BADEMLER; “Yaşamı Güzelleştiren Köy”
Zeynep KORU
7 Temmuz 2008
İzmir’in Urla ilçesine bağlı bir köy Bademler. Sıradan bir Ege köyü değil. Öyle güzel doğal zenginlikleri de yok. Hakkında bir fikriniz yoksa oraya gitmeyi akılınızın ucundan bile geçirmezsiniz. Sıra dışılığını oradaki kurulan yaşantıdan alıyor. Düşünün ki halka açık bir parkta Ruhi Su güzel sesiyle size sesleniyor. Kahvelerinde kadın erkek beraber oturabiliyor, köyün gençleri gece yarılarına kadar birlikte dolaşabiliyor. Sol, solcu olmak orada en büyük değer hala. Dükkânlarında Deniz Gezmiş posterleri asılı. 6 Mayıs Denizleri anma etkinliğine yüzlerce kişi katılıyor.
Bademler yaklaşık iki yüzyıl önce Tahtacı Alevilerinin yerleşik hayata geçmesi ile kurdukları bir köy. Seracılıkla geçimlerini sağlıyor köy halkı. Bu köyü farklı kılan özelliklerinden en önemlisi, tüm köy halkının cem evi ve cami yapılmasına karşı çıkması. Cami yapılması gündeme geldiğinde köy halkı ne cem evi ne de cami isteriz diyerek bu duruma karşı çıktılar. “Bizim kabemiz eğitim, sanat” diyerek yatırımların eğitim ve sanat alanına yönlendirilmesini istiyorlar. Boş laftan öte köy halkı gerçekten sanatla ilgileniyor. 76 seneden beri köy halkı tiyatro oyunları sergiliyor. Eskiden köy meydanında sergiledikleri oyunları şimdi imece usulü yaptıkları 300 kişilik tiyatro salonunda gösteriyorlar. Dışarıdan tiyatro grupları da geliyor köye. Senfoni orkestrası bile köye konser vermek için gelmiş. En eski oyuncak müzesi bu köyde kurulmuş. Bir arkeolog, evini ve oyuncak koleksiyonunu bağışlayarak müzeyi kurmuş.
Köyün ekonomisini ayakta tutan en önemli faktör olarak da 1962 yılında kurdukları kooperatifi gösteriyorlar. Dayanışmanın ve hep beraber bir güç olmalarının getirilerini somut, birebir yaşıyorlar.
Bu sene 2 Temmuz Sivas Katliamı’nı anma etkinliği de yapıldı köyde. Köyün gençlerinin düzenlediği etkinliğe neredeyse tüm köy halkı katıldı.
Yaşadıkları güzellikleri onlarla her sohbetinizde hissedebiliyorsunuz. Asık suratlı olmayan, neşeli, hoşsohbet insanlar. Aslında ufacık dönüşümlerin insan hayatını nasıl mutlu kıldığını görebiliyoruz orada. Yeter ki insanca yaşamın ön plana çıktığı bir düzen olsun.