Son dakika haberi olarak olmasa da bayramda işlenen kadın cinayetleri olduğunu öğrendik. Bu cinayetlerin nerede, nasıl ve ne amaçla işlendiğini anlatarak bu yazıyı daha çarpıcı hale getirmek istemiyorum. Ama herkes küçük bir araştırma yapsa bu haberlere dair çok sayıda kaynağa kısa sürede ulaşacaktır. Bu haberlerin manşetleri de “Bayramda bile kadın cinayeti”, “kadın cinayetleri bayramda da durmadı”, “bayramda da kadın cinayeti” türünden başlıklar…
Yaşamın kadınlar için zor olan hallerinden hep söz ediyoruz. Öyle günler ki… AKP’nin kadın düşmanlığında sınır tanımazlığından kaynaklanan sonuçlar ortada. Kadın; çocuk doğurma aracı, kadın ucuz iş gücü, kadın evin direği vb. Peki bayramlar… Bayramlarda hiç olmazsa kadınlar nefes alsın, mutlu olsun hepimiz isterdik ancak maalesef son yıllarda bayramlarda kadın cinayetlerinin sıkça yaşandığına tanık oluyoruz. Cinsiyetçilikle bütünleşmiş medyanın ise ne denli acımasız haberler yaptığını hep birlikte okuyup hep birlikte izliyoruz. Bu cinsiyetçi dilin kadın cinayetleri ile ilgili haberlerini “bayramda bile kadın cinayeti” olarak servis etmesi “bayramda bari yapmayın” fikrini güzelleştiriyor. Giderek sıradanlaşma yaratan bu durum bayram günleri dışında işlenen kadın cinayetlerinin neredeyse normal olduğunu söylemekle eşdeğer hale geliyor ve bu haberlerde de böyle okunuyor.
Kadın cinayetlerinin temenniden öte, bayramlarda yaşanmamasını beklemek zaten fazla iyi niyet göstergesi olurdu. Ne olacaktı efendim. Bayram kardeşlikti. Bayram kucaklaşmaydı. Erkek sınıfı bayram diye vurmaktan öldürmekten imtina mı edecekti? Hatta bayramların hiç de kadınlara göre olmadığını gösterircesine uygulanıyor şiddet. Birbiriyle çelişkileri olan sınıflar barışmazlar. Erkeklerin bayramlarda kadınlarla barışmamasının sebebi de burada yatıyor. Peki biz kadınlar “bayramlarda bile” bizi katleden bu erkek egemen sistemle barışacak mıyız?
Her gün üç tane kasabın öldürülmesi bizi şaşırtırdı ve üzebilirdi. Ancak her gün en az üç kadının öldürülmesinin toplumda uyandırdığı şeyin aynı şey olmaması kadınların zaten bu sistemde kurban gibi görüldüğünün de kanıtı gibi.
Böylelikle erkek egemenliğine dayanan bu sistemde “bayramda bile kadın cinayeti” söylemi diğer zamanlar hadi ne ise de “bayramda bari yapmayın” düşüncesini zenginleştiriyor ve önümüze getiriyor. Kadına yönelik şiddet ve cinayetler döngüsü, bayramda da sürüyorsa bu durumu aynı zamanda “bayramı kadına fazla hak görmek” olarak da anlarız. Bundan ötürüdür ki kendini bayramla hoş eyleyen kadından bunun hesabı sorulacak ve cinayetler erkek egemen sistemin iktidar aracı olarak bayram ya da değil sürdürülmeye devam edecektir.
Kurban Bayramı’nda cümle Müslümanların kurbanları olarak katledilsek ödediğimiz bedellerle bile toplumda sesimiz duyulurdu. Ama tablo da değişmiyor. Sırada Ramazan Bayramı var. Onda da “bayramda bari yapmayın” dedirtecek haberler okuyacak ve maalesef yine kadınlar olarak kanımız donacak. “Bayramda bile öldürülmeye devam edeceğiz” ama asla erkek egemen bu düzenle barışmayacağız!!!
[button link=”http://www.sodap.org/elif-irmak-tum-yazilari/” align=”right” font_style=”italic” icon=”momizat-icon-pencil” icon_color=”#ffff00″]Yazarın tüm yazıları..[/button]