[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Salih İncesoy
  • /
  • “2008 Kuşağı”nın Ayak Sesleri… – Salih İNCESOY

“2008 Kuşağı”nın Ayak Sesleri… – Salih İNCESOY

23 Aralık 2010

ÜNİVERSİTELİ GENÇLİK YENİDEN SOKAKLARDA
“2008 KUŞAĞI”NIN AYAK SESLERİ…

Salih İNCESOY

20 Aralık 2010

Avrupa’da ve ülkemizde üniversite gençliği hareketlendi. Kuşkusuz özgün yanları olmakla birlikte hepsinin ortak özelliği “hükümet karşıtı” bir içerikle kendilerini ifade etmeleri. Türkiye’de “yumurta”nın şiddet nesnesi olup olmadığı tartışıla dursun, Avrupa’da yaşanan taşlı, sopalı, molotoflu eylemler, işgalleriyle, şiddetli çatışmalarıyla oldukça radikal bir çizgide seyrediyor. Gelişmeleri nasıl okumalıyız?

Öncelikle Avrupa’daki gelişmelere kısaca değineceğiz. Ardından Türkiye’deki öğrenci hareketinin yakın tarihine genel hatlarıyla bakıp, buradan hareketle günümüze dair sonuçlar çıkartmaya çalışacağız.

“Öğrencilerin haklı öfkesi bulaşıcı olabilir”

Öğrenci gençlik hareketinin, Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı çok sayıda ülkede aşağı yukarı eş zamanlı bir biçimde ortaya çıkışı rastlantı olmasa gerek. Gary Younge’ın 8 Aralık’ta The Guardian’da yayınlanan yazısı, “Öğrencilerin haklı öfkesi bulaşıcı olabilir” başlığını taşıyor. Bu “bulaşıcı” karakterdeki eylemler hangi zeminde açığa çıkıyor? Hangi sloganlarla ve hangi biçimlerde kendisini ifade ediyor?

Kemer sıkma politikalarına isyan!

Avrupa’da kısa süre içerisinde yaygınlaşan eylemlerin tamamı hükümetlerin kemer sıkma politikalarına karşı gerçekleşiyor. Küresel ekonomik krizin ikinci dalgası Avrupa’yı sarsarken, hükümetlerin tamamı krizin faturasını halklara ödettirecek uygulamalara yöneldi. Yoksulluğu, güvencesizliği derinleştiren “kemer sıkma” politikalarından doğal olarak öğrenci gençlik de payını alıyor. Eğitim bütçesi daralırken, üniversite harçları misliyle arttırılıyor. Avrupa’nın imrenilesi “refah devletleri” gençliğin geleceğini karartıyor.

Aslında bulaşıcı olan şey kapitalizmin krizi ve derinleşen yoksulluk. Dolayısıyla aynı sefalet koşullarına mahkûm edilmek istenen halkların isyanının birbirlerinden etkilenmeleri de bir anlamda kaçınılmaz oluyor.

Postmodernizm deli gömleği yırtılıyor… “Başka bir dünya mümkün!”

90’lı yılların başlarında sosyalizmin yaşadığı yenilginin ardından nihai zaferini ilan eden kapitalizm, yine kendi yapısal çelişkileriyle kıvranıyor. Uzun süren durgunluk döneminde düşünceleri bataklığa çeviren postmodern ideoloji de gelişen bu toplumsal hareketlenmeyle birlikte bir dönem kutsanan “serbest piyasa” putu gibi devrilip gidiyor. Geleceğini yitiren, güne teslim olan halklar, yeniden bir arayış içerisine giriyor. Postmodernizm batağında çürüyen düşünceler yeniden hareketleniyor, yeşeriyor. Ve bugünün sorgulanmasından doğan “başka bir dünya mümkün” düşüncesi, ezilen halkların ufkunda beliriyor. Gençlik, böylesi bir hareketlenme içerisinde olanca dinamizmiyle geçmişte olduğu gibi yine öne fırlıyor. Bütün bunlar, toplumsal mücadeleler tarihi açısından yeni bir dönemin açılmaya başladığının kuvvetli işaretleri.

*   *   *

TÜRKİYE’DE “2008 KUŞAĞI”NIN AYAK SESLERİ Mİ?

Ortaya çıkan ilk fotoğraf, üniversiteli gençlik hareketinin yeniden canlanışına işaret ediyor. Fakat yeniden canlanan bu hareketin siyasi karakteri, nasıl bir seyir izleyeceği ve Türkiye Devrimci Hareketi’yle ilişkisi konularında bir tartışma yürütmek faydalı olacaktır. Üniversiteli gençlik hareketinin yakın tarihine de bakarak bugüne dair bir şeyler söylemeye çalışalım.

Hareketin dönemlendirilmesinde ve bu dönemlerin adlandırılmasında, “68 kuşağı”na bir gönderme olarak benzeri bir adlandırma biçimi genel kabul haline geldi. 68 kuşağını “78 kuşağı” takip etti. Bu kabulden hareketle, 78 kuşağının ardından “88 kuşağı”nın geldiğini söyleyebiliriz. “88 kuşağı” adlandırması çok fazla kullanılmamasından dolayı yabancı gelmiş olabilir. Fakat -önceki kuşakların yarattığı etki düzeyinde bir etki yaratamasa da- cüretkâr çıkışlarıyla ve ödediği bedellerle, “88 kuşağı” da hiç tartışmasız mücadele tarihinde yerini almıştır. Tartışmamızda yakın tarihten söz ederken, bu kuşağın rol oynadığı dönem üzerinde ana hatlarıyla duracağız.

12 Eylül faşist darbesi sonrası yeniden doğuş: “88 KUŞAĞI”

Hatırlayacağımız gibi, 12 Eylül darbesiyle birlikte yaşanan duraklama dönemi, Kürt Özgürlük Hareketi’nin 84 çıkışından birkaç yıl sonra 80’li yılların sonlarına doğru canlanan işçi ve öğrenci gençlik hareketleriyle kırıldı. Bir anlamda öğrenci hareketinde “yeniden doğuş” olarak niteleyeceğimiz bu dönemin aktörü “88 kuşağı” oldu.

İlk birikim süreci ve “YARINCILAR”

1987 yılında sıçrama yapan dönemin ilk birikim süreci, 80’li yılların ortalarından itibaren Öğrenci Dernekleri’nin kurulmasıyla başladı. Bu sürecin önderliğini ağırlıklı olarak TİP ve TKP kökenli kadroların içerisinde yer aldığı “Yarıncılar” ismiyle anılan Yarın Dergisi çevresi yürüttü. Yarıncılar, üniversite gençliğine yönelik olarak da “Öğrenci Postası” ismiyle bir dergi çıkarttı. Türkiye’nin belli başlı üniversitelerinde kurulan Öğrenci Dernekleri içerisinde bir araya gelen öğrenciler, açlık grevleri, yemek boykotları tarzında eylemlerle 87 çıkışının zeminini de yarattı. Kuşkusuz bu gelişme devleti oldukça rahatsız etti.

Tek Tip Öğrenci Derneği Yasa Önerisi

Devletin ve üniversite yönetimlerinin öğrenci hareketindeki bu kıpırdanışlara karşı tahammülsüz tavrı gecikmedi. Üniversitelerde açılan disiplin soruşturmalarını ve disiplin cezalarını, gözaltılar, işkenceli sorgular, tutuklamalar takip etti. Ve kritik karar, 1987 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geldi: “Tek Tip Öğrenci Derneği Yasa Önerisi!”

Dönemin Turgut Özal Başbakanlığındaki ANAP iktidarı, “çığırından çıkma” tehlikesi taşıyan öğrenci gençlik örgütlenmesini zapturapt altına almak üzere Öğrenci Dernekleri’ni üniversite rektörlüklerinin denetimine sokacak bu yasa tasarısını hazırladı.

Bu dönem, aynı zamanda Türkiye Devrimci Hareketi’nin 12 Eylül darbesiyle yenilgi yaşayan çeşitli öznelerinin yavaş yavaş toparlanmaya başladığı yıllardır. Toparlanma süreci, öğrenci hareketine yansımasını bulur ve Yarıncılar dışında farklı siyasi özneler de bu hareketin içerisinde yerlerini alır.

Tarihi bir moment: “14 NİSAN DİRENİŞİ!” Tıpkı “O Günler” Gibi…

Devletin bu saldırısı, öğrenci gençlik hareketinin yeni bir nitelik kazanmasına yol açtı. Saldırılara karşı devrimci, direnişçi bir hattın inşasına karar kılındı. Bu yeni dönemin ilk işaret fişeği, faşist yasa önerisine karşı geliştirilen “Nisan eylemleri” oldu. Bu eylemlerin en önemlisi de 14 Nisan günü İstanbul’da gerçekleştirilen protesto yürüyüşüydü. 14 Nisan’da binlerce öğrenci Laleli’den Beyazıt’a kadar yürüyüş düzenledi. Polis saldırısıyla yanıt bulan eylemde çok sayıda öğrenci gözaltına alındı ve yaralandı. Ve öğrenci gençlik hareketi, yine gündemin ilk sırasındaydı. 15 Nisan1987 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin manşeti şöyleydi: “Öğrenci yürüdü, polis copladı… Tıpkı ‘o günler’ gibi… NEREYE?”

Bu tarihi eylemi, başta İstanbul ve Ankara’da olmak üzere yeni öğrenci eylemleri izledi. Ve gençlik kazandı, yasa tasarısı geri çekildi.

Öğrenci hareketinde yol ayrımı: “Yarıncılar’a elveda…”

Öğrenci hareketinin radikalize olduğu bu tarihsel eşikte, yeni dönem Yarıncılar’ın dışındaki siyasi öznelerin iradesiyle açıldı. Zaten hareketin yeni bir niteliğe doğru evirilmeye zorlandığı sürecin başlarında Yarıncılar’la diğer devrimci özneler arasında çeşitli gündemlerde gerilimler de başlamıştı (Türkiye Devrimci Hareketi’nin toparlanmaya başlamasıyla birlikte bu öznelerin de sürece dâhil olduklarını söylemiştik). Yarıncılar daha uzlaşmacı, pasif bir çizgide yol alırken, diğer özneler hareketi devrimci, direnişçi bir hatta doğru taşıyorlardı. Ve 14 Nisan eylemi, bu anlamda tam bir “yol ayrımı” oldu. 8o sonrası süreçte öğrenci hareketinde ilk birikimin öncülüğünü yapan Yarıncılar, artık bu hareketin içerisinde yoktu.

Hareket büyüyor, örgütlenme yaygınlaşıyor

14 Nisan direnişiyle yeni bir ivme ve nitelik kazanan öğrenci hareketi, örgütlenmesini ülke çapında gittikçe yaygınlaştırdı. Öğrenci Dernekleri çok sayıda üniversitede açıldı. Tek tek üniversite ve fakültede açılan derneklerin eşgüdümünün sağlanması gereksinimi, İÖDP’nin (İstanbul Öğrenci Dernekleri Platformu) kuruluşunu beraberinde getirdi. İÖDP’yi, birkaç yıl sonra 90’ların hemen başında “kurumsallaşmada bir adım daha ileri atma” mantığıyla İÖDF’nin (İstanbul Öğrenci Dernekleri Federasyonu) kuruluşu izledi.

Türkiye Devrimci Hareketi’nin kadro kaynağı: “Üniversiteler”

Burada kısa bir parantez açalım. Canlanan öğrenci hareketi, süratle Türkiye Devrimci Hareketi’ne kadro vermeye başladı. Ve bu kadrolar, 80 yenilgisinin ardından devrimci hareketin yeniden ayağa kalkışında da önemli roller oynadı. Bu dönemde, isimlerinin başlarındaki “yeni” ibaresiyle çok sayıda dergi yayınlandı. Ve yine bu dönemde, Öğrenci Dernekleri’nin yanı sıra çok sayıda devrimci gençlik örgütü de üniversitelerde açıkça kendilerini ifade etmeye ve örgütlenmeye başladı.

“Topyekûn savaş” ve öğrenci hareketinde yaşanan kırılma

91’de iktidara gelen Demirel-İnönü koalisyonunun en önemli icraatı halklarımıza yönelik “topyekûn savaş” ilanı oldu. Başta Kürt Özgürlük Hareketi olmak üzere direnişçi çizgide yürüyen tüm toplumsal hareketler, bu savaşta devletin hedef tahtasına oturtuldu. 91’de başlayan topyekûn savaş sürecini, 93’te iktidara gelen Çiller hükümetinin “kirli savaş” konsepti takip etti. Köy yakmalar, yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, faili meçhuller, bu dönemin devlet politikası haline geldi, adeta sıradanlaştırıldı.

Öğrenci hareketi de doğal olarak bu muazzam saldırı dalgasından payına düşeni aldı. Gençliğe yönelik olarak şiddetlenen polis terörünün vardığı nokta, üniversitelerin polis tarafından işgal edilmesi oldu. Yarattığı mevzileri devletin saldırılarına karşı korumaya çalışan öğrenci gençlik, yine de kırılmanın önüne geçmeyi başaramadı. Hareket giderek yavaşladı, daraldı ve 90’ların ortalarında artık en geri seviyelere kadar çekildi, Öğrenci Dernekleri bir bir kapandı.

Hiç olmayan “98 kuşağı”

88 kuşağının yenilgisiyle geri çekilen öğrenci hareketi, uzun bir duraklama dönemine girdi. Bu dönem, öğrenci gençliğe yönelik baskı ve denetimin tam anlamıyla kurumsallaşması ve dakikleşmesini de beraberinde getirdi. En ufak bir kıpırtı, daha polise bile gerek kalmadan üniversite yönetimlerinin ağır disiplin cezalarıyla bastırıldı.

Bu durgunluk döneminin en önemli sonucu, 87 çıkışıyla büyütülen devrimci, direnişçi karakterdeki hareketin tersine bir nitelik değişimi yaşaması ve büyük ölçüde tasfiyesi oldu. 88 kuşağının ardından 98 kuşağı gelemedi, gençlik hareketi tarihinde “98 kuşağı” diye anılacak bir kuşak hiç olmadı.

*   *   *

Olmayan “98 kuşağı”nın ardından “2008 kuşağı” mı…

Yaşadığımız şu günlerde öğrenci gençlik hareketi yine gündemin ön sıralarına tırmandı. Ana hatlarıyla değindiğimiz öğrenci hareketinin yakın tarihinden hareketle başta sorduğumuz şu soruyu tekrarlayalım: “2008 kuşağının ayak seslerini mi duymaktayız?”

Öğrenci hareketinin yakın tarihiyle analoji kurarak tartışmamızı yeni bir soruyla sürdürelim: “80 darbesinin ardından, 80’lerin sonlarında öğrenci hareketinde yeniden doğuş yaşanmıştı. 91 topyekûn savaş darbesinin ardından, 2010 yılında tekrar bir yeniden doğuşa mı tanık oluyoruz?”

İlk olarak şu tespiti yapabiliriz: “Yaşananlar, uzun duraklama döneminden çıkılmaya başlandığının güçlü işaretlerini veriyor.” Öğrenci hareketi, polis ve üniversite yönetimlerinin ağır baskılarına rağmen yeniden sokağa çıkıyor. Baskılara, saldırılara cesaretle karşı duruşun ekranlara yansıyan görüntüleri, hepimizi heyecanlandırıyor. Ve bu çizgi birçok üniversitede yankısını buluyor, yaygınlaşıyor. Eleştirilerimize geçmeden önce öncelikle gelişen hareketin hakkını teslim etmiş olalım.

“AKP gericiliği” karşıtlığı öne çıkıyor

Hareketin öne çıkarttığı parolaların içeriği, ağırlıklı olarak AKP karşıtlığı üzerine oturuyor. AKP yıllardır iktidarda olduğundan ve dolayısıyla halk karşıtı politikaların birinci derecede sorumluluğunu taşıdığından bu durum gayet normal. Bu yanıyla Avrupa’nın çok sayıda ülkesinde gelişen hareketlerle benzerlikler taşıyor.

Fakat burada bir kayıt düşmemiz gerekecek. Hükümet karşıtlığı, sınıfsal bir bakıştan ziyade, Türkiye’deki kültürel farklılaşmanın derin izlerini taşıyor. AKP’nin halkı yoksullaştıran uygulamaları değil, daha çok onun “dinsel gericiliği” öne çıkıyor. Ve bu yönüyle ülkemizdeki siyasi saflaşmanın bir yansıması olarak AKP karşıtı “hali vakti yerinde” bir kesimden de sıcak mesajlar alıyor. Bu destek, medya kanalıyla da ifadesini buluyor. Eylemlerin siyasi içeriğinde bu yönün ağır basması, bugün için hareketin öncülüğünü yapan öznelerin siyasi karakterinden kaynaklı. Bu durum, öğrenci hareketinin zayıf tarafı aynı zamanda.

Oysa 80’lerde gelişen hareket, şiddetli bir akıntıya kürek çekmekten farksızdı; bileği hakkına yolunu açtı. Bunu yaparken de burjuvazinin herhangi bir kesiminden kırıntı düzeyinde olsun sıcak mesajlar almadı. “3. Cephe” mantığına uygun bir çizgi izledi.

Meşruiyetin sınır çizgisi: “Yumurta!”

Son süreçte hareketin kısmi bir radikalize oluşundan söz edebiliriz. 80’lerin sonlarının Türkiye’sinde ve günümüzde Avrupa’da gelişen hareketlerin radikallik düzeyinin çok gerisinde bir gelişme olmasına karşın, daha ilk elden gruptan kopma işaretleri verenler var. Öğrenci hareketinin bugün itibariye kitleselliğiyle ana gövdelerinden birisini oluşturan TKP’li gençler, gerilim yükseldiğinde hızla sürecin gerisine düşüyor.

Medyaya yansıyan tartışmalarda bir kesim, “yumurta atmanın demokratik bir hak olduğu” ve dolayısıyla “meşru olduğu” argümanını öne çıkartıyor. Bu argümanın altı kalınca çiziliyor ve giderek genel kabul haline geliyor. Bizzat hareketin içerisinde olan gençlerle yaratılmaya çalışılan mutabakatla, yumurta dışında bir şeyler atma olasılığının şimdiden önüne geçilmeye çalışıyor. Günümüzde açığa çıkan eylem çizgisinin gerilim düzeyini kaldıramayıp “uzuneşek” şirinliğiyle medyatikliğe soyunanları gördüğümüzde, “daha ileri seviyelerdeki gerilimi bugünkü hareketin öncüleri taşıyabilir mi” diye sormamız sanırız haksızlık olmaz.

Sonuç olarak

Buraya kadar ifade ettiğimiz düşüncelerimizden hareketle başta sorduğumuz sorulara yanıt verelim.

“2008 kuşağının ayak seslerini mi duymaktayız?” Evet, duyduğumuz 2008 kuşağının ayak sesleridir. Türkiye’de de öğrenci gençlik hareketi, tüm eksikliklerine ve zaaflarına karşın yine kendisini boylu boyunca toplumsal mücadele alanına atmanın umutlandırıcı ipuçlarını vermektedir.

“91 topyekûn savaş darbesinin ardından 2010 yılında 80 darbesi sonrası sürece benzer bir yeniden doğuşa mı tanık oluyoruz?” Bu soruya bir önceki gibi hemen “evet” yanıtını veremiyoruz. 80 yenilgisinin ardından, 80’lerin ortalarından itibaren öğrenci hareketinde ilk birikimi Yarıncılar gerçekleştirmişti. Fakat “87 çıkışı ve yeniden doğuşu”nda Yarıncılar yerlerini devrimci direnişçi karakterde siyasi öznelere bıraktı ve sessizce kenara çekildi. Yani ilk birikim süreciyle yeniden doğuşun aktörleri aynı siyasi özneler olmadı. Olması da eşyanın tabiatına aykırıydı. Zira Yarıncılar’ın uzlaşmacı/pasif siyasi karakteri, yeni süreci taşımaya, açılan yeni dönemde hareketin öncülüğünü sürdürmeye uygun değildi.

Bugünkü gelişmeler, 80 darbesinin ardından 80’lerin ortalarında başlayan “öğrenci hareketinin ilk birikim süreci”ne daha fazla benzemektedir. Yani, 91 topyekûn savaş darbesinin yenilgisi ardından, günümüzde “yeniden doğuş”un birikimleri yaşanmaktadır.

Yeniden birikim sürecine öncülük eden özneler, öğrenci hareketinin devrimci bir zeminde yeniden doğuşunda da bu öncü pozisyonlarını sürdürebilecekler midir? Bu konuda iyimser değiliz. Ve yeni bir devrimci çıkışın, yeni siyasi öznelere gereksinim duyduğunu düşünüyoruz.

Umutluyuz; çünkü henüz öğrenci hareketinin belirleyeni olma durumunda bulunmasa da devrimci direnişçi karakterde özneler mevcuttur. Hemen yakın tarihlerdeki izinsiz 1 Mayıslara, IMF karşıtı eylemlere bir bakılırsa ve oradaki siyasi saflaşmalar doğru okunursa, birçok şey büyük ölçüde yerli yerine oturacaktır. Devrimci zeminde yeniden doğuşun, yani 2008 kuşağının ayak seslerinin işitildiği bu günlerde, doğru siyasi aktörler tarihsel rollerini oynayacaktır;
“TIPKI O GÜNLER GİBİ!”

xosotin chelseathông tin chuyển nhượngcâu lạc bộ bóng đá arsenalbóng đá atalantabundesligacầu thủ haalandUEFAevertonfutebol ao vivofutemaxmulticanaisonbetbóng đá world cupbóng đá inter milantin juventusbenzemala ligaclb leicester cityMUman citymessi lionelsalahnapolineymarpsgronaldoserie atottenhamvalenciaAS ROMALeverkusenac milanmbappenapolinewcastleaston villaliverpoolfa cupreal madridpremier leagueAjaxbao bong da247EPLbarcelonabournemouthaff cupasean footballbên lề sân cỏbáo bóng đá mớibóng đá cúp thế giớitin bóng đá ViệtUEFAbáo bóng đá việt namHuyền thoại bóng đágiải ngoại hạng anhSeagametap chi bong da the gioitin bong da lutrận đấu hôm nayviệt nam bóng đátin nong bong daBóng đá nữthể thao 7m24h bóng đábóng đá hôm naythe thao ngoai hang anhtin nhanh bóng đáphòng thay đồ bóng đábóng đá phủikèo nhà cái onbetbóng đá lu 2thông tin phòng thay đồthe thao vuaapp đánh lô đềdudoanxosoxổ số giải đặc biệthôm nay xổ sốkèo đẹp hôm nayketquaxosokq xskqxsmnsoi cầu ba miềnsoi cau thong kesxkt hôm naythế giới xổ sốxổ số 24hxo.soxoso3mienxo so ba mienxoso dac bietxosodientoanxổ số dự đoánvé số chiều xổxoso ket quaxosokienthietxoso kq hôm nayxoso ktxổ số megaxổ số mới nhất hôm nayxoso truc tiepxoso ViệtSX3MIENxs dự đoánxs mien bac hom nayxs miên namxsmientrungxsmn thu 7con số may mắn hôm nayKQXS 3 miền Bắc Trung Nam Nhanhdự đoán xổ số 3 miềndò vé sốdu doan xo so hom nayket qua xo xoket qua xo so.vntrúng thưởng xo sokq xoso trực tiếpket qua xskqxs 247số miền nams0x0 mienbacxosobamien hôm naysố đẹp hôm naysố đẹp trực tuyếnnuôi số đẹpxo so hom quaxoso ketquaxstruc tiep hom nayxổ số kiến thiết trực tiếpxổ số kq hôm nayso xo kq trực tuyenkết quả xổ số miền bắc trực tiếpxo so miền namxổ số miền nam trực tiếptrực tiếp xổ số hôm nayket wa xsKQ XOSOxoso onlinexo so truc tiep hom nayxsttso mien bac trong ngàyKQXS3Msố so mien bacdu doan xo so onlinedu doan cau loxổ số kenokqxs vnKQXOSOKQXS hôm naytrực tiếp kết quả xổ số ba miềncap lo dep nhat hom naysoi cầu chuẩn hôm nayso ket qua xo soXem kết quả xổ số nhanh nhấtSX3MIENXSMB chủ nhậtKQXSMNkết quả mở giải trực tuyếnGiờ vàng chốt số OnlineĐánh Đề Con Gìdò số miền namdò vé số hôm nayso mo so debach thủ lô đẹp nhất hôm naycầu đề hôm naykết quả xổ số kiến thiết toàn quốccau dep 88xsmb rong bach kimket qua xs 2023dự đoán xổ số hàng ngàyBạch thủ đề miền BắcSoi Cầu MB thần tàisoi cau vip 247soi cầu tốtsoi cầu miễn phísoi cau mb vipxsmb hom nayxs vietlottxsmn hôm naycầu lô đẹpthống kê lô kép xổ số miền Bắcquay thử xsmnxổ số thần tàiQuay thử XSMTxổ số chiều nayxo so mien nam hom nayweb đánh lô đề trực tuyến uy tínKQXS hôm nayxsmb ngày hôm nayXSMT chủ nhậtxổ số Power 6/55KQXS A trúng roycao thủ chốt sốbảng xổ số đặc biệtsoi cầu 247 vipsoi cầu wap 666Soi cầu miễn phí 888 VIPSoi Cau Chuan MBđộc thủ desố miền bắcthần tài cho sốKết quả xổ số thần tàiXem trực tiếp xổ sốXIN SỐ THẦN TÀI THỔ ĐỊACầu lô số đẹplô đẹp vip 24hsoi cầu miễn phí 888xổ số kiến thiết chiều nayXSMN thứ 7 hàng tuầnKết quả Xổ số Hồ Chí Minhnhà cái xổ số Việt NamXổ Số Đại PhátXổ số mới nhất Hôm Nayso xo mb hom nayxxmb88quay thu mbXo so Minh ChinhXS Minh Ngọc trực tiếp hôm nayXSMN 88XSTDxs than taixổ số UY TIN NHẤTxs vietlott 88SOI CẦU SIÊU CHUẨNSoiCauVietlô đẹp hôm nay vipket qua so xo hom naykqxsmb 30 ngàydự đoán xổ số 3 miềnSoi cầu 3 càng chuẩn xácbạch thủ lônuoi lo chuanbắt lô chuẩn theo ngàykq xo-solô 3 càngnuôi lô đề siêu vipcầu Lô Xiên XSMBđề về bao nhiêuSoi cầu x3xổ số kiến thiết ngày hôm nayquay thử xsmttruc tiep kết quả sxmntrực tiếp miền bắckết quả xổ số chấm vnbảng xs đặc biệt năm 2023soi cau xsmbxổ số hà nội hôm naysxmtxsmt hôm nayxs truc tiep mbketqua xo so onlinekqxs onlinexo số hôm nayXS3MTin xs hôm nayxsmn thu2XSMN hom nayxổ số miền bắc trực tiếp hôm naySO XOxsmbsxmn hôm nay188betlink188 xo sosoi cầu vip 88lô tô việtsoi lô việtXS247xs ba miềnchốt lô đẹp nhất hôm naychốt số xsmbCHƠI LÔ TÔsoi cau mn hom naychốt lô chuẩndu doan sxmtdự đoán xổ số onlinerồng bạch kim chốt 3 càng miễn phí hôm naythống kê lô gan miền bắcdàn đề lôCầu Kèo Đặc Biệtchốt cầu may mắnkết quả xổ số miền bắc hômSoi cầu vàng 777thẻ bài onlinedu doan mn 888soi cầu miền nam vipsoi cầu mt vipdàn de hôm nay7 cao thủ chốt sốsoi cau mien phi 7777 cao thủ chốt số nức tiếng3 càng miền bắcrồng bạch kim 777dàn de bất bạion newsddxsmn188betw88w88789bettf88sin88suvipsunwintf88five8812betsv88vn88Top 10 nhà cái uy tínsky88iwinlucky88nhacaisin88oxbetm88vn88w88789betiwinf8betrio66rio66lucky88oxbetvn88188bet789betMay-88five88one88sin88bk88xbetoxbetMU88188BETSV88RIO66ONBET88188betM88M88SV88Jun-68Jun-88one88iwinv9betw388OXBETw388w388onbetonbetonbetonbet88onbet88onbet88onbet88onbetonbetonbetonbetqh88mu88Nhà cái uy tínpog79vp777vp777vipbetvipbetuk88uk88typhu88typhu88tk88tk88sm66sm66me88me888live8live8livesm66me88win798livesm66me88win79pog79pog79vp777vp777uk88uk88tk88tk88luck8luck8kingbet86kingbet86k188k188hr99hr99123b8xbetvnvipbetsv66zbettaisunwin-vntyphu88vn138vwinvwinvi68ee881xbetrio66zbetvn138i9betvipfi88clubcf68onbet88ee88typhu88onbetonbetkhuyenmai12bet-moblie12betmoblietaimienphi247vi68clupcf68clupvipbeti9betqh88onb123onbefsoi cầunổ hũbắn cáđá gàđá gàgame bàicasinosoi cầuxóc đĩagame bàigiải mã giấc mơbầu cuaslot gamecasinonổ hủdàn đềBắn cácasinodàn đềnổ hũtài xỉuslot gamecasinobắn cáđá gàgame bàithể thaogame bàisoi cầukqsssoi cầucờ tướngbắn cágame bàixóc đĩaAG百家乐AG百家乐AG真人AG真人爱游戏华体会华体会im体育kok体育开云体育开云体育开云体育乐鱼体育乐鱼体育欧宝体育ob体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育亚博体育开云体育开云体育棋牌棋牌沙巴体育买球平台新葡京娱乐开云体育mu88qh88
Share:
prev post next post

Son Yazılar

  • Kayyuma karşı ortak savunma; fiili, sürekli ve birleşik mücadele
  • Güney Kafkasya’da yeni durum
  • Komisyon ve tetiklediği tartışmalar
  • Suriye’de tekfirciler değil, halklar kazanacak
  • 15-16 Haziran uzak geçmiş değil, şanlı bir gelecektir!

Son yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Kayyuma karşı ortak savunma; fiili, sürekli

    Eylül 3, 2025
  • Güney Kafkasya’da yeni durum

    Ağustos 17, 2025
  • Komisyon ve tetiklediği tartışmalar

    Ağustos 16, 2025

Archives

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021