Son günlerdeki olaylara bakıldığında, “Bunların, AKP’nin seçim stratejisi ile ne bağı olabilir?” sorusu akla geliyor. İktidar partisinin seçimlerde istediği sonucu elde etmesinin iki yolu var. Birisi, “kaos ve şiddet” diğeri kedilerin trafoları işgali… Oy kullanımında ve sayımında hileler yapılması. Bu konuda risk önceki seçimlere göre çok daha büyüktür. Yolsuzlukta ve onu örtmede iktidarın nerelere kadar gidebileceğini herkes gördü.
“Allah söyletir” denir. Çağlayan Adliyesi’ndeki olaydan sonra “havuz medyası”nda bir anketin sonuçları yayınlandı. GENAR anket şirketinin genel müdürü İhsan Aktaş, sonuçları şöyle yorumluyor: “Kaos ve şiddet AKP’nin oylarını artırıyor.” İnsanlar istikrar istediği için ve bunun tek teminatının AKP olmasından dolayı ortaya böyle bir sonucun çıktığını ileri sürüyor. Ne demeli? Kaş yaparken göz çıkartmak buna denir. Bu yorum aynı zamanda seçime giderken olabilecek “kaos ve şiddetin” derin failini göstermiyor mu?
“Kaos ve şiddetin” tek yolu savcıya yapılan eylem türünde olması gerekmez. Son günlerde “havuz medyası”nın diline doladığı “Atatürk’ün İnönü tarafından zehirlendiği haberleri” iktidarın seçim uğruna neleri göze alabileceğinin en çılgın örneğidir. Böyle de provokasyon yapılabilir. Bakalım “havuz medyası” seçime kadar daha ne haberler üretecektir?
Bütün bunlar iktidar yönünden iki şeyin kanıtıdır. AKP’nin artık “çılgın projeleri” kalmadı veya bu çılgın projeler, aslında bir rant yağması olduğu yeterince ortaya çıkınca, inandırıcılığını kaybetti.
AKP ne siyasi olarak demokrasi vadediyor ne de rekabet gücüne sahip bir ekonomi! Onun için keyfilik ve entrika, siyasetin temelidir. Balyoz davasındaki son beraatlar, hem hukukta keyfiliğin hem de entrikanın zirvesi oldu. Ekonomide ise rant yağmasına Körfez sermayesinin davetinden öteye bir gelişme yoktur.
Öte yandan, AKP seçim sonuçlarından korkuyor. “400 milletvekili” iddiası, çöken kendine güveni ayakta tutmak için ajitasyondan öteye bir anlama sahip değildir. Ya da seçimi kazanmanın “iki yoluna” güveniliyor. Aslında AKP 400 milletvekili çıkartamazsa sonrasının kıyamet olduğunu bütün siyasal İslam ve yeşil sermaye bilmektedir. Bu başarılamazsa hızlı bir düşüş başlayacaktır. İktidar bu korkuyu kendi kitlesinde diri tutmaya çabalıyor. Ancak, herkes gibi onlar da biliyor ki düşüş başlarsa, bugüne kadar örtülen her şey, kanalizasyon patlaması gibi ortalığa yayılacaktır. Bu gerçeklerden dolayı, seçimin kendisi büyük bir gerilim yüklüdür. Bundan dolayı bu gerilim kendini çeşitli yollardan açığa vurabilir.
Bu seçim sürecinde ülke iki yönden sınav verecektir. Seçim sürecinde “normal” yollardan yürünebilecek mi? Öteki, Çağlayan Adliyesi’nde olduğu gibi, eski filmler gösterilmeye başlanırsa sonuçları da eskisi gibi mi olacaktır? Son gelişmeler seçim yolunun epeyce mayınlı olduğunu ortaya koymuştur. “Kaos ve şiddet AKP’nin oylarını artırıyorsa”, devlet ve AKP’nin aynılaşması yeniden bir derin devlet faaliyetinin yollarını açar.
Fakat tüm bildik yollar, gösterilecek eski filmler aynı etkiyi yaratacak mıdır? Elbette bu soruya bugün kesin bir cevap vermek imkânsızdır. Fakat biraz hafızamızı zorlarsak, 2005 Kasım’ında Şemdinli’deki Umut Kitabevi’ne yapılan saldırı ve dönemin Genelkurmay Başkanı’nın bu olayın faillerine “İyi çocuklardır.” diyerek sahip çıkması; derin devletin geri dönülmez biçimde deşifre olması ve tükenişinin sembolik bir tarihidir. O günden bugüne eski yollardan yürünemeyeceği yeterince ortaya çıktı. Balyoz davasının beraat etmesi, eski yollara dönülebileceğini göstermiyor. AKP’nin entrikalarının da bir doyum noktasına gelip dayandığını gösteriyor.
Eski filmlerin yaratacağı siyasi sersemleşmenin aynen tekrarlanması zayıf bir olasılıktır. Yeniden örgütlendiği kesin olan derin devletin, eski yollardan aynı sonuçları alması neredeyse imkânsızdır. Ancak bunun kesin sonuçlarını seçimlerden sonra göreceğiz. Son otuz yılın olaylarından nasıl bir bilinç oluşmuştur? Eskinin tümüyle tekrarı mümkün değildir. Eskiden kaç adım öteye gidilebilmiş, bilinç ve sezgi hangi seviyede oluşmuştur? Bunu 8 Haziranda göreceğiz!
[button link=”www.sodap.org/mehmet-yilmazer-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]