BATİS Çerkezköy Temsilciliği’nde Bilgilendirme Toplantısı
“Kıdem Tazminatı Fonunda Yalanlar/Gerçekler”
1936 yılında İş Yasası’na giren ve nice bedellerle kazanılmış en önemli işçi hakkı olan kıdem tazminatı kaldırılmak isteniyor.
Yazılı ve görsel basında, kurulmak istenilen bir kıdem tazminatı fonu ile çok büyük haklar veriliyormuş gibi yansıtılsa da işçilere yeni hak verilmediği gibi mevcut hakların çoğu tırpanlanıyor, çoğu kaldırılıyor. 20 Kasım günü BATİS Çerkezköy Temsilciliği’nde düzenlenen toplantıda kıdem tazminatı fonu ve yeni uygulama konuşuldu. Saat 14.00 de başlayan toplantının ilk bölümünde Av. Sevgi Evren tarafından yapılan sunumda yapılmak istenilen yasal düzenlemenin çerçevesi vardı. Yeni yasa ve eski uygulamayı karşılaştırmalı olarak sunan sendika vekili, yalanlarla gerçekleri şöyle sıraladı:
1- istifa etse de işçiye kıdem tazminatı alma hakkı tanındığı söyleniyor. Oysa mevcut yasada da işçilerin haklı sebeple istifa ederek tazminatlarını alma hakkı var. Ve bu ülkede işçilerin %90 ı kayıt dışı çalıştırıldığı için HAKLI DURUMDA.
2- Fon kurulduktan sonra işçilerin, 2 yıl 3 süren mahkemeleri beklemeyeceği söyleniyor. Oysa yeni uygulama ile bir işçinin kıdem tazminatı fonuna başvurması için 10 yıl beklemesi gerekiyor. Kaldı ki mahkeme sonunda işçinin tazminatına faiz işlerken, fona başvuru tarihinde faiz alacağı olmuyor. İşçi 10 yılı doldurmadan işçiliği bırakırsa birikmiş kıdem fonu devlete kalıyor, işçiye ödenmiyor.
3- İş yasasına girmeyen kişilerin de bu fondan yararlanacağı söyleniyor. Ama sigortasız, güvencesiz çalışan işçilerin, işveren tarafından kıdem tazminatı primi ödenmeyen, primleri devletten kaçırılan işçilerin kıdem tazminatını nasıl alacağından bahsedilmiyor.
4- Tazminatın kaldırılmadığı söyleniyor, oysa evlenen kadına, askere giden işçiye, emekli olan işçiye tazminat hakkı kaldırılıyor
5- Tazminatın kaldırılmadığı söyleniyor, ama hesap esası değiştiriliyor. Eski sistemde 10 bin Tl alacağı olan işçinin yeni sistemde alacağı 5 bin Tl’ye düşürülüyor. Ve daha birçok hak elimizden alınmak isteniyor.
Yapılan sunumun ardından söz alan Sosyalist Dayanışma yazarı Mert Büyükkarabacak yaptığı konuşmada: “Kıdem tazminatı işçinin iş güvencesidir. Yarın kıdem tazminatı fona devredildiğinde işçi ile işveren arasında hiçbir bağ kalmayacak ve işverenlerin işçileri çıkarması kolaylaşacaktır. Yine bu aynı zamanda güvencesiz çalışmanın bir kural haline gelmesini kolaylaştıracak, işverenler işçilere karşı hiç bir sorumluluk hissetmeyecektir. Ne sigorta, ne tazminat, ne 8 saatlik iş günü; elinde hiçbir hakkı kalmayan işçi sınıfı kölelik düzenine mahkum edilecek. Hükümet ülkeye sıcak para akışını sağlamak için emeği ucuzlatmak istiyor. Bunun da yolu öncelikli olarak kıdem tazminatı yükünü kaldırmak. Yarın da bölgesel asgari ücret diyecek ve asgari ücreti düşürecek. Hükümetin hesaplarına göre iş gücü ucuzlayınca ülkemize sıcak para gelecek ve krizi bu şekilde atlatacak ya da yönetecek. Peki, bu arada olan kime olacak? Kolu kanadı kırılan biz olacağız. Buna izin vermemek bizim elimizde. Kendi irademizi ortaya koymalı, bizi temsil eden siyasi bir örgütlenme ile tüm bu saldırılara karşı durmalıyız, yoksa ahlanıp vahlanmaktan başka bir şey yapmamış oluruz. Birleşmeli ve irademizi ortaya koymalıyız” diyerek birleşik mücadelenin önemini vurguladı.