Kanlı katil eceliyle öldü.
Askeri diktatörlükle hesaplaşma biçimi bir toplumun geleceğini belirliyor. Diktatörle hesaplaşamayan, diktatörlükle de hesaplaşamıyor. Hesaplaşamamanın bedeli sadece siyasi rejime yansımıyor, aynı zamanda toplumsal psikolojide ciddi arazlara yol açıyor. Bireylerde giderek daha sık yaşanan patolojik, sinik, takıntılı karakterlerin bu hesaplaşamama halinden türediğini düşünebiliriz. Diktatörlükle, tarihiyle hesaplaşamayan toplum genel olarak bir tür olgunlaşma krizi yaşar hale geliyor, ergenliğin içinden çıkılması zor açmazlarını aşamıyor. Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli’ndeki adamda takılıp kalma hali yaygınlaşıyor.
Türkiye’nin Batısında yoğun olarak gözlenen patoloji esas olarak Soğuk Savaş’ın ürünüdür. Ülkede solun genel olarak azınlık olma durumunu dinle açıklamaya çalışanların sayısı oldukça çoktur ama aslında dinin de büyük oranda “Ul-ül emre itaat” fonksiyonuna indirgenmesine sebep olan arka fon Soğuk Savaş’tır. Türkiye’nin 1945 sonrasında Batı kampına girmesi ile diğer Akdeniz ülkeleri gibi solun güçlü hale gelmesini engellemek için çok önemli bir Özel Harp mekanizması yaratıldı. Bu sadece zor ve provokasyon üretme anlamında değil esas olarak zihinleri kurutma anlamında faaliyet gösterdi.
Biraz aklı başında bir “İnkılap Tarihi” dersi bile Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını büyük oranda Sovyetlere borçlu olduğunun altını kalın çizgilerle çizmek zorunda kalırdı. Çanakkale’de direniş Çarlığın yıkılmasına, Çarlığın yıkılması da önce Sovyetlerin sonra da Cumhuriyet’in ortaya çıkmasına uygun zemini hazırladı. İngiliz desteği ile güçlenmiş bir Rusya karşısında bugünkü koşullarda tutunmak mümkün olamazdı.
Cumhuriyet Nazizmin yenilmesi konusunda da Sovyetlere bir ömür borçludur. Hitler ile sürdürülen flört, Stalingrad kuşatmasının kırılması ile başka bir faza geçmiş, o zamana kadar desteklenen Atsız, Türkeş gibi ırkçılar bu sefer durumu idare etmek için işkenceli sorgulara alınmıştı. Ortalama bir Türk insanı Nazizm denen canavarlığın komünizmin kahraman direnişiyle ezildiğini bilmez, oysa Hollywood filmlerinde savaşın muzafferi gibi anlatılan Amerikalıların savaştaki kayıpları Sovyetlerin 1/30’u kadardır. 8 Mayıs’ta kutlanan Zafer Günü, o yüzden aslında bu ülkenin de kaderini belirleyen en önemli günlerden biridir.
Kuran’da “ihtiyacından fazlası senin değildir” dendiğini Eliaçık’tan öğrendik. Alevilik zaten Bedreddin’in mirası… “Yarin yanağından gayri paylaşmak için her şeyi.” Doktor’un Osmanlı Tarihinin Maddesi’ne “Atalarımız komünistti” diye başlaması da rastlantı değil. Dolayısıyla aslında bu toplumun doğal halinin solda olması gerekliliği hem tarihsel hem de kültürel ögelerle sabit.
İşte Soğuk Savaş koşulları bu gerçeği tersine çevirmek için Truman Doktrini’nden bu yana büyük çabalar harcadı. 80’e kadar bu çabaların boşa çıkma olasılığı giderek büyümüştü. Bu anlamıyla iki gün önce ölen katil, bir meczup değildi. 1937’de Askeriyeyi birincilikle bitirip diplomasını bizzat Mustafa Kemal’den almış bir NATO Generali idi. Türkiye toplumu üzerinde uygulanan Soğuk Savaş operasyonunun şahikasını gerçekleştirdi. Bu operasyonun en önemli başarısı ezilenlerle siyaset arasında aktif bir ilişki kurulmasını önleyecek bir duvarın inşa edilmiş olmasıdır. Gezi gibi çok kritik kimi tarihsel momentler haricinde 12 Eylül zorbalığı, ezilenleri genel olarak kendi hayatlarını izlemeye mahkûm etmiştir. Soğuk Savaş’ın hediyesi bu mahkûmiyet, tüm kurumlarıyla ve gelenekleriyle aşılamadıkça toplumsal psikolojiyi patolojinin kavramlarıyla açıklamak mümkün oluyor.
Oysa aynı faşizme karşı, 1984’ten bu yana yaşanan bir başka direniş, yarattığı değerlerle ve politize edilmiş bir ezilenler dinamiğiyle, Batı’ya bu patolojileri aşma noktasında büyük bir enerji ve olanağı sunma ısrarı gösteriyor.
Bu anlamıyla 7 Haziran katilin sunduğu şemayla tarihsel bir hesaplaşma olanağı sunuyor. Toplumun ön yargılarını yıkabildiğimiz, kendi hayatına seyirci değil sahip olma olanağı yaratabildiğimiz oranda katille hesaplaşacağız, kendimizi de sağaltmış olacağız.
[button link=”www.sodap.org/m-sinan-mert-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]