıt veren Demirtaş, “halkın emekleriyle geldik, Meclis senin şirketin değil” şeklinde konuştu.
“Vicdanın Yoksa Barış Yapamazsın”
Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın “savaş duyulmasın” çabasında olduğunu vurgulayan Demirtaş, şunları söyledi: “Erdoğan kimse karşı çıkmasın ki ben savaşı yıllarca sürdüreyim diyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Dünyanın neresinde ne oluyorsa artık hepimiz haberdarız. Kendi halkından ne kadar saklayabilirsin, bize yalancı diyerek ölümleri durdurabilir misin? Dedim ya barış vicdan işidir, yoksa başbakan da olsan vicdanın yoksa barışı yapamazsın.”
Selahattin Demirtaş AKP iktidarının sadece içeride değil, bölgede de bir savaş yürüttüğüne işaret etti. “Hatay’daki kamplarda silahlandırılmış, paralandırılmış kişiler Suriye’ye gönderiliyor. Anayasal suç işleniyor” diyen Demirtaş, “Bırakın meclisi, Başbakan Dışişleri Bakanı’yla baş başa veriyor, Suriye’ye savaşa giriyor. AKP’ye oy verenler verdiği oyun hesabını sormalıdır. Oylarının peşinden gitmelidir. Bunun hesabını sorduğunuz gün, barışa en çok yaklaştığınız gün olur” ifadelerini kullandı.
“Toplum Hafızalı Olmalıdır”
Başbakan Erdoğan’ın Beşer Esad’la yaptığı konuşmaları kitleye dinleten Demirtaş, “Bu konuşmayı yapan adam bana yalancı diyor. Bu konuşmayı yapan adam BDP’liler samimi dürüst değildir, siyasetçi milletvekili değildir diyor. Bu adam, Suriye ve Esad’a karşı, herkesten daha hızlı savaşa koşuyor” dedi. “Toplum artık, hafızalı olmalıdır” diyen Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti:”Nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğunu unutmamalıdır. Küt sorunu benim sorunum diyen Başbakan’dır. Roboski katliamı nedeniyle Genelkurmay Başkanına teşekkür etmiş Başbakan, bugün sadece insani bir refleks olarak Şemdinli’de PKK gerillalarıyla sarıldıkları için BDP’lileri savaş yanlısı, terörist yanlısı ilan ediyor.”
“Çok Ortaklı AKP Şirketi İflasın Eşiğinde”
Konuşması sık sık “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla kesilen Demirtaş, AKP’nin çok ortaklı bir şirket olduğunu belirterek, “çok ortaklı şirket iflasın eşiğine geldi. Şimdi ortaklar arasında mal paylaşımı başladı. Kime ne düşecek diye tartışmalar başladı. Bunları birleştiren bir ideal, bir düşünce yok. Bunları mal mülk bir araya getirdi. Şimdi mal paylaşımı başladı. AKP halktan korkmalıdır. Eğer şu saatten sonra bu ülkede özgürlük ve demokrasi adına, en küçük bir gelişme olacaksa, siz yapacaksınız. Edirne’den Hakkari’ye kadar direniş hattını kurun, o gün bu ülkeye barış da özgürlük de gelecek” diye konuştu.
Demirtaş “Hatay meydanında barış çığlıkları atan Hatay halkının, Alevisi, Sünnisi, Arap’ı Kürt’ünün yanında olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Tarafını seç diyenler, senin tarafında olacağız diye bir şey yok. Biz halkın, barışın, ezilenlerin yanındayız” sözleriyle konuşmasını tamamladı. Miting, Emeğe Ezgi, Bandista ve Agira Jiyan’ın ezgileriyle devam etti.
SODAP: “Barışı Kazanmak İçin AKP’ye Direneceğiz”
İstanbul’da gerçekleştirilen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde yerini alan SODAP’lılar da Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde HDK pankartının arkasında “Barışı Kazanmak İçin AKP’ye Direneceğiz” yazılı pankart açarak yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sık sık “Ya Adalet Ya Kıyamet”, “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Selam Selam Şemdinli’ye Bin Selam”, “Eşitlik, Kardeşlik Kürt Ulusuna Özgürlük” sloganları atıldı.
Not: ANF’den yararlanıldı.