21 Aralıkta İspanya Katalon bölgesinde parlamento seçimleri yapıldı. Seçimleri az bir farkla da olsa merkezi Madrid hükümetinden bağımsızlık isteyen partiler kazandılar. Var olan çözümsüzlüğe çare diye düşünülen seçim ilacı kendisi var olan sorunu katmerledi.
İspanya Katalon halkları merkezi Madrid iktidarından yıllardır bağımsızlık istiyordu ama gündemleşmesi ancak 2015 yıllarında Arap baharının uzantısı olarak ortaya çıkan Kararlılar Hareketi ile gerçekleşti. En sonunda geçtiğimiz Eylül ayında Katalon Parlamentosu bağımsızlık konusunda referandum yapma kararı aldı. Merkez Madrid bu referandumun anayasaya aykırı olduğunu söyleyerek engellemeye çalıştı. Madrid merkezine bağlı polisleri ile saldırdı. Oy sandıklarını kaçırdılar. 200’e yakın kişi ağır yaralandı. Bu zor koşullarda yapılan referandumdan “evet” oyu çıkınca Katalon Parlamentosu bağımsızlık ilan etti. Bunun üzerine merkezi Madrid Mariano Rajoy iktidarı Katalon Parlamentosu’nu fes etti ve birçok politikacıyı tutuklattı. Bölge lideri ve ayrılıkçı Birlikte Katalonya (Together for Catalonia, JXCat) Parti lideri Carlos Puigdemont Brüksel’e kaçtı. Birçok politikacı tutuklandı. Sorunu çözmek için Rajoy hükümeti 21 Aralık’ta yeni bir parlamento oluşturmak için seçim kararı aldı. Niyetleri Madrid’ten ayrılmak istemeyen bir parlamentonun seçilmesi ve sorunun, en azından görünürde, çözülmesiydi.
Madrid’in tüm basını elinde tutması, ayrılıkçılara baskılar yapmasına rağmen bekledikleri olmadı, bağımsızlık isteyen partiler çoğunluğu kazandılar. Sorun çözülmek yerine aksine katmerlendi. Politik sahne daha da içinden çıkılması zor duruma girdi.
Katalon halkları %80 gibi büyük bir oranla seçimlere katıldılar ve 135 sandalyelik parlamentonun 70’ini yani çoğunluk için gerekli olan 68 sandalyeden sadece 2 fazlasını ayrılıkçı partilere verdiler. Puigdemont’un Katalonya için Birlikte (JXCat), Esquerra Republicana (ERC) ve Popular Unity Candidacy (CUP) çok az bir farkla kazandılar. Sıra şimdi Katalon hükümetinin kurulmasına geldi.
Fakat koalisyon kurması olası her bir parti ayrı telden çalıyor. Puigdemont partisi örneğin, daha çok para babalarının çıkarından yana. İspanya merkezinden bağımsızlık ilan etmeyi ama AB içinde kalmayı, tanınmayı istiyor. İspanya sanayisinin büyük bir kısmı Katalonya’ da. Böylece ihracat zenginliği kendilerine kalacaktır. Esquerra Republicana, ki bunlar eski İspanyol Komünist Partisi’dir, biz Katalonya’da sosyalizmi kuralım, diyorlar. Bu üç parti de ne sosyal ne ekonomik konularda ortak bir bakış sergilemiyorlar. Bu durumda bir koalisyon yapmaları nasıl gerçekleşecek belli değil.
Diğer bir sorun ise bunların liderleri ya sürgünde ya da tutuklular. Bir araya gelip ortak bir zeminde buluşmaları da çok zor. Öte yandan İspanya solunun yeni yıldızı Podemos’un Katalonya’da örgütlenmesi yoktu. O son anda Catalonia in Common ile ortak bir kampanya yürüttüler. Seçimlerde de 8 sandalye aldılar. Bu sol gurup ise bağımsızlık yanlısı değil. İspanya işçi sınıfının bir bütün olduğunu, Madrid’den ayrılmanın ülkenin diğer kesimindeki çalışanlara haksızlık olacağını savunarak ayrılmaya karşı çıkıyor. İspanya bütünlüğünü koruyup 1978 Madrid anayasasını yeniden yazarak İspanya’yı demokratik bir zemine oturtma mücadelesini sosyalizme gitme yolu olarak görüyor. Hedeflerinde tüm AB yasalarının demokratikleştirilmesi ve farklı bir topluluk haline getirilmesini koymuşlar. Yani onların da koalisyona girmeleri pek düşünülemez.
Sanırız Madrid merkezdeki Rajoy’da bu nedenlerle koalisyonun kurulamayacağına bel bağlamış görünüyor. O zaman bağımsızlık ilan edilmeyebilir. Ayrılmaktan yana olmayan sağın bölgedeki yeni partisi Citizens aslında 34 sandalye alarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Ama koalisyon kurabileceği ortak yok. Rajoy’un bölgedeki partisi ancak 3 sandalye alarak 8 tane kaybetti. Yani sonuçta sağın bir koalisyon hükümeti kurma gücü yoktur.
Şimdi ne olacaktır? Sağ Katalonya’da hükümet kuracak güçte değil. Ayrılıkçı sol partiler farklı bakış açılarına sahip. Birleşmeleri zor görünüyor. Hadi diyelim birleşip bağımsızlık ilan ettiler. Bu kez de Madrid anayasası buna izin vermiyor. İspanya parçalanmaz bir bütündür, diyor. Azınlıklara hak tanımıyor. Peki şimdi halkların çoğunluğu ayrılıktan yana oy kullandı. Başkan şimdi ne yapacak?
İspanya’nın bir parçası olan Katalon halkının ayrılma isteğine hayır demesi İspanya’da demokrasi yoktur, demekle eştir. Altı sakal üstü bıyık hesabı. İşin içinden çıkılması çok zor bir durumdadır.
Sorun İspanya sınırları içinde kalmıyor AB içindede bir sorun oluşturuyor. Onun Katalon bağımsızlığına tavrı ne olacak? İspanya tanımaz ise AB de mi tanımayacak? Ekim ayındaki referandum sırasındaki ilk açıklamalar Katalon bağımsızlığını tanımayacakları doğrultusunda idi. Referandum kararı ancak merkezi iktidar tarafından alınabilir anayasa maddesinin arkasına sığınıyorlardı. Peki şimdi, Katalonlar ayrılmak istiyorlarsa ne diyecek? Demokratik haktır mı diyecek yoksa demiyecek mi?
Diyelim tanıdı. Halkın demokratik hakkıdır ayrılmak, dedi. O zaman AB içinde merkezi iktidardan kurtulmak isteyen yığınla azınlık var. İpin ucu kaçarsa kimi yorumculara göre bir on yıl içinde topluluk içinde onlarca yeni ülke çıkabilir. AB bir savaş alanına döner. AB şimdiye kadar ikili standartlarla gitti. Örneğin Kosova bağımsızlığına müthiş destek verirken Kırım halkının Ukrayna’dan ayrılmak isteğine karşı çıkıyorlar. İtalya zengin bölgeleri de Roma’dan ayrılmak istiyor. Katalonları tanırlarsa ipin ucu iyiden iyiye kaçacak. Tanımazlarsa da demokratlıklarına bir kara leke daha sürülecek.
Aslında Katalon sorunu bir İspanya ya da AB sorunu değildir. Sorun burjuva demokratik yapısındaki sorundur. Burjuvazi bu kadar demokrattır. İşine geldiğinde demokrat işine gelmediğinde değildir.Tekelci kapitalizm yıllarından beri yozlaşan burjuva demokrasisi neoliberalizm ile çürüme noktasına gelmiştir. Halkların ihtiyacı olan sosyalist demokrasilerdir. Halklar da bunu deneye deneye öğreneceklerdir. Burjuva demokrasilerinin gerçek yüzü her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor. Maskeler düşüyor. Sorunları katmerleşiyor. Halklarda yavaş yavaş böyle olaylarla gerçekleri öğreniyorlar. Katalon krizi halklara bu konuda bir ders daha sunuyor.
[button link=”https://www.sodap.org/ayse-tansever-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]