Vekillerine Sahip Çıkan Halka Polis Terörü
“Demokrasi, sokakta aşağıdakilerle, ezilenlerle birlikte yan yana yapılır”
Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi ve Blok vekillerinden Kemal Aktaş, Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak, İbrahim Ayhan ve Gülsen Yıldırım’ın tahliye taleplerinin reddini protesto etmek için Şişli’den Taksim’e yürümek isteyen halka polis biber gazı ve gazlı suyla saldırdı.
Aralarında SODAP’ın da yer aldığı Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bileşenleri, İstanbul Demokratik Kent Konseyi’nin çağrısıyla 26 Haziran Pazar günü saat 15.00’de Şişli Camii önünde bir araya geldi. Eyleme, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de katıldı. Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekillerinin öncülüğünde Taksim’e doğru yürüyüşe geçen halkın önü panzerlerle kesildi. Milletvekillerinin polis yetkilileriyle görüşmesinin ardından açıklamanın Şişli’de yapılacağı duyuruldu. Fakat polis açıklamanın yapılmasını beklemeden gaz bombaları, elektrikli cop ve basınçlı suyla kitleye saldırdı. Çok sayıda kişi yaralandı ve milletvekilleri tartaklandı. Yoğun gaz bombası ve şiddetli saldırı nedeniyle birçok kişi ezilme ve boğulma tehlikesi yaşadı.
Yılmayan Halk Vahşi Saldırıya Rağmen Taksim’e Yürüdü
Saldırıya rağmen tekrar bir araya gelen binlerce kişi polisin tüm engelleme girişimlerine rağmen Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Attıkları sloganlarla polisin saldırısını protesto eden kitlenin en önünde yine milletvekilleri yürüdü. Yürüyüşün önü Elmadağ’da tekrar polis barikatıyla kesildi. Bunun üzerine milletvekilleri açıklamalarını burada yaptı.
“Demokrasi mücadelemize Meclis’in kapısında devam edeceğiz”
İlk olarak konuşan Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Bugün burada olanları hepiniz gördünüz. Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesine yönelik anayasal demokratik tepkisini göstermek isteyen dört milletvekiline ve onlara destek veren insanlara yapılanları gördünüz. Otobüsün içine gaz bombası attılar. Bunu bize yapamazlar. Biz demokratik hakkımızı kullanmak istedik” dedi. İçişleri Bakanı’nı ve Başbakan’ı göreve çağıran Kürkçü, “Gerekli düzenlemeleri yapın. Bize bunu yapanların yanına, Meclis’e gitmeyeceğiz. Meclis’in kapısında duracağız. Demokrasi mücadelemize Meclis’in kapısında devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Demokrasi sokakta aşağıdakilerle, ezilenlerle birlikte yan yana yapılır”
Sırrı Süreyya Önder ise, “Biz devrimciyiz, devrimcilere Meclis’te alışacaksınız” diyerek başladığı konuşmasında, “Dicle Meclis’e gelene kadar biz de Meclis’te olmayacağız” şeklinde konuştu. Önder, “Demokrasi sokakta aşağıdakilerle, ezilenlerle birlikte yan yana yapılır” sözleriyle nasıl bir mücadele çizgisi izleyeceklerine işaret etti.
“Demokrasi istemenin bedeli budur”
Sebahat Tuncel ise, olaylar sırasında BDP ilçe başkanlarının bir kafeye sıkıştırılıp polisler tarafından işkenceye maruz bırakıldığını ifade ederek, “Bu ülkede bir şeylere itiraz etmenin bedeli budur. Bize az önce yaptıklarınızı nasıl anlatacaksınız? Emniyet Müdürü herhalde emir almıştı, mutlaka saldırın diye. Çünkü biz açıklama yapıp dağılacağız dediğimiz halde saldırdılar. Bizler bu ülkede demokrasi istiyoruz. Dicle Meclis’e alınana kadar biz de Meclis’e gitmeyeceğiz” dedi.
İkinci Saldırı
Milletvekillerinin konuşmalarının ardından dağılmak üzere olan kitleye polis ikinci kez gaz bombalarıyla saldırdı. Gün boyu süren saldırılarda çok sayıda kişi yaralanırken 40 kişi de gözaltına alındı. Saldırıda yaralanan kişiler çevrede bulunan hastanelere kaldırıldı. Çatışmalar Tarlabaşı civarında bir süre daha devam etti.
(Haber/Fotoğraflar: Tülay KORKUTAN)