SODAP: “Kenan Budak Yoldaş Kavgamızda Yaşıyor!”
Hesabını soracağız andımız olsun, sırtına saplanan kahpe kurşunun!”
25 Temmuz 1981 yılında 12 Eylül faşizmi tarafından aranır durumda olmasına rağmen o hiç terk etmediği Kazlıçeşme sokaklarında polis tarafından kurşunlanarak katledilen Devrimci işçi önderi Kenan Budak Yoldaş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) tarafından mezarı başında anıldı. SODAP’ın gerçekleştirdiği anma etkinliği DİSK’in etkinliğinin hemen ardından başladı. Devrim ve Sosyalizm mücadelesinde şehit düşenlerin anısına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından ilk konuşmayı SODAP adına Muzaffer Kaya yaptı.
“1 Mayıs’ta işçi sınıfına Taksim’i yasaklayan, DİSK binasına gaz bombalarıyla saldıran zihniyetin 12 Eylül’le hesaplaşması ise söz konusu bile olamaz”
Kaya, “Bugün hala 12 Eylül artığı bir Türkiye’de yaşamaya devam ediyoruz. Kenan Budak’ı öldüren güç bugün hala iktidardadır. Son aylarda Ergenekon davası kapsamında gerçekleşen tutuklamalarla Türkiye’nin demokratikleşeceği masalı anlatılmaktadır. Ordu içerisindeki hakim kliğin emperyalist güçlerle uyum içinde gerçekleştirdiği “mıntıka temizliği” bize demokratikleşme olarak sunulmaktadır… Gerçek bir demokrasi ancak işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesinin sonucu olacaktır. AKP-ordu ya da ordu ve bürokrasinin farklı klikleri arasında yaşanan iktidar kavgalarından demokrasi beklemiyoruz. 12 Eylül’le gerçek bir hesaplaşma olmadan demokrasinin gelişebileceğini düşünmüyoruz. 1 Mayıs’ta işçi sınıfına Taksim’i yasaklayan, DİSK binasına gaz bombalarıyla saldıran zihniyetin 12 Eylül’le hesaplaşması ise söz konusu bile olamaz” şeklinde konuştu.
Kaya ayrıca, “2008 yılının Türkiye’sinde Kenan Budak’ı anmak ne anlama gelmektedir. Öncelikle ulusalcı-devletçi-darbeci güçlere ve AKP’ye karşı bağımsız bir işçi sınıfı politikasını hayata geçirmek demektir. Bugün Kenan Budak’ı anmak, düzen içi güç odaklarına yedeklenmeden işçi sınıfının cephesini yaratmak için mücadele etmektir” dedi.
Muzaffer Kaya, “bizler mücadelenin yeni kuşakları ve Kenan Budak’ın takipçileri olarak, işçi sınıfı havzalarında Devrim’i örgütlemeye devam edeceğiz. Geleneğimizden aldığımız güçle sınıf mücadelesinin yeni döneminde onun bayrağını daha yükseklere çıkaracağız; ta ki eşit ve özgür, adil ve kardeşçe bir ülke, bir dünya kurulana dek” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Partin seni kavgasında ve direnişinde yaşatıyor, zaferde de yaşatacak!”
Muzaffer Kaya’nın ardından Kenan Budak’ın kavga dostu, yoldaşı Sebüktay Kaan duygusal bir konuşma yaptı. Kaan, Kenan Budak’ın özverili, karalı, mücadeleci kişiliğine vurgu yaparken, “Demek 27 yıl geçmiş! O günlerde kimimiz bir hücre evinde, kimimiz bir işçi kahvesinde, kimimiz sokakta, kimimiz uzaklarda bir sürgün odasında ‘Kenan’ı vurdular!’ haberini aldığımızda yüreğimize bir ateş düşmüştü, o ateş bugün hala sönmedi. Ve o gün seni katleden faşist cuntaya ve onun tetikçilerine karşı içimizde kabaran hınç ve öfke… hala o da sönmedi” şeklinde konuştu. “Partin seni kavgasında ve direnişinde yaşatıyor, zaferde de yaşatacak” diyen Kaan, sözlerini şu dizeleriyle noktaladı: “Yoldaşım, Kenan Budak yiğit devrimci / Kalleş bir pusuda vuruldun düştün / Yürüyoruz yolunda yılmayacağız / Hesabını soracağız andımız olsun / Sırtına saplanan kahpe kurşunun!”
“AKP Darbecilerden Hesap Soruyor(muş). 1 Mayıs’ta ‘Ayaktakımı’nın Sendikasını Basanlar, İşçi Önderlerini Katledenlerden Hesap Sorabilir mi ?! Al Birini Vur Ötekine” yazılı pankartın ve Kenan Budak’ın büyük bir portresinin taşındığı etkinlik boyunca “Kenan Budak Yoldaş Ölümsüzdür”, “Kenan Budak Yaşıyor, Parti’de Savaşıyor”, “Kavga, Direniş, Zafer; Yaşasın Sosyalizm”, “Kıvılcım Parlıyor Alev Alıyor; Direniş Sürüyor Parti Yürüyor” sloganları atıldı. Anma, yan flütle çalınan ve hep birlikte seslendirilen işçi sınıfının enternasyonal marşıyla sona erdi.