BATİS ve BAMİS, Kadına Yönelik Şiddeti Bursa’da Protesto Etti
Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS) ve Bağımsız Metal İşçileri Sendikası (BAMİS) kadın üyeleri, 25 Kasım Perşembe günü gerçekleştirdikleri eylemle kadına yönelik şiddeti protesto etti.
Bahar Hastanesi önünde bir araya gelen sendika üyeleri, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Eşitlik ve Özgürlük Mücadelesi Veriyoruz” yazılı bir pankart açarak yürüyüşe geçti. Kent Meydanı’na kadar süren yürüyüş boyunca “Cinsel, Ulusal, Sınıfsal Sömürüye Son”, “Diren, Savaş, Özgürleş”, “Kimsenin Namusu Olmayacağız”, “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Eşit İşe Eşit Ücret İstiyoruz”, sloganları atıldı. Eyleme, Genç İşçiler Platformu (GİP) ve Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) da katılarak destek verdi. Kent Meydanı’na gelindiğinde burada bir basın açıklaması yapıldı. Sendikalar adına hazırlanan açıklama metnini BAMİS Genel Başkanı Ayşegül Bozdağ okudu.
“Onlar bizim kardeşlerimiz, annelerimiz, arkadaşlarımız ve yoldaşlarımızdı”
Ayşegül Bozdağ 25 Kasım’la ilgili tarihsel bilgi vererek başladığı açıklamasında şöyle dedi: “25 Kasım 1960’da, Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde, üç kadın cesedi bulunur. Bunlar Mirabal kardeşlerdir. Ertesi gün El Cardibe Gazetesi’nde, bu ölümlerin bir kaza sonucu meydana geldiğini anlatan bir haber çıkar. Oysa gerçek göründüğü gibi değildir. General Trujıllo’nun diktatörlüğüne karşı yürütülen faaliyetlere aktif olarak katılan üç kız kardeş gizli polis tarafından tecavüze uğrayıp vahşice öldürülmüşlerdir. Aradan tam 50 yıl geçti. Onlar bizim kardeşlerimiz, annelerimiz, arkadaşlarımız ve yoldaşlarımızdı.”
“Zor olsa da ne bahasına olursa olsun, demokrasinin olduğu bir dünya yaratacağız”
Bugün de ülkemizde, tıpkı 50 yıl önce Mirabal kardeşlere yapıldığı gibi kadına yönelik şiddetin yaşamın her alanında sürdüğünü vurgulayan Bozdağ, açıklamasını devamında şunları söyledi: “Daha kaç 50 yıl beklememiz gerekiyor? Biz kadınlar artık ikinci sınıf muamelesi görmek istemiyoruz. Evde, sokakta, işyerlerinde ve yaşamın tüm alanlarında, kendimizi özgürce ifade edecek hayat istiyoruz. İş hayatından koparılmamak ve kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmek için, kreş istiyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Şiddete maruz kaldığımızda, sığınma evleri istiyoruz. Biz kadınlar, demokrasinin olduğu yaşanacak bir dünya istiyoruz. Zor olsa da ne bahasına olursa olsun, demokrasinin olduğu bir dünya yaratacağız.”