ABD koalisyonunun hava saldırılarının karadan bir postal desteği olmadan başarıya ulaşmayacağını bilmeyen yok. Ama postal bulmak sorunlarla doludur. Bölgede Kürtlerin en iyi aday olmasına karşı direnen Ankara, sonunda ABD’ye Esad muhalifleri arasından aday bulma önerisini kabul ettirmişe benzer. Anlaşma hem birçok soruyu akla getirmekte hem de karanlık ve art niyetli gözükmekte. Yakında ülkemize gelecek ABD yetkilileri ile bu konu daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Anlaşmaya göre Suriye ılımlı muhalifleri arasından 2 ay süren inceleme sonrası militanlar seçilecek ve bunlar Türkiyeli subay öğretmenler tarafından 8 aylık sıkı bir eğitime alınacaktır. Ayrıca bunlara Amerikalı subayların da ders vereceği söyleniyor. Bizler için en karanlık olgu ılımlı muhalif kavramıdır. Bunların seçim kıstaslarının Ankara’nın bölgedeki politikalarına göre çeşitli yelpaze ve renkte olacağı açıktır. ABD de bu işe göz yumma kararı almış görünmektedir.
Batının üç yıldır denediği, Obama’nın çok amatör bulduğu ve sonuçta verilen askeri ve maddi desteğin uzun süredir çekildiği muhalifler bir türlü rüştlerini ispatlayamadılar. Birçok koalisyon kuruldu birçok dağılma yaşandı, neyin ne olduğunu izlemenin ucu kaçtı. Seküler denilenin içinde de çeşitli anlayışlar var. Bizde en çok bilinen Özgür Suriye Ordusu bunlardan biridir. Ilımlı denen muhaliflerin arasında bile IŞİD’a yakınlık duyanlar var. Muhalif koalisyonundaki İslamcı kanadın yelpazesi de geniş. Ilımlısı var, radikali var. Radikal kanat sayılabilecek Nusra kanadı IŞİD’a katıldı.
Suriye muhalefeti içindeki örgütlerden bir tanesi hariç hepsi, ABD koalisyonunun hava saldırılarına karşı olduklarını açıkladılar. Çeşitli gerekçeler getirdiler. Ancak ana gerekçeleri hava saldırılarının, aynı Ankara iktidarının da söylediği gibi, Esad’ın işine yarayacağı onu güçlendireceğidir. “Esad’a yardım ediyorsunuz.” diye bağırdılar. Suriye Müslüman Kardeşleri de “Suriye halk katilleri arasına yeni bir katil daha katıldı.” diye açıkladı.
Hava saldırılarına karşı olmanın temel nedeni ABD politikasındaki son değişikliktir. Obama özünde Esad’ı yıkma emelinden vazgeçmiştir. Kanıtı ABD Senatosu’ndan çıkan 500 milyon dolarlık muhaliflere destek paketidir. Bu yardım Suriye muhaliflerine bir koşulda verilecektir: IŞİD güçlerine karşı dövüşeceklerse. Evet, tekrar edelim. IŞİD’a karşı dövüşeceklerse, ABD kendilerine askeri yardım yapacaktır. Obama stratejisi değişmiştir. Artık düşman Esad değil IŞİD’dır. Şimdi hatta Suriye muhalifleri Esad ile ulusal uzlaşmaya zorlanıyor. Onunla anlaşın, ortak bir koalisyon kurun, koalisyonda Esad da olabilir deniyor. ABD Suriye muhalefetinin Esad’ı deviremeyeceğini anlamış ve politik bir dönemeç almıştır. Suriye muhalefeti asıl bu ortada bırakılmaya öfkelidir.
Hadi 500 milyon dolarlık yardım bir yana, hava saldırılarına karşı olmanın başka nedenleri de var. Birinci en önemli gerekçe IŞİD’ın da Esad’a düşmanı olmasıdır. Hava saldırısı Esad düşmanını yok etmeye yöneliktir. IŞİD ezilirse muhalefet de güç kaybedecektir. Esad muhtemelen IŞİD’dan boşalan alanları geri alacaktır. İkinci olarak hava saldırıları sayesinde Esad’ın eli boşalmış ve diğer muhaliflere saldırı artmıştır. Mevzi kaybetmeye başladılar. Üçüncü olarak muhaliflerin aralarındaki anlaşmazlıklar artmıştır. Zaten strateji ve taktikten yoksun olan muhalefet, şimdi bölgede değişen durumla ilgili ne yapacağın bilemiyor. El altından IŞİD ile bağlantısı olanlar başka havadan, diğerleri başka havadan çalıyorlar. Örneğin El Nusra, IŞİD ile ittifak yaptı ama ona yakın olanlar bu kez ne yapacaklarını şaşırdılar. Militanlar arasında o gruptan bu gruba bol bol yatay geçişler oluyor. Kimi örgüt yok oluyor kimisi bir daha bir daha parçalanıyor. Yani hava saldırıları var olan ittifakları çok zor durumda bıraktı.
Hava saldırılarına destek veren bir tek Ankara ve Körfez ülkeleri yanlısı sürgündeki Suriye Muhalefet Koalisyonu oldu. Onların da isimleri var cisimleri yok gibidir. Özünde bunlar da Özgür Suriye Ordusu içinde ittifaktırlar. Yüce Askeri Komutanlığı içinde olmaları gerekir. Ama Suriye içinde destekleri yoktur.
Türkiye Suriye muhalefeti içinde kendine destek bulur. Ankara da Suriye muhalefeti gibi ABD’nin Esad’a yüzünü dönmesinden ve Kürtlerle işbirliği yapılmasından rahatsız oluyor. Suriye’yi işgal edip hükümranlığını genişletme emellerine yeni bir darbe yedi. Hava sahası ve işgal alanı ile bunu telafi etmeye çalışıyor. Ancak sonunda en azından ABD’den kendi bölge politikalarına göre yedek güç eğitme tavizini koparttı. Karşılığında da İncirlik üssünün gözetim için kullanılmasına izin verdi. Ankara Ortadoğu karmaşasına kendi kafasına uygun asker yetiştirecektir. Yeni bir karanlık yola sapıyor. Yeni ikili bir oyuna soyunuyor. Bölgede zaten var olan çatallanmalar daha çatallı hale gelecektir.
Özellikle ABD ve Batı asker yetiştirmekte çok eskiden gelen bir deneye sahiptirler. Deneylerine Afganistan ve Irak’ta yenilerini eklediler. Afganistan’da yetiştirdikleri askerler, 2012 yılında 45 ABD askeri ve koalisyon çalışanı öldürdüler. Irak asker öğrencileri silahlarını öğretmenlerine az çevirmediler. Koca koca rütbelileri katlettiler. Verilen eğitimlerin başarısı da şimdi IŞİD karşısında dövüşmeye çalışan Irak askerlerinden bellidir. Musul’da hezimete uğradılar. Suriye Muhalifleri arasında eğitilenlerin bir kısmı sonradan Nusra cephesine katıldılar. Hatta baştan hesaplı geldikleri biliniyor. Silahları da beraberlerinde götürdüler. İsrail sonunda bunlara Golan sınırını kapattı. Hem eğitilecek seçimi zordur hem de kimse sonuna kadar “sadakat” sözü vermiyor. Asker yetiştirme işi çok sancılı ve karanlık bir iştir. Her şeyde tutmaz ve silah bir anda geri tepebilir. Ankara’nın bunları bildiğine şüphe yoktur. Ama onun artık bu karanlık sularda kumar oynamaktan başka yolu kalmadı. Ankara çaresizlik içinde halklarımızı bir maceraya daha sokuyor.