[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Haluk Gerger
  • /
  • Devrim mi, O da Ne? / H. GERGER

Devrim mi, O da Ne? / H. GERGER

16 Ekim 2008

Devrim mi, O da Ne?

Haluk GERGER

15 Ekim 2008

Geçmişi bütün ağırlığıyla taşımak zorunda olan burjuvazinin topluma öğrettiği gündelik dilde “devrim” sözcüğü, o geçmişin de zorunluluğuyla, olumlu bir anlam taşır. Burjuvazi, toplumsal bellekte yer etmiş olan olumlu mirasın üstesinden, “devrim” kavramından özünü çalarak ve onu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmanın yollarını bularak, gelmeye çalışır. Dolayısıyla da, üretimde, teknolojide, tek tek ürünlerde, hatta eğitimde, sanatta, dilde, düşüncede, içerikte ve biçimde, “devrim yapmak”, pazarlama tekniğinde kâr getirici bir yöntem olarak kullanılır, bu haliyle övünülür bir nitelik olarak yüceltilir. Her tür reklam, “devrim” sözcüğünü gizemli-ışıltılı bir olumluluk ambalajıyla kullanır. Hatta, “sosyal devrim” kavramı bile çoğu zaman “burjuva modernleşmesi-aydınlanması”na indirgenerek kutsanır. Giderek, “Devrim” gündelik dilde, ilerlemeyi, gelişmeyi, olumlu sıçramayı ifade eder hale gelir. Tarihsel olarak da böyle bir işleve sahip olduğu yadsınmaz; politik bakımdan tarihin, burjuvazinin devrimleriyle noktalanmış sayılması kaydıyla elbette.

Sonra, öyle bir nokta gelir ki, “devrim,” en korkunç, en tehlikeli, en zararlı “şey” oluverir. O nokta işte “tarihin sonu”na tekabül eder. Bu an, “Devrim”in içinin gerçek politik-toplumsal özüyle doldurulduğu zaman başlar. Öznesi proletaryada somutlaştığı zaman başlar. Düzeni yıkmak ve yeni bir gelecek inşa etmek kavrayışıyla başlar. Egemen sınıfın ikiyüzlü konumlanışı böyle ortaya çıkar o anda. Lenin bir yazısında devrimi “gayrımeşru, fantastik ve doğal olmayan bir fenomen” olarak görenlerden söz ettiğinde tam da bunu anlatmaktaydı.

Tabii devrim sorunsalına başka açılardan, daha gerçekçi ve bilimsel temellere dayalı biçimde, bakmak da mümkün. Örneğin, Engels devrimin, devrim yapma hakkının, gerçekten tek “tarihsel hak” olduğunu söyler. Engels bu savını, tarihsel olarak, devrimin değişen sınıf iktidarlarının ve tüm modern devletlerin kuruluşunun temelini oluşturduğu gerçeğine dayandırır.

Şimdi bir adım daha atmak gerekmektedir. Engels bunu, örneğin, Marks’ın “Fransa’da Sınıf Mücadeleleri” başlıklı yapıtına yazdığı önsözde yapar ve özel olarak proleter devrimin bir ayırt edici özelliğini vurgular, tarihteki öteki tüm devrimlerin aksine, sosyalist devrimin, azınlıklarca ya da onların yandaşlarınca değil, toplumun çoğunluğunu oluşturanlarca gerçekleştirileceğini yazar.

Artık bir adım daha ileri gidebiliriz. Manifesto’da şöyle denir: “İktidarı ele geçiren geçmişteki tüm sınıflar, tüm toplumu kendi mülk edinme koşullarının boyunduruğu altına sokarak, daha önce kazanmış oldukları toplumsal konumu güvence altına almaya çalıştı. Proleterler ise, toplumsal üretici güçleri, yalnızca, bugüne kadarki kendi mülk edinme tarzını ve bununla birlikte şimdiye kadarki tüm mülk edinme tarzlarını ortadan kaldırarak ele geçirebilir. Proleterlerin güvence altına alınacak bir şeyleri yoktur; onlar, bugüne kadarki tüm bireysel güvenceleri ve bireysel sigortaları ortadan kaldıracaklardır.”

Son adımı, 1871’de Birinci Enternasyonal’in Londra’daki bir toplantısında yaptığı konuşmasında söylediğiyle, Engels’e bırakabiliriz: “Biz sınıfların ortadan kaldırılmasını savunuyoruz. Bunu gerçekleştirmenin aracı nedir? Tek araç, proletaryanın siyasi hakimiyetidir.”

Ara duraklar var elbette ama işte proletarya diktatörlüğü bu, Devrim bu!

Ama bu kadar da değil…

Proletarya, Devrim ve insan-İnsanlık arasındaki ilişkiyi ilmik ilmik çözmek gerekiyor. Bence, insani varoluşun ve yitişin ontolojik bir çözümlemesini yapmadan Devrimi ve onun yakıcı ihtiyacını kavramak mümkün değil.

Genellikle Marksist yazarlar proletaryayı, onun hayat koşullarını, insanın yitiminin bir izdüşümü olarak görürler. O halde “insanlık durumu”na işçi ile, işçi sınıfının doğuşuyla başlamak yanlış olmasa gerek. İnsanı var eden emek; emekçi, işçi. “İnsanlık hali”, işçinin hali. Bu nedenle “işçi”yle başlamak gerek insani varoluşa. “İnsan”, henüz insanlaşamamış olsa da, hep var. Oysa işçi tarihsel bir kategori; her zaman yoktu, yarın da olmayacak. Birincisinin yükselerek devamı, ötekinin varlığına, daha doğrusu, yokluğuna bağlı gelişecek. Bu bakımdan da, işe işçiden başlamak gerekiyor.

Devrime de, insana da, işçiden hareket ederek ulaşmak gerek.

Devrim, insana, onun doğal varlığına geri dönmek demektir bir bakıma. Ya da bir başka ifadeyle, onun doğasına aykırı düzeni yıkmak, onu insanlıktan çıkartan koşulları yaşamdan silmek, insanın yiten özüne kavuşmak, insanlaşma aşamasına ulaşmak, insanı daha yüksek temellerde yeniden üretmeye geçiş demektir Devrim.

“İşçi”nin kaba, basit bir tanımı yeter de artar bile böyle bir çözümleme için: “Yaşamak için emek gücünü üretim aracı sahibine satan ve bu süreçte de belli bir süre ona karşılıksız çalışmak zorunda olan ücretli üretici” desek, yanlış olmaz herhalde. Burada bir gariplik, bir yapaylık, zorlamayı, mecburiyeti akla getiren bir tuhaflık yok mu?

Evet, bir zamanlar işçi yoktu. İnsan ve toprak, üretici ile üretim aracı, birbirinden kopuk değildi. İnsan vardı ama işçi yoktu. Sonra, insan topraktan koparıldı. İnsan, üretim aracından kopmuştu; artık aç ve açıkta, yoksun ve yoksuldu. Onu kentlere, tüccarın, burjuvazinin kalelerine (burglara) sürdüler, vahşi hayvanlar gibi. Vahşi hayvanlar gibi; kovalandılar, avlandılar, zincirlere vuruldular, kent dışındaki karanlıklarda ölümlere sürüldüler, sokak ortalarında vuruldular, kilise önlerinde asıldılar ya da şanslı olanları, kadın, çocuk, yaşlı, hasta, farelerin cirit attığı lağımlı sular içindeki vebalı-lanetli mahallelere tıkılıp 17-18 saat “üretim”e koşuldular, işçiliğe mahkum edildiler.

İnsan yitti, işçi sınıfı oluştu.

İnsana yabancı bir varoluş böyle dayatıldı insana. İnsana yabancı, önce iki bakımdan: Üretim aracından zorla kopartılmış, kendini sürdürmekten yoksun bırakılmış ve yaşamak için bir başka insana kul yapılmış. İkincisi, “işçi” olmadığı sürece, en doğal haklarından bile değil, en doğal gereksinimlerinden de yoksun kalmış. Ardından, üretime, ürettiklerine, emeğine, kendine yabancılaşma geldi. Sonra, birlikte yaşamaya, dayanışmaya kodlanmış insan genetiğinin aksine, yaşamak için öncelikle, yıkıcı rekabete, husumete tutsak yapıldılar, hemcinsine karşı hasmane ilişkilerin karanlık girdaplarında yalnız, aç ve açıkta bırakıldılar. Hurafeler kadar, paraya tapınmaya zorlandılar, pazara eklendiler. Daha ilerde, patronlar için birbirlerini öldürmeye de sürüleceklerdi…

Belki en kahredici olanıysa, hep acımasızca aşağılandılar, horlandılar. Bizden, her dilde bulması mümkün bir örnek vereyim, safkan bir Kemalist’ten. Milletvekilliği ve bakanlık da yapan gazeteci Cihat Baban, tek parti diktatörlüğünün güvencesinde, bakın nasıl anlatıyor “ameleler”i: “…İşçiler maziyi inkar eden kimselerdir. Milleti, milliyeti içtimai bir merhale değil; suni bir teşekkül olarak telakki ederler. Bu adamlar yasamak için bütün eziyetlere boyun eğen insanlar değil midirler? Hayatlarını, hayatları bahasına kazanan kimseler değil midirler? Muhitleri, ve sürdükleri çetin hayat onları da çetin yapmıştır. En ziyade fikri sabit sahibi olanlar onlardır. En ziyade affetmeyen yine onlardır. Makineler arasında, madenler içinde, karanlık fabrikalarda yasayarak ilmin aydınlığına en az nüfuz edebilen yine onlardır, ruhlarında sıkıntı senelerinin tekasüf etmiş acılığı vardır. Yorucu ve yeknesak hayatları onların istikbal endişelerini zümreleştirmiş, ideallerini kafadan mideye indirmiştir. Mücadeleleri rahat yaşamak içindir. Bütün gayretleri, hüküm sürmek için fırsat izhar etmektir.”

İşçiler için ne yaman bir varoluş, değil mi?..

Yine de, en yaygın “meslek” işçilik; insanların büyük çoğunluğu “ücretli emek” kategorisinde, yani işçi! “Evladım doktor olsun, avukat, mimar, mühendis olsun” diyen çok da, hiç “çocuğum büyüsün de, aslanlar gibi iri pazulu işçi olsun” diyen ana-baba yok ama nedense milyarlar işçi oluyor oluk oluk. Çocuklar büyüyünce, bazen büyümeyi dahi bilemeden, “özgür tercihler”ini “işçi” olmaktan yana kullanıyorlar. Eskisi gibi zorla değil; doğallıkla, iş bulmanın sevinciyle şen şakrak şarkılar söyleyerek, yazgılarının kaçınılmaz ve gönüllü kabullenmiş yazısıyla, hayatın bildik akışı içinde…

Asıl yaman çelişki bu değil mi?

Sonuçta olan insanlığa oldu; insan böyle düşürüldü, böyle çürütüldü. Yenildi, boyun eğdi insan ve işçi oldu. İşçiyle insan özdeşleşti, sömürenler insanlıktan çıktı. İlk genç proletarya kurban verildi ama giderek insanlığın boynu yatırıldı özel mülkiyetin kâr damlayan bıçağının altına. Zamanla, milliyetçilikten tüketin hırsına, virüs üstüne virüs, bakteri üstüne bakteri, zehirlendi durdu insanlık.

Sermaye böyle kazandı, insan böyle yitti…

Elbette umut hiç öldürülemedi. Dişe diş insani direniş inatla sürdürdü varlığını; içten içe, bilene bilene, yenile yenile, arada patlayan yanardağlar gibi, Paris Komünü gibi, Büyük Bolşevik Devrimi gibi…

Yine de, sermayenin tüm yıkıcılığıyla, insanın yitişi üstün geldi hayata…

İşte Devrim asıl anlamını insani varoluşun bu en yaman çelişkisinin yarattığı kördüğümün parçalanmasıyla ilintili ele alınmalı. Varoluşun, geleceğin, insanın özünün gizi burada saklı. Devrim, proletarya diktatörlüğü, sosyalizm, sınıfsız toplum komünizm, hepsi, anlamını bu kritik noktada buluyor. Proleter devrimin ayırt edici özü, insanlıkla bağlantısı, insani kurtuluşla ilişkisi, nihayet “doğal bir hak,” “ertelenemez bir ihtiyaç” oluşu buradan kaynaklanıyor. Maddi zemini bu…

Böyle olunca, proletarya da bir özel, zihni ya da ahlaki, tercih olmaktan çıkıyor, doğrudan insani varoluşun ve kurtuluşun sığınağına, nesnel imkanına dönüşüyor. O’nu tarihsel örneklerden, sınıflardan ayıran özelliğiyle. Bakın onu Marks nasıl da güzel anlatıyor: “… Özel bir haksızlığa değil, haksızlığın ta kendisine uğradığı için özel bir hakkın davasını gütmeyen, bundan böyle artık tarihi değil, yalnız insani bir haklılık gerekçesi ileri sürebilecek olan… nihayet, toplumun bütün diğer kesimleri karşısında kendini özgür kılmadıkça ve böylelikle toplumun bütün diğer kesimlerini de özgürleştirmedikçe özgürlüğünü kazanması mümkün olmayan, tek kelimeyle, insanın topyekun yitişi olduğu için ancak insanın topyekun kazanılmasıyla kendini kazanabilecek bir kesim…”

Kapitalizm çok yönlü krizlerle boğuşurken devrimi düşünmek doğal elbette. Büyük Bolşevik Devrimi’nin yıldönümünde Devrim anılacak elbette.

Ne var ki, Devrimi düşünmek bunları aşıyor, aşmalı, doğrudan ontolojik kaygılara da bağlanmalı.

Öyle ya, Devrim, yitmiş insanı yeniden bulmak değil mi?

Şayet insansak, ya da, bu ağır insanlık koşullarında, içimizdeki insanı olabildiğince muhafaza etmeye çalışıyorsak, Devrim kendimizi bulmak, içimizdeki insana kavuşmak değil mi?

Çürüyen kapitalizmle çürümek mi, Devrim mi?

İnsanlaşmak mı, yok oluş mu?

İşte bütün sorun burada değil mi?..

Unutmayın, insan doğasına aykırı kapitalizm, insanı kendi doğasına uymaya zorladı ve bu çelişkiyi hiç çözemeden bugünlere geldi. Şimdi ona “nihai” iki yol kaldı. Biri, insanı fizik olarak yok etmek; nükleer ya da çevresel felaketle. İkincisi, genetiğiyle oynayarak bitirmek insanı.

İnsan mısınız? O halde, devrimcisiniz…

(Kaynak: Mavi Defter)

xosotin chelseathông tin chuyển nhượngcâu lạc bộ bóng đá arsenalbóng đá atalantabundesligacầu thủ haalandUEFAevertonfutebol ao vivofutemaxmulticanaisonbetbóng đá world cupbóng đá inter milantin juventusbenzemala ligaclb leicester cityMUman citymessi lionelsalahnapolineymarpsgronaldoserie atottenhamvalenciaAS ROMALeverkusenac milanmbappenapolinewcastleaston villaliverpoolfa cupreal madridpremier leagueAjaxbao bong da247EPLbarcelonabournemouthaff cupasean footballbên lề sân cỏbáo bóng đá mớibóng đá cúp thế giớitin bóng đá ViệtUEFAbáo bóng đá việt namHuyền thoại bóng đágiải ngoại hạng anhSeagametap chi bong da the gioitin bong da lutrận đấu hôm nayviệt nam bóng đátin nong bong daBóng đá nữthể thao 7m24h bóng đábóng đá hôm naythe thao ngoai hang anhtin nhanh bóng đáphòng thay đồ bóng đábóng đá phủikèo nhà cái onbetbóng đá lu 2thông tin phòng thay đồthe thao vuaapp đánh lô đềdudoanxosoxổ số giải đặc biệthôm nay xổ sốkèo đẹp hôm nayketquaxosokq xskqxsmnsoi cầu ba miềnsoi cau thong kesxkt hôm naythế giới xổ sốxổ số 24hxo.soxoso3mienxo so ba mienxoso dac bietxosodientoanxổ số dự đoánvé số chiều xổxoso ket quaxosokienthietxoso kq hôm nayxoso ktxổ số megaxổ số mới nhất hôm nayxoso truc tiepxoso ViệtSX3MIENxs dự đoánxs mien bac hom nayxs miên namxsmientrungxsmn thu 7con số may mắn hôm nayKQXS 3 miền Bắc Trung Nam Nhanhdự đoán xổ số 3 miềndò vé sốdu doan xo so hom nayket qua xo xoket qua xo so.vntrúng thưởng xo sokq xoso trực tiếpket qua xskqxs 247số miền nams0x0 mienbacxosobamien hôm naysố đẹp hôm naysố đẹp trực tuyếnnuôi số đẹpxo so hom quaxoso ketquaxstruc tiep hom nayxổ số kiến thiết trực tiếpxổ số kq hôm nayso xo kq trực tuyenkết quả xổ số miền bắc trực tiếpxo so miền namxổ số miền nam trực tiếptrực tiếp xổ số hôm nayket wa xsKQ XOSOxoso onlinexo so truc tiep hom nayxsttso mien bac trong ngàyKQXS3Msố so mien bacdu doan xo so onlinedu doan cau loxổ số kenokqxs vnKQXOSOKQXS hôm naytrực tiếp kết quả xổ số ba miềncap lo dep nhat hom naysoi cầu chuẩn hôm nayso ket qua xo soXem kết quả xổ số nhanh nhấtSX3MIENXSMB chủ nhậtKQXSMNkết quả mở giải trực tuyếnGiờ vàng chốt số OnlineĐánh Đề Con Gìdò số miền namdò vé số hôm nayso mo so debach thủ lô đẹp nhất hôm naycầu đề hôm naykết quả xổ số kiến thiết toàn quốccau dep 88xsmb rong bach kimket qua xs 2023dự đoán xổ số hàng ngàyBạch thủ đề miền BắcSoi Cầu MB thần tàisoi cau vip 247soi cầu tốtsoi cầu miễn phísoi cau mb vipxsmb hom nayxs vietlottxsmn hôm naycầu lô đẹpthống kê lô kép xổ số miền Bắcquay thử xsmnxổ số thần tàiQuay thử XSMTxổ số chiều nayxo so mien nam hom nayweb đánh lô đề trực tuyến uy tínKQXS hôm nayxsmb ngày hôm nayXSMT chủ nhậtxổ số Power 6/55KQXS A trúng roycao thủ chốt sốbảng xổ số đặc biệtsoi cầu 247 vipsoi cầu wap 666Soi cầu miễn phí 888 VIPSoi Cau Chuan MBđộc thủ desố miền bắcthần tài cho sốKết quả xổ số thần tàiXem trực tiếp xổ sốXIN SỐ THẦN TÀI THỔ ĐỊACầu lô số đẹplô đẹp vip 24hsoi cầu miễn phí 888xổ số kiến thiết chiều nayXSMN thứ 7 hàng tuầnKết quả Xổ số Hồ Chí Minhnhà cái xổ số Việt NamXổ Số Đại PhátXổ số mới nhất Hôm Nayso xo mb hom nayxxmb88quay thu mbXo so Minh ChinhXS Minh Ngọc trực tiếp hôm nayXSMN 88XSTDxs than taixổ số UY TIN NHẤTxs vietlott 88SOI CẦU SIÊU CHUẨNSoiCauVietlô đẹp hôm nay vipket qua so xo hom naykqxsmb 30 ngàydự đoán xổ số 3 miềnSoi cầu 3 càng chuẩn xácbạch thủ lônuoi lo chuanbắt lô chuẩn theo ngàykq xo-solô 3 càngnuôi lô đề siêu vipcầu Lô Xiên XSMBđề về bao nhiêuSoi cầu x3xổ số kiến thiết ngày hôm nayquay thử xsmttruc tiep kết quả sxmntrực tiếp miền bắckết quả xổ số chấm vnbảng xs đặc biệt năm 2023soi cau xsmbxổ số hà nội hôm naysxmtxsmt hôm nayxs truc tiep mbketqua xo so onlinekqxs onlinexo số hôm nayXS3MTin xs hôm nayxsmn thu2XSMN hom nayxổ số miền bắc trực tiếp hôm naySO XOxsmbsxmn hôm nay188betlink188 xo sosoi cầu vip 88lô tô việtsoi lô việtXS247xs ba miềnchốt lô đẹp nhất hôm naychốt số xsmbCHƠI LÔ TÔsoi cau mn hom naychốt lô chuẩndu doan sxmtdự đoán xổ số onlinerồng bạch kim chốt 3 càng miễn phí hôm naythống kê lô gan miền bắcdàn đề lôCầu Kèo Đặc Biệtchốt cầu may mắnkết quả xổ số miền bắc hômSoi cầu vàng 777thẻ bài onlinedu doan mn 888soi cầu miền nam vipsoi cầu mt vipdàn de hôm nay7 cao thủ chốt sốsoi cau mien phi 7777 cao thủ chốt số nức tiếng3 càng miền bắcrồng bạch kim 777dàn de bất bạion newsddxsmn188betw88w88789bettf88sin88suvipsunwintf88five8812betsv88vn88Top 10 nhà cái uy tínsky88iwinlucky88nhacaisin88oxbetm88vn88w88789betiwinf8betrio66rio66lucky88oxbetvn88188bet789betMay-88five88one88sin88bk88xbetoxbetMU88188BETSV88RIO66ONBET88188betM88M88SV88Jun-68Jun-88one88iwinv9betw388OXBETw388w388onbetonbetonbetonbet88onbet88onbet88onbet88onbetonbetonbetonbetqh88mu88Nhà cái uy tínpog79vp777vp777vipbetvipbetuk88uk88typhu88typhu88tk88tk88sm66sm66me88me888live8live8livesm66me88win798livesm66me88win79pog79pog79vp777vp777uk88uk88tk88tk88luck8luck8kingbet86kingbet86k188k188hr99hr99123b8xbetvnvipbetsv66zbettaisunwin-vntyphu88vn138vwinvwinvi68ee881xbetrio66zbetvn138i9betvipfi88clubcf68onbet88ee88typhu88onbetonbetkhuyenmai12bet-moblie12betmoblietaimienphi247vi68clupcf68clupvipbeti9betqh88onb123onbefsoi cầunổ hũbắn cáđá gàđá gàgame bàicasinosoi cầuxóc đĩagame bàigiải mã giấc mơbầu cuaslot gamecasinonổ hủdàn đềBắn cácasinodàn đềnổ hũtài xỉuslot gamecasinobắn cáđá gàgame bàithể thaogame bàisoi cầukqsssoi cầucờ tướngbắn cágame bàixóc đĩaAG百家乐AG百家乐AG真人AG真人爱游戏华体会华体会im体育kok体育开云体育开云体育开云体育乐鱼体育乐鱼体育欧宝体育ob体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育开云体育开云体育棋牌棋牌沙巴体育买球平台新葡京娱乐开云体育mu88qh88
Share:
prev post next post

Leave a Comment Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Son Yazılar

  • 15-16 Haziran uzak geçmiş değil, şanlı bir gelecektir!
  • Emperyalist savaşa karşı halkların dayanışmasını örelim
  • Faşizmi bozguna uğratmak için birleşelim
  • Onurlu barış seçeneği tarihî bir fırsattır!
  • Faşizme kaybettirecek olan nerede olursa olsun güçlü ve birleşik 1 Mayıs’tır

Son yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • 15-16 Haziran uzak geçmiş değil, şanlı

    Haziran 15, 2025
  • Emperyalist savaşa karşı halkların dayanışmasını örelim

    Haziran 14, 2025
  • Faşizmi bozguna uğratmak için birleşelim

    Haziran 10, 2025

Archives

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021