29 Ocak’ta başlayan metal işçilerinin grevi finans kapitalin saldırgan örgütü MESS üyeleri arasında çözülmeye yol açınca hükümet tarafından apar topar yasaklandı. 60 gün ertelemenin fiili bir yasaklama anlamına geldiğini artık çok iyi biliyoruz.
Oysa bu fabrikalarda işçiler greve önlerine çıkarılan tüm engelleri aşarak geldi. Dayatılan ve büro işçilerinin de eklenmesiyle grev aleyhinde karar çıkarılmaya çalışılan seçimlerde, büyük bir çoğunluk ile onaylandı grev kararları. MESS’e bağlı 5 işyeri, ayrılarak işçilerle bağımsız sözleşme yapmayı onaylamıştı. İşçilerin kararlılığı hem MESS’i hem de işbirlikçi Türk Metal’i çok zor duruma düşürecekti. DİSK bu kararlı duruşuyla hem metal işkolunda örgütlenmesini daha da büyütecek hem de tüm işçilere direnerek, örgütlenerek kazanıldığını göstermiş olacaktı.
“Modern devlette yürütme, tüm burjuvazinin ortak işlerini yöneten bir komiteden başka bir şey değildir” Marx-Engels’in Komünist Manifesto’daki bu tespitine güncel bir örnek yaratma konusunda AKP hiç duraksamadı. Bir gün öncesinde patronlara dönük açıkladığı teşviklerin yanında işçilerin kıdem tazminatını fona kaldırmayı yeniden gündeme getiren hükümet, metal işçisinin grevini “milli güvenlik” gerekçesiyle yasakladı.
İşçiler grevlerine sahip çıkıp, işgallerle direnişi büyüttüğü müddetçe SODAP’da tüm emek güçleriyle bu direnişin bir parçası olacak, tüm gücüyle direnişin sürdüğü fabrikalarda nöbette olacaktır. Sendika grevi sürdürme noktasında bir karar alırsa bilmelidir ki tüm işçi mahalleleri, varoşlar direniş ateşinin büyütüleceği, metal işçisiyle her türlü dayanışmanın yükseltileceği alanlara dönüşecektir.
“Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok. Kazanacakları bir dünya var.”
SODAP
Sosyalist Dayanışma Platformu