AKP’nin dün gerçekleştirdiği Şanlıurfa mitinginde Davutoğlu bir ilke imza attı. Artık toplum nezdinde “evde kalma” diye bir sorun kalmayacak. Seçim vaatlerinin sonuna gelen AKP bunu da yaptı.
“İlk günkü aşkla” söylemiyle seçim çalışmalarını sürdüren AKP kendi kemik kitlesinden bile emin olamıyor olmalı ki sahiplenmenin zayıfladığını ve ilk günkü aşkla bağlılığın sürmesini istediğini itiraf ediyor. Duble yollar, çılgın projeler, dev AVM’ler, sonu gelmez rantsal dönüşüm projeleri, Küba’ya ve olur olmaz yerlere cami inşaatları, inşaatlar, inşaatlar… En yakınından başlayarak çemberin dışına doğru yakınlık ve yalakalık ölçülerine göre zenginleştirdiği yandaşları artık vaade doyamadığı için sona doğru yaklaşırken en muhteşem seçim vaadini de Urfa da dile getirdi. Bunların dışında peki Davutoğlu’nun izdivaç merakının arka planında ne var?
“Şimdi işiniz, maaşınız var, aşınız var. Ne kaldı? Eş kaldı eş. Biz bu toprakların insanlarının bereketlenmesini istiyoruz, çoğalmasını ama aynı zamanda iş güç sahibi olmasını da istiyoruz. Eş lazım dediğinizde önce annenize, babanıza gideceksiniz inşallah onlar size hayırlı bir eş bulacak. Bulamazsa bize başvuracaksınız” şeklinde konuşmuştu.
İşiniz var, maaşınız var, aşınız var: Hangi sektörde olursa olsun eğitim dahil her alanda taşerona bağlı mükemmel bir işiniz var! Her an işsiz kalma korkusuyla güvencesiz çalıştığımız mükemmel bir iş. Sonra maaşımız da var elbette. Asgari ücret. AKP iktidar olmadan önce bir ay boyunca sadece çay ve simit ile beslenseniz asgari ücreti geçiyor diye hayıflanıyordu. 13 yılda çay ve simitin ne kadar pahalandığından bahsetmiyorum bile. Aşımız derseniz bize asgari ücretle nasıl beslenebileceğimizin mucizevi formülünü bundan iki yıl önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı iken Faruk Çelik vermişti:
“Geçinemez diye bir şey yok, tabi geçinirsiniz. Niye geçinemeyeceksiniz? Eğer ona mahkumsanız 800 lirada büyük paradır. Geçinirsiniz. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı belli, ekmeğin fiyatı belli, yediğiniz zeytinin fiyatı bellidir. Bunu istismar etmemek gerekir.”
Şuan da asgari ücret AGİ dahil bin lira olmuş. “Bin lira da büyük para değil diyen varsa gelsin yanıma!”
Ne kaldı? Eş kaldı eş: Davutoğlu ve AKP zihniyeti, taşerona bağlı işlerde 12 saat şikayet etmeden çalışacak, asgari ücreti istismar etmeden geçinebilecek, zeytin ve peynir ile beslenebilecek ve en önemlisi iki bin bilmem kaçlı yıllara kadar AKP’ye oy verebilecek yeni nesillere ihtiyaç duyuyor. Kadının doğurganlığını yine kendi pis hesaplarına alet edenler en az üç doğur beş doğur söyleminden biz evlendirelim, siz bereketlenin ve ucuz iş gücü olacak nesilleri hep birlikte yaratalım diyorlar. Kadınlar evlerde Davutoğlu’nun uygun gördüğü kişiyle izdivacını bekleyecek, evlendiği kişiyle asgari ücrete talim edecek, sonra üç olur beş olur sınırsız doğuracak ve sonsuza kadar AKP’ye oy vererek böylece geleceğe taşınacaklar.
Karamsarlığa yer yok. Tüm bunlar bize AKP’nin yok oluşunun başlangıcı olduğunu gösteriyor. İlk günkü aşkla AKP’ye bağlanan kimse yok. Türkiye’nin her yerinde yerli canlı bombalar, Kürdistan’da beyaz Toroslar, yoksulluk ve yolsuzluk vaatleri sunan AKP’nin sonuna geldik. Barış şehitlerimize sözümüz var. 2 Kasım’da hayata umutla uyanmanın eşiğindeyiz.
[button link=”http://www.sodap.org/elif-irmak-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]