[email protected]
SODAP SODAP SODAP
  • Anasayfa
  • Tarihimiz
    • Dr. Hikmet Kıvılcımlı
  • SODAP
    • Neden SODAP?
    • Program
    • Tüzük
    • Kurumsal Kimlik
    • Arşiv
      • 2021
      • 2020
      • 2019
      • 2018
      • 2017
  • Açıklamalar
  • Yayınlar
    • Sosyalist Dayanışma Dergisi
    • Direniş Dergisi
    • Yol Dergi
  • İletişim
  • Bağış Yap
SODAP'a Katıl
  • Home
  • /
  • Mehmet Yılmazer
  • /
  • Dünyanın Gidişi – Mehmet YILMAZER

Dünyanın Gidişi – Mehmet YILMAZER

23 Aralık 2014

Yıl biterken dünyaya bakmak yersiz olmaz. 2014, ekonomik ve siyasal sancıların sona ermeyip daha da biriktiği bir yıl oldu. 2008 büyük krizi hala etkilerini sürdürüyor. 2015’de krizden bir çıkış beklenmediği gibi, dalganın üçüncü dünyayı daha güçlü vurması bekleniyor. Dünyanın para kuyusu ABD, artık kuyudan para çekmeyi bırakıyor. Aksi durumda dünya ekonomisi dolar bolluğundan çılgın noktalara tırmanabilirdi.

 

Yatırımlarda bir kıpırdanma henüz yok. 2008 krizinin 1929’dan temel farkı, çürükleri de içinde tutmasıdır. Özellikle büyük bunalımlar kapitalizm açısından bir elenme, arınma sürecidir. Çürükler dökülür, düşmeyenler yeni buluşlar ve yeni yatırımlarla yola devam ederler. 2008 krizinde batışlara sonuna kadar izin verilmedi. “Batamayacak kadar büyük” gerekçesi, aslında tekelleşme ve buna bağlı olarak çürümenin itirafından başka bir anlama gelmiyordu. Kapitalizmi büyük bunalıma götüren finansallaşmada bir dönüşüm yoktur. Federal Rezerv’in piyasaya sürdüğü dolarlar hala bankalar eliyle spekülasyona yönlendiriliyor.

 

Öte yandan, kapitalist merkezlerde ekonomiyi, daha doğrusu yatırımları sürükleyecek büyüklükte yeni alanlar ortaya çıkmamıştır. İnformatik sanayi şişti ve iki binli yılların başında patladı. 2001 krizi ile informatik sanayi yolundan “sürekli büyüme” hayalleri de borsanın uçurumlarına düşüp kayboldu. Aday gösterilen gen ve nano teknolojisi üzerine sürekli büyüme hayalleri henüz kurulamıyor.

 

Kapitalizmi beş yıldır süründüren kriz kendini siyasal gerilimlerle ortaya koymaya devam ediyor. Batı dünyası kendi çıkışını Rusya ve Çin’in çöküşünde gördüğü için bu yolda sürekli fırsatlar yaratıyor. Ortadoğu’daki savaşlar Batıya avantaj sağlamadığı gibi sonucu kestirilemeyecek belirsizlikler yaratmaya devam ediyor. Arap isyanları emperyalizmin müdahaleleri ile etkisiz hale getirildi. Batı dünyası kısmen yeniden egemenliğini kuruyor. Fakat ortalık o ölçüde karışık ki emperyalizmin olayların denetimini elinde tuttuğunu söylemek abartı olur.

 

Batı emperyalizmi en güçlü rakiplerini-Rusya ve Çin’i-geriletmek için Ukrayna krizini tırmandırdı. Bu konuda AB ve ABD tam üst üste düşmese de büyük ölçüde paralel davranıyorlar. İşin özünün enerji savaşları olduğu açıktır. ABD’de bulunan kaya gazının çok tartışmalı çıkarım teknikleri enerji savaşlarının devamını kaçınılmaz kılıyor. Rusya henüz bakir alanlarıyla birlikte dünyanın en büyük enerji kaynaklarına sahiptir. Clinton’ın dışişleri bakanı Madeleine Albright zamanında bu gerçekliği “bir ülkenin tek başına sahip olamayacağı kadar büyük doğal kaynaklar”  açıklamasıyla dile getirmişti. Bu tehdit kokan ifade emperyalizmin niyetini çok iyi açıklıyordu.

 

Bu nedenle Rusya ve Batı arasında gittikçe artan gerilimin arka planı çok derindir. Konu sadece Rusya’nın zengin doğal kaynaklara sahip olması değil, bu kaynakların çok büyük olmasındadır. Emperyalizm, Ortadoğu üzerinden Rusya’yı yeterince hırpalayamayınca doğrudan en kırmızı çizgilerine müdahale etti. Bu gerilimde yine AB ateş hattında ABD ise kendi kıtasında güvendedir. Tarih bu konuda tekrar eder mi? Etme olasılığı oldukça zayıf olsa da, alternatifi, yani Rusya’nın güçlenmesi Batı dünyası için tam bir kabustur.

 

Washington, çoktandır kurguladığı stratejik yönelişini bir türlü yaşama geçiremiyor.  Dünya ekonomisinin ağırlık noktası haline gelen Uzakdoğu’ya yönelmek ve Rusya-Çin ittifakını baltalamak, Amerika’nın temel stratejik tercihidir. Fakat Ortadoğu’daki bataklıktan çıkıp bu stratejiyi uygulayamamıştır. Bunun yerine Ukrayna üzerinden Rusya’yı Sovyetler Birliği döneminde olduğu gibi bir “stratejik sapma”ya  sürüklemek istemektedir. Silahlanma yarışı Sovyetlerin büyük kaynaklarının israfına neden olmuş, ekonominin diğer yanını çürütmüştü. ABD, aynı yoldan gitmek istiyor.

 

Putin ulusa seslendiği konuşmasında benzer bir hataya düşmeyeceklerini vurguladı. Dolar hala dünya parası olduğu için, Washington dünyanın sırtından silahlanma masraflarını karşılayabiliyor. Bugünkü dünyada bu başka bir ülke için mümkün değildir. Rusya enerji gelirleriyle hala sanayisini çeşitlendirecek yatırımlara yönelemedi. Bir gecede kapitalist olan Rus burjuvazisi bunu becerebilir mi?  Çok şüpheli! Fakat öte yandan başka alternatifi de yoktur.

 

Uzakdoğu’da Çin ve kısmen Rusya’nın ağırlığı artarken ABD eski yollardan giderek bu gidişi durdurmaya çabalıyor. Çarşambadan perşembenin gelişinin belli olduğu gibi 2015’in gelişi de bellidir. Kuşatma ve gerilimlerle Rusya ve Çin’in kaynaklarını silaha yönlendirerek tüketmek, emperyalist dünyanın elinden bırakmadığı saldırı yöntemidir.

 

Ertelenen çözümlerin de yaptığı yığınak ile dünya 2015’e adım atıyor. Kökeninde enerji paylaşımının bulunduğu savaşlar devam edecektir. Ancak gelecek dönemin bir farklı yanı olabilir. Bilgi-hizmet kapitalizmi on beş yıldır geliştirdiği informatik teknolojisiyle yeni üretim ve sanayi alanlarına açılma potansiyelini kazanmıştır. Gelecek on yılda bu alanlardaki rekabet de hızlanacaktır. Bu süreç ertelenen çürüklerin dökülmesi yarışını arttırabilir.

 

Şöyle de sorulabilir. Finansallaşmanın derinleşmesi ile kapitalizm çürümeye devam mı edecektir? Üretimin yetkinleştirilmesiyle başka bir dönemin kapısı mı açılacaktır? Her iki durumda da örtülü kalan sınıflar mücadelesi için farklı bir dönem başlıyor. Tüm dünyada bunun işaretleri kendini ortaya koyuyor.

[button link=”http://www.sodap.org/mehmet-yilmazer-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]

Share:
prev post next post

Son Yazılar

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım
  • En asgari 15 bin
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama bütçe
  • 1 Mayıs Bildirisi​
  • Yaşanacak Bir Ülke Yaratacağız

Son Yorumlar

  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Trump Üçüncü Dünya Savaşına mı Hazırlanıyor? – Mehmet YILMAZER | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Tegucigalpa Dersleri | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için 2019 Savaşları | SODAP
  • M. Sinan MERT Tüm Yazıları için Demokrasiyi Boğan Anti-Amerikancılık – M. Sinan MERT | SODAP
  • Mehmet YILMAZER Tüm Yazıları için Eksen Kaymasında Son Durum – Mehmet YILMAZER | SODAP

Categories

Recent Posts

  • Katliamların hesabını örgütlü gücümüzle soralım

    Aralık 20, 2022
  • En asgari 15 bin

    Aralık 12, 2022
  • Savaşa değil depreme, ölüme değil yaşama

    Kasım 23, 2022

Archives

Meta

  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.org

SODAP

Sosyalist Dayanışma Platformu

Twitter Facebook Instagram Youtube

Copyleft © 2021