SODAP’ın Seçim Sürecine Yönelik Tavrı
SODAP, 12 Haziran Milletvekili Genel Seçimi sürecinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu içerisinde yer alma kararı almıştır. Kararımızın gerekçesini ve dolayısıyla seçim sürecine yönelik siyasi tavrımızı ana başlıklar altında kamuoyuyla paylaşacağız:
1. Değişim parolasıyla iktidara gelen AKP’nin, başta Kürt sorununda olmak üzere çeşitli toplumsal sorunlarla ilgili olarak ortaya koyduğu sahte “açılım” politikaları halklarımız nezdinde iflas etmiştir. Mevcut durumun gerçekten değişmesini isteyen Kürt halkının, değişim gibi bir niyeti olmayan AKP’yi sonuna kadar zorlaması iflasın temel nedenidir. Gelinen aşamada AKP, “Kürt sorunu yoktur” diyerek, Cumhuriyetin tarih boyunca süregelen inkârcı, tekçi yaklaşımının sürdürücüsü olduğunu ilan etmiştir.
2. Ortadoğu’daki isyan dalgasıyla başlayan dönem, emperyalistlerin Libya’ya yönelik saldırısıyla yeni bir aşamaya gelmiştir. Şimdi ABD başta olmak üzere batılı emperyalist güç merkezleri, yitirdikleri pozisyonlarını güçlendirmek için yeni bir müdahale süreci başlatmıştır. Türkiye’ye de bu süreçte Libya örneğinde görüldüğü gibi işbirlikçi roller biçilmektedir. Türk Devleti’nin Emperyalistlerle giriştiği pazarlıklarda Kürt sorunu kartı masaya sürülmekte, kardeş Kürt halkının özgürlük taleplerini bir kez daha boğmanın hesabı yapılmaktadır. Erdoğan’ın dizginlerinden boşanan ırkçı söylemi ve giderek şiddetini arttıran askeri/siyasi operasyonlar böylesi bir hesabın işaretleridir.
3. AKP, 8,5 yıllık iktidar dönemi boyunca neoliberal politikalar doğrultusunda sermayenin sömürüsü önündeki tüm engelleri kaldırmıştır. İşçi sınıfının tarihsel kazanımları birer birer gasp edilmiş, çalışma hayatı tamamıyla güvencesizliğe terk edilmiştir. Vergiler, zamlar, işsizlik, iş cinayetleri yoksul hayatları yangın yerine çevirmiştir. Şifre kepazeliğiyle adeta alay edilen gençlerimizin gelecekleri çalınmıştır. Kadın cinayetleri yüzden 1.400 artmıştır. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik alanlarındaki kamu hizmetleri piyasaya açılmış, paran kadar sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik anlayışı hâkim kılınmıştır. Bütün bunlar yaşanırken de Türkiye’nin en zenginleri listesine yeni zenginler eklenmiş, korkunç adaletsizlik almış başını yürümüştür.
4. CHP, seçim sürecine girildiğinde AKP’nin geçtiği bütün yollardan geçmiş, icazet alınacak yerlerden icazetini almıştır. Patronlar örgütü TÜSİAD’ından ABD’ye, sermaye cephesini tavaf etmiştir. CHP’nin ne özgürlükler söylemi, ne de “Aile Sigortası” üzerinden geliştirdiği toplumsa adalet söylemi inandırıcı değildir. CHP, Kürt kelimesini ağzına almadan özgürlükleri, sermaye sınıfının kılına dokunmadan toplumsal adaleti geliştireceğini ifade etmektedir. Tarihinde yalnızca halk hareketinin yükseldiği bir dönem sol argümanları kullanan geleneksel devlet partisinin genetik kodları sol kimlikle bağdaşmamaktadır.
5. AKP’siyle, CHP’siyle halk düşmanı partilere mahkûm edilen halklarımızın gerçek kurtuluşu, kendi seslerini büyütecekleri “ezilenler cephesi”nin, “3. Cephe”nin inşasıyla sağlanacaktır. Ezilenler cephesinin seçim sürecindeki somut karşılığı Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’dur. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu, işçilerin, işsizlerin, gençlerin, kadınların, Kürtlerin, Alevilerin, yoksulların, yok sayılanların, tüm ezilenlerin ortak mücadele zeminidir.
6. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu, Kürt Özgürlük Hareketi’yle Türkiye Devrimci Hareketi’nin seçim sürecine yönelik olarak geliştirdiği ittifak ilişkisidir. Bu ittifak, özgürlüğe yürüyen kardeş Kürt halkının isyanıyla, yoksulların varoşlardan yükselecek isyanının buluşturulabilme zeminlerinden birisidir. Halklarımızın mücadelelerinin ortaklaştırılacağı her platform, tarihsel değerde olduğu kadar düzen güçleri açısından da korkutucudur.
7. Genel Seçim’de asıl olarak iki güç karşı karşıya gelecektir. Bir yanda AKP’siyle, CHP’siyle sermayenin hâkimiyetinden, paranın saltanatından yana, tekçi, inkârcı anlayışın savunucuları. Diğer yanda adaletin, özgürlüğün, umudun, onurun, savunucusu Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu. Bu saflaşmada Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun kat edeceği her mesafe, düzenin çözümsüzlüğünü daha da derinleştireceğinden çapının çok ötesinde sarsıcı bir etki yaratacaktır.
8. Bu ittifak zemini, gücünü asıl olarak sokaktan almaktadır. Bloğun adayları, halklarımızın sokaktan yükselecek sesinin meclisteki yansıması olacaktır. Halklarımızın ortak mücadelesiyle her cephede düzen güçlerinin oyunu bozulacak, dengesi alt üst edilecektir. Terazinin kefesinde nicelik değil nitelik ağır basacaktır.
9. “Tek tip”çi Cumhuriyet her yanından zorlanmakta, “eşitlikçi, özgürlükçü bir Anayasa” gereksinimi ertelenemez bir noktaya gelmektedir. Süreci süründüren AKP, Anayasa değişikliği adına halkların özlemlerini istismar ederek kendi hegemonyasını güçlendirmekten öteye adım atmamaktadır. Halklarımızın ortak mücadelesiyle, sokakta ve meclis platformunda, başta AKP olmak üzere tüm düzen güçleri bu hesaplaşma alanına çekilecek, halk düşmanı kimlikleri deşifre edilecektir.
Sonuç olarak;
SODAP, içerisinde bulunduğumuz bu kritik hesaplaşma sürecinde, halklarımızın ortak mücadele zeminine güç vermeyi doğru bir politik tavır ve tarihsel bir görev olarak değerlendirmektedir. Platformumuz, bulunduğu alanlarda, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nu büyütmek için bütün gücüyle emek harcayacaktır.