Haberi duyunca insanın ilk tepkisi eline davul alıp sokaklarda bağırmak oluyor. “Duyduk duymadık demeyin ABD’nin Venezüella iktidarına düzenlediği son darbe de başarısız oldu!” Elbette günümüzde bu iş artık davul zurna değil basın, sosyal medya araçları ile yapılıyor. Ama işte o araçların bu olayı dünya halklarından gizlediğini görünce insan doğal olarak böyle düşünebiliyor. Biz hiç bir boyalı batı basınında, medyasında bu haberi okumadık. Ne yazık ki sol güçlerin de pek azı haber yaptı.
Evet, bizler Avrupa’da Rojava ve Syriza zaferleri ile coşku içinde gözlerimizi Podemos’a dikmişken Latin Amerika’da da şöyle bir gelişme yaşandı: ABD’nin Venezüella’da giriştiği son iktidar darbesi de boşa düştü. Ülke bu gizli saldırıları atlatmak konusunda dünya rekoru kırmıştır sanırız. Chavez’e kaç kez, Maduro’ya kaç kez bu türden girişimler oldu.
Daha önce “mükemmel fırtına“ adlı yazımızda Venezüella burjuva muhalefetinin halkı ve özellikle burjuva üniversite öğrencilerini Venezüella iktidarına karşı yeni eylemlere çağırdığı haberini vermiştik. Şimdi öğreniyoruz ki bu aslında ABD ve ortakları Kanada, İngiltere gizli servislerinin de işbirliği ile hazırlanmış Mavi Darbe adında bir komplonun parçasıymış.
12 Şubat 2015 Perşembe günü Venezüella lideri Maduro televizyonda yaptığı konuşmada iktidarı devirmek için bir darbe teşebbüsünün ortaya çıkarıldığını açıkladı. Bu plan dört safhadan oluşuyormuş. Birinci safhada yani 6-8 Şubat tarihinde ekonomik bir huzursuzluk başlatılacak, alış veriş merkezlerinden mallar çekilecek, yapay kıtlık iyice azdırılacak, marketlerin önünde kuyruklar oluşturulacakmış. Kuyrukta bekleşen halkı kışkırtıcı çeşitli eylemler yapılacakmış. Böylece 9 Şubat günü ülke iyice karışık bir duruma getirilecekmiş. 12 Şubat yani geçen yılki sokak eylemleri ve ülkeyi iç savaşa sokma girişiminin başladığı gün de sağ gençler mükemmel fırtına talimatı ile sokaklara döküleceklermiş. Ortalık iyice karışınca da hava kuvvetlerinden bir grup asker süper Tucano savaş uçakları ile halktaki huzursuzluğu ve karışıklığı bahane ederek darbe yaptıklarını açıklayacaklarmış. Maduro’nun kaldığı Miraflores başkanlık sarayını, savunma bakanlığını, parlamento binasını, ana metro istasyonlarını ve Telesur televizyon binasını bombalayacakmış.
Maduro, darbe maşaları diyeceğimiz, hava kuvvetlerinden bazı subayların kendilerine yandaş ararlarken Venezüella iktidar güçlerinin olaydan haberdar olduğunu ve darbenin bastırıldığını açıkladı. Aralarında ordu ve sivil kişilerin olduğu 15 kişi tutuklandı.
Maduro bu darbe planının arkasında ABD iktidarının olduğunu açıkladı. ABD konsolosluğu finans kaynaklarını sağlamış ve darbecilere vize vermiş. Meclis başkanının sonra açıkladığına göre de İngiliz ve Kanada Konsolosluklarından bir bayan da havaalanları ile bağlantı kurmuş ve acil durumlar için havaalanının ne tür senaryoları olduğunu sormuş.
Hava alanından böyle bilgi sormalarının nedeni ise bombalamada kullanacakları savaş uçaklarıyla ilgilidir. Söz konusu savaş uçağı, adını Irak savaşında kullanılan kiralık askerleri örgütleyen şirket olarak duyduğumuz Blackwater Brezilya yapımcısından pilot yetiştirme bahanesi ile kiralanmış. Çünkü ülkenin kullandığı savaş uçaklarının hepsi şu anda bakımdaymış. Şimdi adını Academi olarak değiştiren bu şirket daha önce de Kolombiya’da FARC liderlerini bombalamak için bu uçakları kiralamış. Yani 12 Şubat günü de Venezüella iktidarını bombalayacakmış. İşin bir ucunda da ülkenin Hemen Demokrasi Partisi lideri varmış. Kocaman bir komplo senaryosu ile karşı karşıyayız!
Latin Amerika’nın Venezüella dostları ALBA, UNASUR, CELAC gibi örgütler derhal Venezüella’nın yanında olduklarını açıklayıp ABD iktidarını kınadılar. Uruguay Parlamento ve Meclisi destek mesajı yolladı. Meksika’dan bazı halk hareketleri ve Brezilya’dan Topraksız Köylü Hareketi, Maduro iktidarının yanında olduklarını açıkladılar.
Ocak başından beri Venezüella iktidarını halkların gözünde yalan yanlış, düzmece haberlerle karalama kampanyasına girmiş olan Batı medyası ise sus pus oldu. Başka ne beklenebilirdi ki zaten. Bir kez daha yenildiler.
Venezüella’da yaşananlar bize 21.yy sosyalizmi konusunda zengin deneyler sunuyor. İkili iktidar sürecinde ölümünü gören gözü dönmüş yerel burjuvazi elinden geleni arkasına koymuyor. Daha bir yıl önceki darbe girişimi hafızalarda iken yenisine girişme cesaretini göstermekten başka çare bulamıyor.
Dünya kapitalizmi de büyük bir kriz içinde olduğundan halklardan yana en küçük olumluluğa katlanamıyor. Venezüella halklarının sömürüye karşı kendi düzenlerini kurma çabaları onu çıldırtıyor. Halkların sahip olduğu petrolü eline geçirmek ve denetlemek için yanıp tutuşuyor. Venezüella iktidarının halklarına sunduğu sosyal yardımları her gün arttırması karşısında kendisinin kemer sıkma politikaları uygulaması onu deli ediyor. Kendi faşizmini yükseltme, güçlendirme çabalarına rağmen başka bir ülkede demokratik hakların yaygınlaştırılmasını yok etmekten başka çözüm görmüyor.
Ama Venezüella halkları daha işin başında olmalarına rağmen bu güçlü düşmanlarının darbe girişimlerini püskürtme başarısını gösterebiliyor. Kendilerini kutlamak gerekiyor. Tüm devrimci güçler bu halklara destek vermelidirler.
[button link=”www.sodap.org/ayse-tansever-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]