AKP’li Belediye’den Gebze’de Yıkım Hazırlıkları
“Yaşamdan umutlarını kesen insanların neler yapabileceğini kestirebilir misiniz?”
Yerel seçimlerin hemen ardından “halkın partisi” AKP’nin hayatlarımızı zindana çeviren yıkım politikaları hız kazandı. Krizin faturası emekçilere yükleniyor, işsizlik, yoksulluk derinleşiyor. İşçi düşmanı yasalar bir bir meclisten jet hızıyla geçiriliyor. Bütün bunlar yaşanırken bir yandan da “kentsel dönüşüm” adı altında emekçiler yerlerinden yurtlarından ediliyor, evleri, barkları başlarına yıkılıyor.
Bir yıkım hazırlığı da Gebze’de yaşanıyor. Gebze’nin Cumhuriyet ve Adem Yavuz mahallelerinde yaşayan halkın gergin bekleyişi sürüyor. Onlar sadece beklemiyor, yıkıma karşı direnişe hazırlanıyor, örgütleniyor. Dayanışma Gazetesi, geçtiğimiz gün Cumhuriyet ve Adem Yavuz Mahallesi Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Sebahattin Günel ve mahallelilerle görüştü. Yapılan görüşme şöyle:
Dayanışma Gazetesi: Kendinizi bize tanıtır mısınız?
Sebahattin Günel: Cumhuriyet ve Adem Yavuz Mahallesi Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği başkanıyım. Emekliyim, 25 yıldır bu mahallede yaşıyorum.
Dayanışma Gazetesi: Oturduğunuz ev size mi ait? Projeyle ilgili olarak yetkililer sizinle görüştüler mi?
Sebahattin Günel: Kentsel dönüşüm projesi 01.06.2009 tarihinde yapılan belediye encümen kararıyla alınıyor. Bu kararı hiçbir yetkili bize haber vermedi. Mahallede kimsenin bundan haberi yoktu. İlk olarak Gebze yerel basınından öğrendik. Bunun üzerine muhtarla beraber sekiz kişilik bir ekiple belediye başkanıyla görüşmeye gittik. Başkanın bize söylediği şuydu: “Biz sizlere daha güzel bir yaşam alanı yaratma çabasındayız, sizleri mağdur etmeyeceğiz.”
Tabi bugüne kadar televizyonlarda gördük yıkımları, insanların nasıl mağdur edildiklerini. Bizi ne kadar sahipleniyorlar ki mağdur etmeyecekler. Biz buna karşı çıktık. Daha sonra da mahallede halkla beraber toplantı yaptık. Bu toplantıda evlerimizi yıktırmama ve bunun için mücadele etme kararını aldık. Bunun üzerine belediye başkanı bundan rahatsız olmuş ki, mahalle sakinlerinin bu birlikteliğini bozmak için bazı kişilerle görüşmeye kalktı. Amaç, o kişileri ikna edip, yıkımları kabullendirmeye çalışmaktı. Mahalleli olarak Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda kararlılığımızı göstermek ve yankı uyandırabilmek için basın açıklaması yaptık.
“Yaşamdan umutlarını kesen insanların neler yapabileceğini kestirebilir misiniz?”
Dayanışma Gazetesi: Mahalleli bu konuda tam olarak ne düşünüyor? Tepkiler ne yönde?
Sebahattin Günel: Biz dernek ekibi olarak mahalleyi tamamen gezdik, insanları topladık, görüşmeler yaptık. Hala devam ediyor görüşmelerimiz. Halkın %90’ı bu yıkımlara karşı. Mahallede sokak temsilcileri, kadın kolları ve gençlik ekibi oluşturacağız. Bu ekiplerin hepsi dernek çatısı altında olacak. Mahallelinin kararlılığının, var olan tepkisinin en büyük göstergesi, belediye kültür salonunda belediye başkanı ile yapılan toplantıda da kendini gösterdi. 600 kişilik salona sığamadık, dışarıda kalanlar oldu. Salonda sloganlarla, yuhalamalarla tepkimizi dile getirdik. Zaten toplantıda sorulan sorumuz şu oldu: “Yaşamdan umutlarını kesen insanların neler yapabileceğini kestirebilir misiniz?” Bunu söyleyince başkan toplantı salonunu terk etti.
Zühtü Conkara (Dernek Başkan Yardımcısı): Gecekonduda yaşayanların mücadele azmi şerbetlenmiştir, mücadele etmek zorumuza gitmez. Ben 29 yıldır bu mahallede oturuyorum. Bu mahallede belediyenin yaptığı tek şey beton direklerdir. Su, kanalizasyon, elektrik v.s. bunların hepsi zamanında bizim mahalleli olarak topladığımız paralarla, yani halk bütçesiyle yapıldı. Bize şimdi kalkmış “sizi mağdur etmeyeceğiz” diyorlar. Geçmişten belliydi mağdur etmeyecekleri.
“Halkı ev sahibi yapmak değil, evlerini yıkmak, sokağa atmak projesi”
Dayanışma Gazetesi: TOKİ ile ilgili düşünceniz nedir?
Sebahattin Günel: Biz TOKİ’nin dar gelirli aileleri ev sahibi yapmak amacıyla devlet hazine arazisi üzerinde gerçekleştirilen güzel bir proje olarak biliyorduk. Ama gerçeği bu değil. Bu gün büyük rantların döndüğü bu projeye “halkı ev sahibi yapmak değil, evlerini yıkmak, sokağa atmak projesi” diyebiliriz.
“Ölümü göze alarak kurduğumuz evlerimizi yıktırmayacağız”
Ömer Bilgin (Mahalleli): Biz her gün ölümle burun buruna tersanelerde çalışarak evlerimizi kurduk. Ölümü göze alarak kurduğumuz evlerimizi yıktırmayacağız. İnsanca yaşamamıza engel olanlar, şimdi bizi yerimizden yurdumuzdan etmeye çalışıyorlar. Derneğin kurulması aslında geç kalınan bir şey. Bu dernek sayesinde dayanışmamızı arttırıp direnişimizi sonuna kadar sürdüreceğiz.