Taksim’de GençSol Eylemi: “Hapisteki Çocukların Bayramı Yok!”
GençSol, gösterilere katıldıkları gerekçesiyle çocukların tutuklanmasını protesto etmek amacıyla 23 Nisan’da Taksim’deydi. Saat 13.00’de Mis Sokak’ta bir araya gelen GençSol’cular, açtıkları dövizlerle sloganlar eşliğinde İstiklal Caddesi’nde yürüyüşe geçti. Yürüyüşte ayrıca içerisinde balonların ve “Çocuklar Masumdur” yazılı dövizin olduğu hücre maketi de taşındı. İzleyenlerin alkışlı desteğini alan yürüyüş, Galatasaray Meydanı’na kadar sürdü.
Galatasaray Meydanı’na gelindiğinde “Hapisteki Çocukların Bayramı Yok” yazılı pankart açan GençSol’cular, burada bir basın açıklaması yaptı. Açıklama boyunca “Uçurtmayı Vurma, Çocuklara Dokunma”, “Savaşa Değil, Eğitime Bütçe”, “Çocuklar Hapiste, Adalet Nerede”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları atıldı. Basın açıklamasının ardından hücre maketi parçalanarak, alkışlar eşliğinde balonlar gökyüzüne salıverildi.
Yapılan basın açıklaması şöyle:
Hapishanelerdeki Çocukların Bayramı Yok!
23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak anıldığı ülkemizde hapishaneler yüzlerce çocukla dolu. 23 Nisan’da çok değerli koltuklarını bir yığın şirinlik gösterisiyle çocuklara bırakan yetkililer, her gün binlerce çocuğun üzerine hapishanenin kilidini vuruyor.
Avrupa Konseyi verilerine göre Türkiye, tutuklu çocuk sayısında 32 Avrupa ülkesi arasında ikinci sırada yer alıyor. Hapisteki 18 yaş altındaki çocukların sayısı Türkiye’de 3 bini aşıyor. Hapisteki 18-20 yaşındaki gençlerin sayısı ise 8 bini geçiyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1989 yılında kabul edilen Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi, 1995 yılından itibaren yürürlüğe koymuştur. Ancak 2006 yılında, Terörle Mücadele Yasası’nda yapılan değişikliklerle çocukların çocuk mahkemelerinin dışında yargılanmalarının yolu açıldı. 2008 yılı içinde Diyarbakır, Adana, Mersin başta olmak üzere çeşitli illerde çıkan gösteriler sonrasında tutuklanmış olup yargılama süreci devam eden 12-18 yaşları arasında, 250 civarında çocuk bulunmakta. Bu haksız uygulamaların sona ermesi açısından Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olan Terörle Mücadele Yasasının 9. ve 13. maddelerinin, kaldırılması atılması gereken en acil adımdır.
Bir yandan ekonomik krizin en ağır faturasını ailesi işsiz olan milyonlarca çocuk ödüyor. Büyük kentlerde binlerce yoksul çocuk suça itiliyor. Birçoğu eğitim imkânlarından ve gelecek umudundan yoksun bırakılıyor. Diğer yandan özellikle Kürt çocukları devletin baskılarıyla yüzleşiyorlar. Çocuklarını iyi ve “kötü” diye ayıran devlet; kendi siyasi ve ekonomik politikalarının bedelini çocuklara ödetiyor. Filistinli çocuklar için cengâver kesilenler kendi ülkesindeki çocuklara karşı cellada dönüşüyor. Oysa yaklaşık 500 Filistinli çocuk İsrail zindanlarında tutulurken Türkiye zindanlarındaki çocuk sayısı binleri aşıyor ve bu rakamın büyük çoğunluğunu Kürt çocukları oluşturuyor. Hapisteki çocukların büyük bir kısmına terörist damgası vuruluyor.
Çocuklara yaşlarından büyük cezalar kesiliyor. Diyarbakır, Adana, Mersin ve farklı illerde onlarca çocuk; çeşitli protestolara katıldıkları iddiasıyla “örgüt üyeliği” gibi bir suçlamayla Çocuk Mahkemeleri yerine, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmaktadır. Son birkaç ayda Adana’da gözaltına alınan, tutuklanan, tutuksuz yargılanan ve davaları süren çocuk sayısı 113. Cezalandırılan çocuk sayısı ise 26. Verilen toplam ceza, 75 yıl iki ay dokuz gün. Verilere göre Pozantı Çocuk Tutukevi’nde 71’i terör başlığı altında, 278 çocuk mahkûm var. Yakın zamanda davası sonuçlanan 33 çocuğa toplam 129 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yasin Hayal’e bombalama eyleminden 3 yıl ceza verilirken, taş atan çocuğa 25 yıl kesildi! Yasadışı slogan ve polise taş attıkları iddiasıyla gözaltına alına çocuklara 5 ila 20 yıl arasında değişen cezalar veriliyor.
“Demokratik açılımlar, Kürt sorununda çözüm” iddiasında olan yetkililer bu şiddeti ne ile açıklamaktalar? Devlet elbette hapishanelerde tüm hakları elinden alınan, işkence gören, eğitimden mahrum edilen bu çocukların hesabını verecektir.
Bir güne bayram demekle o gün bayram olmuyor. Bu ülkede çocukların hayatı cehenneme çevrilmiştir. Devletin tüm kurumları ve siyasiler; çocukları kirli hesaplarının bedelini ödetiyorlar. Ama unutulmasın ki çocuklar çocuktur ve masumdur. Onlara suçlu yaftasını yapıştıranlar asıl suçlular olarak iktidar koltuklarında rahatça oturmaktalar.
Acilen, Terörle Mücadele Yasasının 9. ve 13. Maddeleri kaldırılmalıdır.
Yoksullukla, paralı eğitimle, şiddetle, baskılarla geleceği karartılan çocuklar değil; bu ortamı yaratanlar hesap vermelidir.
Tutsak çocuklar serbest bırakılmalı ve çocukça, insanca yaşayabilecekleri bir ortam sağlanmalıdır.
Çocukların çocukça yaşayabildiği bir dünya istiyoruz.
GENÇSOL