İşveren ile sendika arasında yapılan görüşmeler sonucu ortaya çıkan yeni toplu iş sözleşmesi ABD’deki Fiat Chrysler işçileri tarafından kabul edilmedi. İşçiler adına görüşmeleri yapan Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) ortaya çıkan bu durumda ne yapacağına karar veremezken, firmanın çeşitli işyerlerinde işçiler eylem hazırlıklarına başladılar.
Buraya kadar yazılanlarda pek ilginç bir şey yok, denebilir. Ancak söz konusu firma ABD’deki en büyük üç otomobil üreticisinden biri. Çalışanların sayısı ise 50.000’den daha fazla. Ve sözleşmeye taraf olan sendika aynı zamanda firmanın hisselerinin %46’sına sahip! Yani işçileri temsil eden sendika, aynı zamanda, dolaylı da olsa işyerinin yarısından azının sahibi.
2007 yılında patlak veren kriz sonrası iflasın eşiğine gelen Chrysler firmasını kurtarmak için hareket geçen hükümet, İtalyan Fiat firması ile anlaşır. Fiat firmasının ünlü menajeri Agnelli bir kurtarıcı olarak Fiat Chrysler adını alan firmanın başına geçer. Ancak menajerin şartları vardır. Her şeyden önce işyerinde çalışanların emeklilik fonunda biriken paraların, firma hisselerinin %46’sı alınmak sureti ile işyerine yatırılması istenmektedir.
Sendikal hareketin önemli kazanımlarından biri olan emeklilik fonu, işçi ve işveren tarafından ödenen primlerin birikiminden oluşmuştur ve işyerinden emekli olanlara emekli aylığı ödemektedir. İtalyan menajer yönetimini aldığı işyerinin rizikolarının bir kısmını çalışanların sırtına yükleyerek kendini garanti altına alır. Ancak bununla da yetinmez, sendikal mücadele ile kazanılmış olan işçi ücretlerinin düşürülmesini de istemektedir.
Ancak çalışanların direnişi ile bir adım geri atar ve yeni işe başlayacak olanların düşük ücretle işe başlamaları uzlaşmasını kabul eder. Bu yıl başlanan yeni toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde öne çıkan konuda tam bu ücret adaletsizliği olur. Geçen süre içerisinde çalışanların üçte biri yeni işe girmiştir. Yeni çalışanların saat ücretleri ortalama 19 Dolar iken, eski çalışanlar 28 Dolar almaktadır.
Sendika, işverenin katı tutumu karşısında geri adım atarak eşit ücret talebinden vazgeçer ve yeni sözleşme için anlaşmaya varılır. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için 15 ila 30 Eylül tarihlerinde işyerlerinde yapılan oylamalarda, sendika üyelerinin %65’i bu anlaşmaya hayır oyu verince ortaya yepyeni bir durum çıkar.
En son 1982 yılında benzer bir durum ortaya çıkmış ve UAW sendikasını çetin bir sınava zorlamıştı. Ancak bugün durum daha da vahim, çünkü benzer bir durum diğer iki otomobil devi Ford ve GM için de geçerli. Sendikanın önce çalışanların dolaylı olarak hisse sahibi oldukları bir işyerinde işçilere bunu kabul ettirip, bu iki işyerine örnek gösterme stratejisi başarıya ulaşamadı.
Konu ücret, sendikalaşma oranı %11,5, işkolu metal olunca ister istemez aklımıza Bursa’daki metal fırtınası geliyor. İşyerlerindeki hareketlilik dikkate alınınca fırtınanın Bursa’dan ABD’ye sıçraması mümkün gibi gözüküyor.
Ayrıca bu olay, özyönetim tartışmalarında neleri yapmamız konusunda bir örnek teşkil ediyor. İşçiler; kendi emeklilik fonlarını kendileri yönetme imkanına kavuşmuşken, bunun nasıl kendilerini vuracak bir hale geldiğini düşünmek zorundalar.
[button link=”www.sodap.org/mehmet-akyol-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]