Emperyalistler ve İşbirlikçileri, Kanlı Ellerinizi Libya’dan Çekin!
Emperyalizm kanlı yüzünü Libya’da bir kez daha tüm dünya halklarına tüm açıklığı ile sergiliyor.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika halkları, emperyalizmin onayı ve desteği ile tepelerinde yıllardır hükmeden işbirlikçi rejimleri bir bir sarsmaya başladılar. Tunus’ta açığa çıkan dalga Mısır ile doruk noktasına çıktı. Şu anda tüm coğrafya isyan ateşi ile alevlendi.
Emperyalizm özellikle Mübarek gibi önemli bir destek gücünü kaybettikten sonra, söz konusu ayaklanmaların bölgedeki statükoyu kökten sarsmaması için sürece etkin bir şekilde müdahil oldu. Son Irak Savaşı döneminde emperyalizmle uzlaşmaya soyunan Kaddafi’nin Libya’sının zengin petrol yatakları zaten gözleri kamaştırmaktaydı. Halk isyanını desteklemeyi gerekçe göstererek emperyalizmin bölgeye askeri müdahalede bulunması, isyanların itibarını dünya halkları nezdinde zayıflatma işlevini de görmektedir. Zaten bir grup iflah olmaz umutsuz, tüm bu isyan dalgasının emperyalizmin Büyük Ortadoğu projesi ekseninde bölgeyi yeniden yapılandırma için müdahalesinin önünü açacak bir tezgâh olduğunu ilk günden itibaren iddia etmektedir. Oysa halkların yoksulluğa, zulme, yıllar yılı tepelerinde hüküm sürüp servetlerine servet katan diktatörlere neden şimdi isyan ettikleri değil, neden yıllardır isyan etmedikleri sorgulanmalıdır. Zulme karşı isyan mümkündür, ezilenlerin öfkesine sonuna kadar mukayyet olabilecek bir yöntem henüz keşfedilmemiştir. Fakat şunu da not etmeden geçemeyiz. Emperyalizmin açık zoruna yaslanarak, ona tabi olarak yürütülen bir mücadeleden adalet ve özgürlük beklenemez, kendi halkının kırımına ortaklık edenin adı haindir.
Devrimci tutsakları F tipi cezaevlerine yerleştirebilmek için yapılan katliamın adına “Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilmişti. NATO’nun Libya operasyonunun da “İnsani Yardım Operasyonu” olarak anılması şaşırtıcı değildir. Fakat emperyalizm ve dünyanın kanını iliğini kurutan uluslararası sermaye, insanlığa karşı işlediği bu suçlarını hiç bir şeklide gizleyemeyecektir. Ezilen halklar, ödedikleri bedellerin hesabını bir gün mutlaka soracaktır.
NATO operasyonunun maskaraya çevirdiği isimlerden önde geleni ise Tayyip Erdoğan’dır. “Ne NATO’su! Olur mu öyle saçmalık” noktasından, NATO’nun hava operasyonunu yönetecek komuta merkezine ev sahipliği yapan ülke durumuna geçebilmek için gösterilen aşırı esnekliğe dilimizde en hafif tabirle “ilkesizlik” ve “iki yüzlülük” denir. Ortadoğu’nun hamisi mi, Ortadoğu halklarının katili mi? İkisinin birden olabileceğini sanan bir Başbakan’a sahibiz. Başbakan’ın “tüp gaz-nükleer santral” benzetmesi sonrasında politik mizah tarihine geçebilecek bir diğer değerlendirmesi de “Libya halkına silah sıkanların tarafında olmayacağız” şeklinde oldu. Gemileri ve hava üsleri ile operasyona katılan bir ülkenin lideri söyleyince anlaşılması zor sözler.
Sonuç olarak, dünya halkları emperyalizmin bu akbabalığının ve devrim hırsızlığının hesabını muhakkak soracaktır!
Emperyalizm Yenilecek! Dünya Halkları Kazanacak!
25.03.2011
SODAP
Sosyalist Dayanışma Platformu