Sendika Ağalarına Rağmen Emekçiler Alanlarda
“Kahrolsun Sendika Ağaları”
26 Mayıs günü, Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, İşten Atmalar Yasaklansın Platformu ve çok sayıda devrimci, sosyalist kurum, saat 12.00’de AKM’de bir araya gelerek direnişçi işçiler tarafından işgal altında olan Türk-İş İstanbul Bölge Temsilciliği’ne yürüdü. İçerisinde SODAP’ın da yer aldığı İşten Atmalar Yasaklansın Platformu, Galatasaray Meydanı’nda buluştuktan sonra İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirdiği yürüyüşle AKM önünde yerini aldı. Türk-İş Bölge Temsilciliği önünde coşkulu bir buluşma gerçekleşti. Eylemde ilk sözü Tek Gıda İş Tekel Cevizli Şubesi Başkanı Yunus Durdu aldı. Ardından Tekel işçisi Metin Aslan söz aldı. Metin Aslan’ın Tekel, UPS, Esenyurt Belediyesi, ATV-Sabah, İSKİ, İtfaiye, atık kağıt işçileri adına yaptığı konuşmasında, sendika ağaları eleştirildi ve işçilerin inisiyatif alması gerekliliğine vurgu yapıldı. Açıklamaların ardından direnişçi işçilerle birlikte AKM önüne yürüyüş yapıldı ve eylem burada sonlandırıldı. Eylemde sık sık “Kahrolsun Sendika Ağaları”, “Genel Grev, Genel Direniş”, “Her Yer Tekel, Her Yer Direniş” sloganları atıldı.
KESK Beyazıt Meydanı’ndaydı
KESK’li kamu emekçileri iş bırakarak saat:11.00’de Çapa ve Sirkeci’de bir araya gelerek iki koldan Beyazıt Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte sık sık güvencesizliğe karşı sloganlar atıldı. KESK, “Zonguldak’ta 30 Maden İşçisini Kaybettik. Türkiye İşçi Sınıfının Başı Sağolsun” yazılı bir pankart taşıdı. Alana gelindiğinde KESK Genel Başkanı Sami Evren bir konuşma yaptı. Evren konuşmasında, güvencesizliğe karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.
Bilindiği gibi, 22 Şubat günü 4 konfederasyon, 26 Mayıs’ta iş bırakma eylemi kararı almıştı. Bu karar, 4 Şubat eyleminin zaaflarını aşma iddiasıyla alınmıştı. Fakat ilerleyen süreçte ve 1 Mayıs’ın ardından sendikal bürokrasi 22 Şubat eylemini olmamışa çevirmeye çalıştı. Sadece KESK, alınan kararın arkasında durdu. Türk-İş ve DİSK, eylemi işyerlerinde birer saatlik bildiri okumaya dönüştürdü. Kamu-Sen hiç oralı olmadı. Bu duruma tepki olarak Tekel işçileri çok sayıda ilde Türk-İş’i bölge temsilciliklerini işgal ederek açlık grevine başladı. İşçilerin kararlı duruşu ve sendika ağalarını teşhir eden tutumu 26 Şubat eylemine damgasını vurdu.