Yeniden eksen tartışması yaşanıyor. Fakat bu seferki öncekilerden çok daha ciddidir. Erdoğan kişisel görüşü olarak “Neden Şanghay Beşlisi’ne katılmayalım, ille de AB’ye mahkûm değiliz.” dedi. Siyasal ortamda böyle bir tartışma için yığınla malzeme var. Avrupa Parlamentosu, AB ile ilişkilerin dondurulmasını gündemine aldı. NATO toplantısı oldukça gerilimli geçti. ABD ile ilişkiler Suriye sorunu nedeniyle sürekli kriz halinde. Buna bir de sıcak paranın yolunu değiştirmesi ekleniyor. Son hazine bono ihalesine gelen olmadığı gibi, Trump’ın kazanmasından sonra Türkiye’den 1 milyar dolar çıkış yaptı.
Şanghay yolculuğu için her şey hazır görünüyor. Erdoğan’ın açıklamasından sonra Çin’den ilk olumlu tepki geldi bile.
Erdoğan Şanghay yolculuğu için açıklamasını yaparken bir vurgusu çok önemliydi: Beşli içinde “çok daha rahat hareket etme imkânı” olacağını söylemiştir. Erdoğan haklıdır. Şanghay Beşlisi içinde AB’de olduğu gibi hiçbir hukuki standart ve bağlayıcılık olmayacaktır. Ankara’nın ikide bir ayağına dolaşan basın özgürlüğü, terörle mücadele yasasının düzeltilmesi gibi sorunlar gündeme gelmeyecektir. Özetle Şanghay’da keyfiliklerin hesabı sorulmayacaktır. Belki en önemlisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden kurtulmaktır. Çünkü OHAL sonrası bu mahkemede Ankara’ya pek çok dava açılacaktır. Bunların sonuçlarından kurtulmak Ankara için çok iyi olurdu.
“Daha rahat hareket etme imkânının ilk somut işareti El Bab ve Menbiç harekatları sırasında hava saldırıları için Rusya’nın izin vermesidir. Birkaç haftadır hava saldırısı yapamayan Ankara için son günlerde yeniden izin çıkmıştır.
Bunlar suyun üstünde gezinenler, ancak bir de bu yolculuğun harekete geçireceği başka gerçekler vardır. En önemlisi Türkiye’nin ekonomik yapısıdır. “Anadolu kaplanları” veya yeşil sermaye Şanghay yolculuğu için yetmez. Ülke ekonomisinin yüzde 70’i AB ile bağlantılı olarak yürümektedir. Körfez’den gelen kara para veya Arap bankacılığı ile de Türkiye ekonomi dönmez. Son gelişmeler nedeniyle TÜSİAD “endişeliyiz” açıklamasını yaptı.
Öte yandan, Şanghay Beşlisi’ne katılmak için NATO’dan çıkmak gerekiyor. Bu da eksen kaymasında deprem etkisi yaratacak diğer konudur.
Saray, mevcut ittifakları içinde sıkıştıkça yeni çıkış yolları arıyor. Şanghay Beşlisi’ne girmek bir çıkış yolu olabilir, ancak bu yol oldukça engebelidir. Türkiye’nin ekonomik yapısında oldukça radikal değişimleri, bundan öteye NATO ile bağları koparmayı gerektirir.
AKP iktidarı yeni bir cumhuriyete doğru yol almak, ona İslami renkler vermek istiyor. Bu yolda başkanlık sistemi gündemin en zorlu konusudur. Şanghay yolculuğuna çıkılırsa bunun yanına ekonominin temel yapısından köklü değişimler, ayrıca askeri ittifaklar konusunda yeni bir dönemi başlatmak gündeme gelecektir. Bütün bunlar için ortaya çıkacak gerilimi Saray’ın taşıması mümkün değildir. Şanghay yolculuğu bugünden yarına atılabilecek bir adım değildir. Fakat bu yolda yürünürse ülkede büyük gerilimlerim yaşanacağı kesindir. Saray günahlarını örtmek için her yolu deniyor.
Şanghay yolculuğuna Saray’ın heveslenmesi onun mevcut ittifak ilişkileri içinde ne ölçüde açmaza girdiğinin kanıtıdır. Yoksa Şanghay yolu oldukça uzundur. Bu heves Ankara’nın ne ölçüde tıkandığının en iyi göstergesidir. Ankara “daha rahat hareket etmek için” alan arıyor.
[button link=”http://www.sodap.org/mehmet-yilmazer-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]