SODAP, AKP Faşizmine Karşı Sokağa Çıktı
“Zulme Teslim Olmayacağız; AKP’ye Direneceğiz!”
SODAP, AKP’nin halk düşmanı politikalarına, işçi cinayetlerine, zamlara, kadın cinayetlerine, “ileri demokrasi” yalanlarına ve Suriye’ye yönelik savaş hazırlıklarına karşı Taksim’de eylem gerçekleştirdi.
15 Nisan Pazar günü saat 13.00’de Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce SODAP üyesi, “Zulme Teslim Olmayacağız; AKP’ye Direneceğiz” yazılı bir pankart açarak İstiklal Caddesi üzerinden Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. “Gün Gelecek, Devran Dönecek; AKP Halka Hesap Verecek”, “Direnişe Omuz Ver; AKP’ye Teslim Olma”, “İş, Ekmek, Adalet”, “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Herkese Ekmek, Herkese İş; Zafere Kadar Direniş” sloganlarının atıldığı eylemde ayrıca “Haksızlığa Karşı Susan Dilsiz Şeytandır” ve “Haydi 1 Mayıs’a Taksim’e” yazılı dövizler taşındı. Taksim Meydanı’na gelindiğinde AKP faşizminin hedef tahtasında olan çeşitli toplumsal kesimler adına söz alan konuşmacılar halk kürsüsünden yaşadıkları sorunları paylaştı. Konuşmaların ardından SODAP adına basın açıklaması yapıldı. Tüm konuşmalarda, AKP faşizmine karşı yükselen öfkenin yanısıra, direniş ve isyan çağrıları öne çıktı. Eylem, “AKP faşizmine karşı isyanı büyütmek için, yüzbinlerle birlikte 1 Mayıs’ta Taksim’e” çağrısıyla noktalandı.
Taksim Meydanı’nda Halk Kürsüsü
Halk kürsüsünde ilk konuşma Avcılar Yeşilkent Pir Sultan Cemevi Derneği adına yapıldı. Yapılan konuşmada, CHP’li Avcılar Belediyesi’nin saldırılarına karşı Cemevlerini sahiplenen halkın direniş süreci anlatıldı. AKP’nin mahkemelerinin Sivas katillerine karşı aldığı zamanaşımı kararının hatırlatıldığı konuşmada, bu saldırıların tümünün tekçi anlayışın ürünü olduğu, AKP’si, CHP’si tüm düzen partilerinin bu anlayışı savunduğu ve bu anlayışa karşı direnmekten başka kurtuluş yolu olmadığı vurgulandı.
Halk kürsüsünde ikinci olarak söz alan güvencesiz koşullarda çalışan bir işçi, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı tüm işçileri 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırdı.
Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim taleplerini ifade eden Liseli Direnişçi Gençlik (LDG) Temsilcisi bir lise öğrencisinin ardından “ataması yapılmayan öğretmenler” adına söz alan bir eğitim emekçisi, AKP’nin bu konudaki vaatlerinin tümünün karşılıksız çıktığını belirtti. Son olarak halk kürsüsünde söz alan bir inşaat işçisi de yaşadıkları güvencesiz çalışma koşullarını aktardı ve mücadele çağrısı yaptı.
Halk kürsüsünde yapılan konuşmaların ardından Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) adına basın açıklaması yapıldı.
“AKP’nin sahte cennetinden kovulanlar olarak toplandık burada”
“AKP’nin sahte cennetinden kovulanlar olarak toplandık burada” sözleriyle başlayan açıklama şu ifadelerle devam etti: “AKP’nin ekonomik büyümesi her gün iş cinayetlerinde can veren, işçilerin hayatları pahasına gerçekleşiyor. AKP’nin darbelerle hesaplaşmaktan bahsettiği günlerde Kürtlere, Alevilere, gençlere, kadınlara darbe üstüne darbe vuruluyor. 6500 Kürt politikacısının cezaevinde olması darbe günlerinden geçtiğimize yeterli delili teşkil etmiyor mu? AKP’nin ‘Konuşan Türkiye’sinde bir tek Erdoğan konuşuyor. Dünyada en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke olmamız sıra dışı bir durum değil mi? Erdoğan’ın kadınların erkeklerle eşit olmadığına inanması ile her gün kocaları, sevgilileri tarafından katledilen kadınların sayısı arasında bir alâka olduğunu göremeyecek kadar kör müyüz? 12 Eylü,l Türkiye ABD’nin rotasından çıkmasın diye yapıldı. 12 Eylül’ü yargılayan Türkiye bugün ABD’nin bölgedeki en kıdemli taşeronu haline gelmedi mi? Komşularla sıfır sorun noktasından komşuları tarafından bulunsa bir kaşık suda boğulacak ülke haline gelmemiz ABD’ye göbekten bağlıymışçasına davranmamızdan ileri gelmiyor mu?”
“12 Eylül yargılamaları yalandır!”
AKP’nin “12 Eylül’ü yargılama oyunu”na da değinilen açıklamada şu sözlere yer verildi: “AKP, 12 Eylül’ün çocuğudur, onu yargılayamaz. Ama onu yargılıyormuş gibi yaparak sağcısını, solcusunu peşine dizmeyi çok iyi bilir. Bizim bu yalanlara karnımız tok. Kürtleri kültürel soykırıma uğratıp, Dersim için yalandan yere nasıl özür dilendiyse aynı şekilde, 12 Eylül’le hesaplaşıyor görüntüsü verilip toplum neredeyse sıkıyönetim ile idare ediliyor. Herkesin “dinleniyorum, takip ediliyorum” korkusu ile yaşadığı, özel yetkili mahkemelerin eline düşenlerin sudan gerekçelerle cezaevinden çıkamadığı bu ülke AKP’nin pembe yalanlarına karnı tok olanlar için zaten darbe günlerinden geçmektedir.”
Açıklamanın devamında, AKP’nin iktidar olduğu dönem boyunca Türkiye’nin koca bir işçi mezarlığına çevrildiği, kadın cinayetlerinin tırmandığı, Alevilere, Kürtlere yönelik baskıcı, inkarcı politikaların derinleşerek sürdüğü belirtildi.
“Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır”
Açıklamada son olarak şunlar söylendi: AKP sahte cenneti, milyonlara cehennemdir. Ülkemizi adaletin, eşitliğin, kardeşliğin hüküm sürdüğü bir gerçek cennet haline getirmek için emekçiler elbirliği etmeli, AKP’nin hipnozundan kurtulmalıdır. Zamlara; Alevilere, Kürtlere uygulanan çifte standarda; kadın ve işçi cinayetlerine, tutuklanan, işten atılan gazetecilere; ABD’nin Ortadoğu’daki taşeronu olma politikalarına karşı susmayacağız, direneceğiz.”
Eylem, basın açıklamasının ardından “AKP faşlizmine karşı isyanı büyütmek için 1 Mayıs’ta Taksim’e” çağrısıyla sona erdi.