Güngören Provokasyonuyla İlgili SODAP’ın Açıklaması
Kirli Oyunların Sahipleri Halka Hesap Verecek!
Güngören’de geçtiğimiz Pazar akşamı gerçek bir terör eylemi yaşandı. Tek hedefi kim olduğunu önemsemeksizin, mümkün olduğunca çok sayıda insanı öldürmek olan kör şiddet, Güngören’de 18 kardeşimizi bizlerden ayırdı.
Bu yaşadığımız kör saldırı muhakkak ki egemen güçler arasında yaşanan hesaplaşmanın bir boyutu olarak gerçekleşti. “Filler tepişir, çimenler ezilir” sözü tam anlamıyla gerçek oldu. Aynı anda Kerkük’te de benzeri bir provokasyonun yaşanmış olması, bir takım güçlerin saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiğini bizlere kabullendirebilmek için gösterdiği tez canlı çaba, işin içinde büyük bir tezgâh olduğunu gösteriyor. Demek ki birileri kendi kör çıkarları için binlerce insanın kırımı anlamına gelen bir etnik iç çatışmanın fitilini tutuşturabilmek için gün sayıyor. Binlerce suçsuz insanın kanı üzerinden siyaset yapabilecek kadar insanlıktan çıkmış bir güruhla karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Saldırı, devlet içerisinde bir takım yeni düzenlemelerin yapıldığı bu süreçte bir şeylerin gidiş yönünü değiştirmek için yapılmış olabilir. Uluslar arası gizli servislerle işbirliği halinde yaratılabilecek bir iç çatışmanın rantını toparlamak adına gerçekleşmiş olabilir. Susurluk’taki tepkinin 28 Şubat kaldıracına dönüştürülmesinde olduğu gibi, Ergenekon rüzgârıyla Kürt hareketinin çok yönlü tasfiyesine kalkışmak gibi bir plan hayata geçiriliyor olabilir.
Fakat şurası açık ki halk, kontrgerillayı açığa çıkarmak ve onun günahlarıyla hesaplaşmak gibi bir görevi önüne koyamadığı sürece, bu derin organizasyonlar hayatlarımızın üzerinde Demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam edecekler. Sazı biz elimize almadıkça onlar çalacak, biz oynamaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin yıllardır çözemediği olanca demokratik sorun (başta Kürt sorunu) orada öylece durduğu müddetçe, bir takım kirli parmakların kaşımasıyla hızlıca yükselen bir iç gerilimin içinde kendimizi bulduğumuz bu uçurum kenarı yaşamlardan kurtulamayacağız.
Bu saldırının iğrençliği, bizlere yukarıda andığımız ve birbiriyle bütünüyle iç içe geçmiş iki görevimizi yeniden hatırlattı: Halkın adaletini kontrgerillayı ve tüm derin devlet organizasyonlarını tasfiye edecek bir güç olarak tahkim edebilmek ve ülkemizi bir halklar hapishanesi olmaktan çıkarıp özgürlükler ülkesi haline getirecek mücadeleyi yükseltebilmek.
Bu duygu ve düşünceler ışığında saldırının yarattığı acıları yüreklerimizin en derinlerinde hissettiğimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
SODAP (Sosyalist Dayanışma Platformu)