Ülkede ve Dünyada fırtına hızıyla politik gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Egemenlerin iktidarları sarsılıyor, toprağın derinliklerinden devrimlerin ayak sesleri geliyor. Halklar kendi yaşamlarının iplerini ellerine almak için mücadeleye atılıyor.
Böylesi bir dönemde Türkiye’de ezilen halklarımızın mücadelesinin ortak örgütü HDP, yeni bir yaşamı örmek heyecanıyla etkinliğini her geçen gün arttırıyor. Erdoğan’ın ve AKP’nin inşa etmeye çalıştığı sultanlık rejimine karşı çok boyutlu bir mücadeleyi örerken diğer yandan da Kürt sorunun barışçıl yollarla çözümü, savaşın sona erdirilmesi yönünde üzerine düşen rolü oynamaya çalışıyor. Bu yaklaşım halklarımız arasındaki önyargıların ortadan kaldırılması, birlikte mücadelenin büyütülmesi yönünde başarıyla geliştirilmekte, ezilen halklarımızdan da ilgi ve giderek artan bir destek ile takip edilmektedir.
Bu durumun tüm düzen güçlerinde ciddi bir telaş yarattığı açıktır.
AKP, Selahattin Demirtaş şahsında HDP’ye karşı kapsamlı bir harekât gerçekleştirmeye çalışmaktadır. AKP, barış için müzakere ile diktatörlüğe, sömürüye karşı mücadelenin eş zamanlı olarak geliştirilmesine karşı saldırgan tutum geliştirmektedir. Demirtaş, halklarımızın ortak mücadelesinin büyütülmesi anlamında çok önemli bir rol oynamaktadır. AKP, saldırısına karşı hem HDP’yi hem de Demirtaş’ı sonuna kadar savunacağız.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “AKP ile HDP anlaştı” açıklaması da CHP’nin tabanını kaybetme riskinin ne seviyeye ulaştığının işaretidir. İç güvenlik Yasası’na karşı CHP’li az sayıda milletvekili hangi partiden vekillerle birlikte direnmiştir? HDP, AKP ile anlaştığı için mi meclisi direniş alanına çevirmiştir? CHP, çatışmasızlık durumundan rahatsız mıdır? CHP, oy kaybını “merkez sağ” parti olmak için harcadığı çabalarda ararsa daha iyi açıklamalar bulur, sol-sosyalist-demokrat-devrimci halkımız tabii ki ezilenlerin birleşik gücü HDP’ye destek verecektir.
Böylesi bir tarihsel momentte isterdik ki tüm sol-sosyalist çevreler AKP’nin diktatörlük inşa projesine engel olmak adına HDP’nin mücadelesine destek versin, fakat bunun gerçekleşmeyeceği anlaşılıyor. Böylesi bir dönemde bir araya gelmekten imtina edenler, halklarımızın birbirine kardeşlik için uzanan ellerini karşılıksız bırakanlar umarız yanlışlarını anladıklarında hepimiz için çok geç olmaz.
Sonuç olarak, bizler SODAP olarak hem Kürt Halkının barışı kazanma uğruna yürüttüğü özverili mücadelenin yanında hem de Demirtaş şahsında HDP’ye yönelik geliştirilen harekâtın tam karşısında olmaya devam edeceğiz.
Kazanan işçilerin, emekçilerin, halkların, kadınların, LGBTİ’lerin, dışlanan inançlardan yurttaşların birlikte yürüttüğü eşitlik ve özgürlük mücadelesi olacaktır.