Erdoğan Yenikapı’da tam bir şov yaptı. Bu şov’un “fetih ruhu”yla nasıl bir bağlantısı vardır? Tarihde çöküşe yaklaşan sultanlıkların debdebesi artmıştır. AKP iktidarı Kutlu doğum haftası, Çanakkale ve Fetih kutlamalarıyla yeni bir ulusal bilinç yaratmak istiyor. Cumhuriyetin yakın zamana kadar gelmiş olan kemalizm temelli ulusal bilincinin tasfiye edilip yerine islamla -türklüğün karmaşası bir yeni bilinç oluşturuluyor. Fetih kutlaması bütün debdebesiyle bu yoldaki yerini aldı.
Fetihden önce Osmanlı büyük bir bunalım yaşamıştır. Tarihteki adıyla Fetret Devri 15.yüzyılın başlarında şehzadelerin birbiriyle savaşları olarak bir kaç on yıl sürmüştür. Fetret devrindeki en ünlü isyan Şeyh Bedrettin’in ismiyle anılır. Osmanlının ilk yıllarında egemen olan dirlik düzeninde toprakta mülkiyet yoktur. Toprak “beyt-ül mali müslimin”-müslümanların ortak malıdır. Bu mülkiyet zamanla aşındırılır. Fetret devri isyanlarının altında bu gerçeklik yatar. Dirlik düzeni ilk derebeyleşmeyle bozulmaya başlayınca isyanlar patlamıştır. Bedrettin isyanı bu derebeyleşmeye, toprakta ortak mülkiyetin aşındırılmasına karşı bir isyandır.
II.Mehmet henüz Fatih olmadan Osmanlı Dirlik düzenindeki bozulmalara el attı. Derebeyleşen dirlikçilerin kellesini aldı, Osmanlının yitirmeye başladığı ruhunu yeniden diriltti. Ancak bundan sonra İstanbul’un fethine girişebilmiştir.
Osmanlı akıncıları Bizans tekfurlarını tek tek vurup düşürürken henüz çobanlıktan çıkmamış orta barbar bir kavimdi. Çoban-göçebe ekonomisi henüz özel mülkiyeti tanımadığından , Osmanlılar Bizans derebeylerinden aldıkları toprakları üstündeki köylülere tasarruf hakkıyla dağıttılar. II. Mehmet fatih olmadan Osmanlı, özel mülkiyet tanımayan toprak düzeni ile Bizans tekfurları elinde inleyen köylülerin gönlünü ve aklını çoktan çelmişti. Fetihin ruhu bu gerçeklikte gizliydi.
Erdoğan fetihi içi boş, gösterişli bir kahramanlığa dönüştürürken “ruhu”yla da tam bir zıtlık içinde olduğunun farkında bile değildir. Bu detay onun için önemli de değildir. İstanbul’un rantıyla büyüyen bir siyasetçinin fethin ruhuyla ne ilgisi olabilir?
Fetihde bir başka detay daha vardır. Osmanlı Bizansı feth ettikten sonra zamanla kendisi de Bizans tarafından feth edilmiştir. Onun kültürü, yönetim anlayışı Osmanlı’nın sarayına girmiş ve yer etmiştir. Sarayda debdebenin artması, Padişahın “kafes arkasına” çekilmesi Bizansın Osmanlıyı feth etmesinin sonuçlarıdır.
Erdoğan fetih ruhunu korumaktan söz etti. Bu ruhla ne yapacaktır? Avrupa’yı veya Balkanları yeniden feth edemeyeceğine göre Ortadoğu’yu mu feth edecektir? Bu hayalden bile öteye bir fantazi olur.
“Dünya malına önem vermediğini” söyleyen siyasal islam AKP ile iktidar koltuğuna sağlamca yerleşince, Bizansın Osmanlıyı bozduğu gibi, çok daha büyük bir hızla yozlaştı. Dünya malını edinmek için çılgınca bir hızla yağmaya başladı.
“Fetihin ruhunu korumak” bu noktada anlama kavuşuyor. AKP iktidarının feth edeceği iki şey vardır: başkanlık sistemi ile siyasal iktidarda mutlak egemenlik; dünya malında rant ile vurgun!
[button link=”www.sodap.org/mehmet-yilmazer-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]