Metal işkolunda Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından başlatılan grev, yıllar sonra endüstriyel işkolundaki büyük bir grevin başlangıcı. 15000 işçiyi kapsayacak bu grevin ikinci dalgası 19 Şubat’ta. Greve gelinceye kadar yaşananlar ve grev sürerken yaşanacaklar, sınıfın sendikal mücadelesi açısından pek çok yönden tekrar tekrar irdelenmeyi hak edecek kadar önem taşıyor.
İşveren sendikası MESS, ülkenin en güçlü işveren kurumu. Gerek geçmişi gerekse de duruşu, işveren kesimini doğrudan etkiliyor ve ülkedeki toplu iş sözleşmelerine yön çiziyor. Katı tutumu ile adeta tüm işverenlerin öncü gücü. Keza Birleşik Metal-İş de gerek sendikacılık anlayışı, gerekse mücadelesi ile pek çok sendikanın ilerisinde.
Ve bu iki kurum yıllardır karşı karşıya. Başlayan grev, bir grevler zincirinin son halkası. İşçi sınıfını sendikal mücadelesinin en üst noktasında. 1977, 1979 ve 1980 yıllarında üst üste yapılan kitlesel grevler, 12 Eylül’le kesintiye uğradı. En son 2010 yılında yapılan grevlerle Birleşik Metal, işverenin dayatmalarına güzel bir cevap verdi.
MESS, 12 Eylül sonrası sendikal mücadeleyi bölmek için yeni bir taktik geliştirdi. İşkolundaki sendikalarla birlikte bir grup sözleşmesi yapmak yerine, işkolundaki yetkili sendikalarla ayrı ayrı grup sözleşmeleri yapmak. Grev öncesi yaptığı basın açıklamasında, “Sendikamız MESS, 1984 yılından günümüze kadar geçen 30 yıllık sürede metal işkolunda örgütlü bulunan ve Türk-İş, Hak-İş ve DİSK konfederasyonlarına üye olan üç ayrı işçi sendikası ile Grup Toplu İş Sözleşmeleri imzalamaktadır. Bu 30 yıllık süre içinde, 1990-1992 döneminde her üç sendikanın da uyguladığı grev dışında, toplu grev uygulaması yoktur. Dolayısıyla 30 yıllık süre içinde grev dönemi de dahil olmak üzere üç ayrı işçi sendikası ile de; aynı içerikte, aynı ücret zammını ihtiva eden, aynı yürürlük tarihli 14 adet Grup Toplu İş Sözleşmesi imzalanmıştır.” deniliyor.
Senaryo ise şöyle özetleniyor: “Yeni dönem için 1.9.2014’ten geçerli olmak üzere üç ayrı işçi sendikası ile eş zamanlı olarak görüşmelere başlanmış ve Türk Metal Sendikası ile 15 Aralık 2014’te, Çelik-İş Sendikası ile de 17 Aralık 2014’te 101.200 işçi için anlaşmaya varılmıştır.”
İşverene en yakın duran Türk Metal Sendikası anlaşma sonucunu şöyle duyuruyor: “İşte Türk Metal, işte sözleşme, işte zafer.” İki gün sonra aynı anlaşmaya imza atan Çelik İş ise oldukça temkinli görünüyor: “Çelik-İş Sendikası, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Metal Grup Toplu İş Sözleşmesi anlaşma tutanağı imzaladı.”
Sıra Birleşik Metal’e gelmişti, ama sendika, “10 kent, 22 fabrika, 15 bin metal işçisi MESS dayatmalarına karşı insanca çalışmak, insanca yaşamak ve çocuklarının geleceği için GREVDE!” dedi ve grev başladı. Temel anlaşmazlık konusu ise, anlaşmanın bu güne kadar olduğu gibi iki yıl değil üç yıllığına yapılmak istenmesidir. Nedenini sendika şöyle açıklıyor: “Üç yıllık sözleşme önerilen zam miktarı ve yöntemi ile ucuz işçiliği sürekli hale getirdiği için işverenler işçilerin zam talebini ertelemiş olacaklar ve işçilik ucuzladığı için yatırımlar artacaktır.”
Türk Metal’in allayıp pulladığı “Artık satışlar üç yıllığına yapılacaktır!” zaferi işte bu! Türk Metal, son altı ayda 7500 yeni üye en büyük sendika olmayı “yine zirvedeyiz” diyerek kutlarken, bu konuda da zirvede olduklarını göstermekten kaçınmıyorlar.
Ancak, son otuz yılda tekrar tekrar oynanan senaryo bu sefer pek tutacağa benzemiyor. İşverenin dolaylı desteği ile Türk Metal’e üye olan işçiler, grev oylamasında sendikalarını pek dinlemiyorlar. Türk Metal’in çoğunlukta olduğu Alstom gibi işyerlerinde “greve evet” kararı çıkması bu oyunun bozulmaya başladığını gösteriyor. Birleşik Metal ise işveren cephesinde oluşan çatlaktan yararlanarak, grevin ilk günü MESS’ten ayrılan beş işverene ait yedi fabrikada sözleşme yaptı.
İşveren saflarında başlayan çözülme üzerine “Birleşik Metal işçileri tarafından uygulanmakta olan grevin, milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesi” kararı ile hükümet devreye girmiş durumda. Birleşik Metal açısından altmış gün, işveren cephesindeki çatlağı genişletmek ve kendi üyelerinin yanı sıra Türk Metal ve Çelik İş üyelerini de mücadeleye katmak için, yeterli bir zaman!
[button link=”www.sodap.org/mehmet-akyol-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]