Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren SODAP üyesi ve Özgür Gündem gazetesi emek sayfası editörü Mehmet Akyol, kapatılan Özgür Gündem gazetesi önünde, Okmeydanı Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda ve mezarı başında anılarak son yolculuğuna uğurlandı.
Mehmet Akyol için ilk anma Özgür Gündem gazetesi önünde yapıldı. 11.30’da gazete binasının önüne gelen cenaze aracı alkışlar ve zılgıtlarla karşılandı. Buradaki anmada önce gazete çalışanı Ender Öndeş ardından HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş konuştu. Konuşmalarda Akyol’un işçi sınıfı ve halkların kardeşliği mücadelesini birleştirici yaklaşımı vurgulandı.
Okmeydanı Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda SODAP’ın düzenlediği cenaze törenine siyasi parti temsilcileri, ailesi, arkadaşları ile çok sayıda yurttaş katıldı. “İşçi Sınıfına, Devrime ve Sosyalizme Adanmış Bir Ömür Mehmet Akyol Yoldaş Ölümsüzdür!” pankartı ile Akyol’un üzerinde fotoğraflarının taşındığı törende “Mehmet Yoldaş Ölümsüzdür!” ve “Mehmet Yoldaş Yaşıyor, Direniş Sürüyor!” sloganları atıldı. Burada yapılan anmada ilk olarak Mehmet Akyol şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Anmada konuşan SODAP temsilcisi Kezban Konukçu, Akyol’un 1976’dan 1980 askeri darbesine kadar yayın hayatını sürdüren Kıvılcım geleneğinin parti yayın organı olan Sosyalist gazetesinde yazı işleri müdürlüğünü yaptığını söyledi. Akyol’un o dönemde gazetede çıkan bir yazısından kaynaklı idam cezasına çarpıldığını söyleyen Konukçu, “1979’da yine aynı yıllarda 8 aylık süre içinde 23 davadan 2 bin 100 yıl ceza alan Akyol, 12 Eylül’den 25 gün önce yurtdışına çıktı” diyerek Akyol’un 26 yıl sürgünde yaşadığını söyledi. Akyol’un hakkındaki davalar düştükten sonra Türkiye’ye geldiğini belirten Konukçu, Akyol’un birçok sendikal faaliyet içinde yer aldığını dile getirdi. Akyol hastanede tedavi gördüğü sırada kendilerinin yanına gittiğini aktaran Konukçu, “Bir genç arkadaşa ‘Bu savaşı kabul etmeyin” dedi. Bize bıraktığı miras buydu. Bu savaşı kabul etmiyoruz. Barışı savunacağız. Söz sana bize bıraktığın tüm mirasları yerine getireceğiz” dedi.
Okmeydanı Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda yapılan anmanın ardından Akşemseddin Camisi’ne yürüyüşe geçildi. Burada kılınan cenaze namazının ardından Hasdal Mezarlığı’na geçildi.
Hasdal Mezarlığı’na defnedilen Mehmet Akyol için mezar başında anma gerçekleştirildi. Anmada SODAP Eş Sözcüsü Ersin Çatalkaya konuşmasında, “Mehmet Akyol için burada ne söylersek söyleyelim onsuz eksik kalacaktır. Hiçbir zaman mücadele azmini kaybetmedi” dedi. Akyol’un kararlılığının kendilerine miras kaldığını söyleyen Çatalkaya, “Biz onun öğrencileriyiz. Ondan çok şey öğrendik. 62 yaşında aramızdan gitti ama yüreği çocuk gibiydi. Mehmet Akyol AKP faşizminin halkı inançsızlığa, kararsızlığa, umutsuzluğa itmek için yükselttiği zulmün ortasında yarattıklarıyla dimdik ayakta durmakta. İnançsızlığa karşı inat, kararsızlığa karşı ısrar, umutsuzluğa karşı güler yüzlü bir öfke olarak yanı başımızda dimdik ayakta duruyor. Onun bu duruşu bizlere güven veriyor. Karanlığa karşı cayır cayır yanan bir kıvılcım olarak yüreğimizi ve gözlerimizi aydınlatıyor. Biz onu tanımış olanlar kendimizi sırf bundan dolayı sonsuza kadar şanslı sayacağız. Onun hiç bitmez heyecanından nasiplenenler olarak faşizmin çatlaklarında büyümek ve kazanmak için, kapitalizmi ait olduğu cehenneme gönderebilmek için onun yolundan yürümeye devam edeceğiz.” diyerek mücadeleye kaldıkları yerden devam edeceğini belirtti.
Akyol’un arkadaşı Mehmet Yılmazer ise Akyol’un kendisinin 40 yıllık mücadele arkadaşı olduğunu ifade ederek, “Onun yokluğunu içime sindirmiş değilim. Şimdi Akyolsuz bir yaşam sürdüreceğim. Bu benim için çok zor” dedi. Akyol’un Kürt özgürlük mücadelesinin en zorlu döneminde olan 80’li yıllarda yanında olduğunu aktaran Yılmazer, aynı zamanda Akyol’un Sosyalist gazetesinde yazı işleri müdürüyken bir köşe yazısı yüzünden idam cezasına çarptırıldığını söyledi.
Akyol’un DİSK’e bağlı Dev Turizm İş sendikasının kurulduğu dönemlerde yanlarında olduğunu belirten Dev Turizm İş Sendikası temsilcisi Mustafa Yahyaoğlu ise işçilerin mücadelesinin Akyol için bir yaşam amacı olduğunu söyledi. Akyol’un fikirlerinin ve ellinin kendileri üzerinden hiç eksik olmadığını ifade eden Yahyaoğlu, Akyol’un yapmak istediklerini gençler ile birlikte yapacaklarını belirtti.
Akyol’un Özgür Gündem gazetesinden çalışma arkadaşı Ahmet Birsin de, “Mehmet abiyi ilk olarak gazeteye yazdığı yazılar ile tanıdık. Daha sonra kendi isteğiyle işin mutfağına geldi. Gazetenin her alanına her köşesine dokunmaya çalışırdı.” dedi. Akyol’un her alanda aslında bir öncü olduğunu aktaran Birsin, onun bıraktığı mirası yürüteceklerini söyledi.
Akyol’un diğer arkadaşı Munzur Pekgüleç de Akyol’un yapmak istediği projelerden bahsetti. Pekgüleç o projelerin bir kısmını şöyle anlattı: “Kenan Budak Sendikal Eğitim Vakfı Girişimi ve bir işçi köyü kurmak istiyordu. O köyde işçilere eğitimler vermek istiyordu. Hastanedeyken kendisini ziyaret ettiğimizde bize vasiyet olarak, Kenan Budak için hazırladığı kitabın ortak çıkarılmasını istedi.”
Konuşmaların ardından Akyol’un mezarına karanfiller bırakılarak, sloganlar ile uğurlandı.
Okmeydanı Dayanışmaevi’nde aile ve arkadaşları taziyeleri kabul etti. Okmeydanı Dayanışmaevi’nde taziyeler yarın da devam edecek.