[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Mehmet Yılmazer
  • /
  • Afrin Dersleri – Mehmet YILMAZER

Afrin Dersleri – Mehmet YILMAZER

22 Mart 2018

Ankara Afrin’e girdikten sonra zafer çığlıkları atıyor. Ve Sincar’a doğru yeni tehditler savuruyor. Afrin’in çevresine ancak iki ayda gelebilen Türkiye, kent merkezine YPG çekildiği için kolayca girebildi. Bu nedenle koparılan gürültü yaşananlarla orantılı değildir. Ancak Ankara için sürekli zafer gereklidir. 2019’a yürürken bu kaçınılmazdır. Öte yandan sözde zaferin ilk görüntülerine yapılan yağmalar takılıyor. ÖSO için bu yağmalar çok doğaldır. Onların anlayışına göre “ganimet” savaşın doğal sonucudur.

Zaman ilerledikçe daha kötüsü gelecektir. İşgal sonrası Afrin’in nüfus yapısında ve sosyal dokusunda önemli değişimler yaşanacaktır. “Afrin’i Afrinlilere vermek” demagojiden başka bir şey değildir. Kürtlerin çoğunlukta olduğu kent hızla Araplaştırılacak, ayrıca şeriat düzenine geçilecektir. Bütün bunların büyük gerilimler biriktireceği çok açıktır. Afrin operasyonun ilk aşaması kapanmıştır; ancak önemli gelişmelere gebe yeni bir dönem başlamıştır.

Neler olacağını yakın zamanda göreceğiz, ancak bugüne nasıl gelindiğine iyice bakmak gerekiyor. Suriye Savaşı pek çok gücün aktör olduğu, günlük değişimler yaşanan, bir satranç oyununu andıran özelliğe sahiptir. Ankara’nın Afrin kentine bu kadar kolay girebileceği öngörüler arasında değildi. Moskova’nın buna izin vermeyeceği veya YPG’nin kent savaşına hazırlandığı yolunda beklentiler ağırlıktaydı.

Afrin’den askeri olarak çekilmenin anlaşılmayacak bir yanı yoktur. Ankara hava gücünü kullanabildiği oranda YPG için savaş zordu. Kent savaşında elbette durum belli ölçüde farklı olabilirdi. Ancak Moskova ve Washington’dan Ankara’nın kararlılığını bozacak bir müdahale gelmedikçe kent savaşında büyük yıkımlar yaşanabilirdi.

Amerika daha baştan Afrin bizi ilgilendirmiyor diyerek gelişmelerin uzağında kalacağını açıklamıştı. Şüphesiz her an gelişmelere belli ölçüde dahil olabilirdi, ancak bunu tercih etmedi. Öte yandan, Moskova’nın bir kent savaşına için vermeyeceği beklentileri de gerçekliğe dönüşmedi. Hem Amerika hem de Rusya’nın Türkiye’nin Afrin kent merkezine ilerleyişine seyirci kalmalarında kendi hesapları vardı.

Savaştan hemen önce Afrin için Şam ve YPG’nin pazarlıkları olduğu biliniyor. Şam’ın Afrin’e gelmek için ileri sürdüğü şartları YPG “kabul edilemez” olarak gördü. Gerçekten “mecburi askerliğe” kadar varan koşullar çok ağırdı. Rusya’nın tercihi de bu yoldaydı. YPG Şam’ın koşullarını reddedince Rusya Afrin yolunu Ankara’ya açtı. Bu pazarlıklar sırasında ABD’nin YPG’ye yaptığı önerileri bilmiyoruz. Ancak gelişmelerin başından beri ABD’nin Afrin konusunda aktif olmayacağı yeterince ortadaydı.

Türkiye’nin Cinderes’e yaklaştığı bir momentte, Afrin’in Şam’a mı yoksa Ankara’ya mı bırakılacağı savaşın önemli taktik sorularından biri haline gelmişti. YPG bu taktik hamleyi yapmayacağını ortaya koyunca geriye Afrin’de bir kent savaşı yürütme taktiği kalıyordu. Ancak bu da gerçekleşmedi. Afrin’in Şam yerine Ankara’nın eline geçmesi hiç şüphesiz ki, YGP’nin değil Washington’un çıkarları doğrultusunda bir gelişmedir. Böylece hem Ankara bir ölçüde “yatıştırılmış”, hem de Şam yönetiminin güç kazanması engellenmiş oluyordu. Bu satranç hamlelerinde YPG’nin bir kazancı görünmüyordu.

YPG, iki büyük gücün arasında şüphesiz ki sırat köprüsünde yürümeye benzer bir zorlukla karşı karşıyadır. Afrin operasyonunda YPG, hem Rusya hem de Amerika tarafından yıpratmaya uğratıldı. Amerika’ya bu ölçüde yaklaşmanın bedellerinin ne olabileceği konusunda önemli bir deney yaşanmış oldu.
Son süreçte Şam’ın “kimyasal silah” kullandığı haberlerinin köpürtülmesi, bu topa Fransa ve İngiltere’nin girmeye hazır olması ve Amerika’nın Pompeo ile birlikte Suriye’deki savaşı yükseltme niyeti dikkate alınırsa, YPG’nin çok daha zorlu bir döneme girdiği yeterince anlaşılır.

Afrin savaşı PYD’nin Amerika ile yakınlaşmasının sınırlarını açığa vuran önemli dersler içermektedir. Pompeo ile sürecin hızlanacağı dikkate alınırsa artık bu satranç oyununun başka hatalı hamleleri kaldırmayacak bir noktaya geldiği ortadadır.

[button link=”https://www.sodap.org/mehmet-yilmazer-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]

Share:
prev post next post

Son Yazılar

  • Mülteci ve göçmen düşmanlığına karşı yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
  • 1 Mayıs Bildirisi​
  • Yaşanacak Bir Ülke Yaratacağız
  • Kızıldere Direnişçileri ve Latifeci Yoldaş Ölümsüzdür
  • HDP Halktır! Gücünüz Yetmez!

Son Yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Mülteci ve göçmen düşmanlığına karşı yaşasın

    Haziran 5, 2022
  • 1 Mayıs Bildirisi​

    Nisan 26, 2022
  • Thumb

    Yaşanacak Bir Ülke Yaratacağız

    Nisan 10, 2022

Archives

Meta

  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.org

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021