Gezi şehidi Mehmet Ayvalıtaş’ın mahkemesinin ikinci duruşması 5 Şubat Çarşamba günü saat 13:30’da Kartal adliyesinde görüldü. Başta Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) ve Taksim Dayanışması olmak üzere çok sayıda devrimci kurum ve vatandaşlar, adalet talebiyle Kartal adliyesi önünde buluştu. Salonun küçüklüğü yüzünden duruşmada izdiham yaşanırken, adliye sarayı önünde bekleyen kitle ile polis arasında yer yer gerginlik yaşandı. Ayvalıtaş’ın avukatlarının taleplerini dikkate almayan mahkeme saat 15:00’da ani bir kararla duruşmayı sona erdirdi. Bir sonraki duruşma, 21 Mayıs tarihine ertelendi.
Yüzlerce Kişi Adliye Önünde Sloganlarla Bekledi
Saat 13:00’dan itibaren adliye binası önünde toplanmaya başlayan kitle, Gezi sloganlarıyla duruşmanın bitimine kadar bekleyişini sürdürdü. Bekleyiş sırasında Taksim Dayanışması ve Sosyalist Dayanışma Platformunun inisiyatifiyle bir forum gerçekleştirilirdi. Forumda ilk söz alan HDP İstanbul Belediyesi Eş Başkan Adayı Pınar Aydınlar, Gezi şehitlerinin davalarının takipçisi olacaklarını ve şehitlerden devralınan direniş bayrağını onurla taşıyacaklarını belirtti. Ardından söz alan Sosyalist Dayanışma Platformu’ndan Muzaffer Kaya, konuşmasına 12 Aralıkta kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ı anarak başladı. Evlat acısının ve adaletsizliğin Fadime anayı öldürdüğünü söyleyen Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“İki gün önce Ali İsmail’in duruşması görüldü, Kayseri’de. Yaşanan rezaleti ve zorbalığı her birlikte izledik. Öncelikle Kayseri’de direnen yoldaşlarımıza İstanbul’dan selam olsun. İstanbul’da Kayseri’ye, Ankara’dan Antakya’ya sürmekte olan bu davaların hepsini biz tek dava olarak görüyoruz. Gezi şehitleri ve gazileri için açtığımız bütün bu davalarda, sanık sandalyesinde AKP iktidarı vardır. Erdoğanıyla, Cemaatiyle toptan AKP iktidarı. Biliyorsunuz bugün birbirlerine girmiş durumdalar, her biri geçmişteki günahlardan diğerini sorumlu tutuyor. İkisi de yalan söylüyor. Gezi direnişinde halk karşı işlenen suçlarda Erdoğan ve cemaat ortaktır. Halkı gaza boğanlar, çocuklarımızın canına kıyanlar, insanlarımızın gözünü hedef alanlar Erdoğan’ın ve cemaatin kadrolarıydı. Her iki tarafın da ellerinde çocuklarımızın kanı vardır. İkisinde de lanet olsun. (…)
“Sanık AKP İktidarıdır”
Çocuklarımızın canına kıyanlar, tetikçiler, eylem yapanların üzerine araç sürenler elbette cezasını bulmalıdır. Cinayet işlemişlerdir ve bu suçla ceza almalıdırlar. Ama mesele bununla sınırlı değil. Türkiye genelinde milyonlarca insanın sokaklara çıkmasına ve ölümlerin yaşanmasına neden olan AKP iktidarının uyguladığı devlet terörüdür. Sanık sandalyesinde Erdoğan’ı, bakanlarını ve cemaatin polis şeflerini görmek istiyoruz. Asıl sorumlular hesap verene kadar adalet kavgamızı sürdüreceğiz.
Sevgili yoldaşlar,
Mehmet yoldaşımız Taksim’e destek vermek için, 1 Mayıs mahallesinde sokağa çıkarken sadece AKP iktidarına karşı mücadele etmiyordu. O genç bir sosyalistti. AKP faşizmine karşı olmanın ötesinde, başka bir Türkiye, başka bir dünya için sokaklardaydı. Kimsenin inancı, kimliği, dili yüzünden dışlanmadığı, kimsenin ayrımcılığa maruz kalmadığı, kimsenin sömürülmediği, hırsız politikacıların değil halkın kendi kendisini yönettiği bir dünya için mücadele ediyordu.
Bu yüzden, Mehmet ve tüm Gezi şehitleri sadece bu toprakların değil, tüm insanlığın özgürlük şehitleridir. Daha güzel bir dünya, ancak onların izinden giderek yaratılabilir.
Biz hayatta kalanlar, bu güzel insanları katledenlerden mutlaka ama mutlaka hesap soracağız.
Mahkemeleri, değil Kayseri’ye Fizan’a da sürseniz; duruşmalara sahip çıkanlara soruşturmalar da açsanız; polisinizle, tomanızla barikatlar da kursanız; iki elimiz iki yakanızda olacak. ”Ya Adalet Ya Kıyamet; tercih sizin.” Daha sonra söz alan HDP Kadıköy İlçesi Eş Başkan adayı Mukaddes Erdoğdu, Fadime Ayvalıtaş’ın ve Mehmet’in 1 Mayıs mahallesinin devrimci geleneğini temsil ettiklerini belirtti. Forum devrimci kurumlardan temsilcilerin ve vatandaşların katılımıyla sürdü. Bekleyiş sırasında sık sık Gezi direnişi sloganları atıldı. Zaman zaman polisle bekleyen kitle arasında gerginlik ve arbede yaşandı. Arbede sırasında adliye girişine konulmuş olan polis barikatları yıkıldı.
“Bu olay tarih sayfalarına bir trafik kazası olarak geçmeyecek”
Yoğun bir katılımın olacağı belli olan bir duruşmaya 20 kişilik bir salon ayrılması duruşmanın başında gerginliği arttırdı. Sanıkların katılmadığı duruşma sırasında aileler ve avukatlarla mahkeme heyeti arasında sık sık tartışma yaşandı.
Duruşmada söz alan Ayavalıtaş ailesinin avukatlarından Ayla Öztabak ilk duruşmadan sonra yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ın ölümüne değindi. İlk duruşmada Fadime Ayvalıtaş’a polisler tarafından gaz sıkıldığını belirten Öztabak, “Adaletsizlik bir insanı öldürüyormuş. Bir insanı öldürmek için silahla, taşla, sopayla ya da arabayla çarpmaya gerek yokmuş. Hepimizin belleğinde Fadime ananın gözyaşları kaldı. Adalet, hava ve su gibi temel ihtiyaçtır. Mehmet Ayvalıtaş halk nezdinde Gezi Parkı şehididir. Siz ne yaparsanız yapın bu olay tarih sayfalarına bir trafik kazası olarak geçmeyecek” dedi.
Aynı olaydan yaralı olarak kurtulan Ayvalıtaş’ın kuzeni Seyit Kartal, geçen duruşmada verdiği ifadede, olay esnasında sol şeritte 15 kişi oldukları yönündeki beyanının eksik olduğunu belirterek, “İlk anda 15 kişi ile birlikte sol şeride geçtik. Daha sonra bu sayı arttı. Kazanın olduğu şeridi net olarak hatırlamıyorum. Şikayetçiyim.” diye konuştu.
Avukatların taleplerini dikkate almayan mahkeme saat 15:00’da ani bir şekilde duruşmayı bitirdi. Bunun üzerine duruşmayı izleyenler, mahkeme heyetini protesto etti. Duruşma süreci, ailenin ve avukatların adliye bahçesinde yaptıkları açıklamalardan sonra sone erdi.
Davayı Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Abdullah Cömert’in abisi Zafer Cömert, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal da izledi.
Gezi isyani gazilerinden Okan Gocer de bir konusma yapti.