14 Mayıs gecesi acı bir olay sonucu aramızdan ayrılan Alper Eren Yoldaş, ailesi, Nurtepe halkı ve yoldaşlarının katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze, 16 Mayıs Perşembe günü Nurtepe Cemevi’nde kılınan cenaze namazının ardından Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verildi. SODAP ve Liseli Direnişçi Gençlik (LDG) üyesi yoldaşlarının yanı sıra Nurtepe, Güzeltepe halkı, yerelde bulunan tüm devrimci yapılar törende hazır bulundu. Genciyle, yaşlısıyla büyük bir kalabalığın katıldığı Cemevi’ndeki dini törenden sonra helallik alınmak üzere cenaze Yoldaş’ın evinin önüne götürüldü. Alper Yoldaş’ın toprağa verilmesinin ardından SODAP tarafından anma töreni düzenlendi. Alper Eren Yoldaş’ın anısına saygı duruşuyla başlayan törende iki konuşma yapıldı. Konuşmalarda Yoldaş’ın mücadeledeki kararlı duruşu, herkes tarafından beğeniyle karşılanan alçak gönüllü kişiliği vurgulanırken, anısının yaşatılacağı ifade edildi. Alper Yoldaş, son süreçte 1 Mayıs’ta, 6 Mayıs Denizler’in anmasında Taksim’de polis saldırıları karşısında en ön safta yer almıştı.
Alper Eren Yoldaş 14 Mayıs 1993 tarihinde Muş’un Varto ilçesinde yoksul emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Geçim sıkıntısı nedeniyle 1998 yılında İstanbul’a göç eden ailesi Güzeltepe Mahallesi’ne yerleşti. Akraba ve hemşehri ilişkileriyle yaratılan dayanışma havasının yanısıra mahalle hayatında devrimcilerin etkisi güçlü bir şekilde hissediliyordu.
Alper Yoldaş daha 14 yaşındayken devrimcilerle içiçeydi ve adaletsizliğe karşı mücadele isteği taşıyordu. Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde 1. sınıftayken SODAP saflarında aktif mücadeleye katıldı. Lise alanında ve mahalle çalışmasında yer aldı. Liseli Direnişçi Gençlik (LDG) Yürütme Kurulu üyesiydi.
2009 yılında Nurtepe otobanından geçen MHP konvoyunun mahalleye saldırısında gösterilen direnişte aktif olarak yer aldı ve burada daha 16 yaşındayken ilk gözaltı deneyimini yaşadı.
7 Ekim 2012 tarihinde Ankara’da yapılan Alevi Mitingi’nde arama noktasında çıkan çatışmanın ardından yaşanan direnişte militan tutum almıştı. Bu tutuma karşı devletin cevabı dava açmak oldu; Yoldaş’ın davası sürüyordu.
Alper Yoldaş KCK’li tutsakların açlık grevine destek amaçlı Nurtepe’de yapılan açlık grevi eyleminde de gözaltına alınmıştı. Bu eyleme müdahale için polisler geldiğinde eyleme destek olmak için orada bulunan arkadaşlarına “siz karışmayın” demiş ve polislerin onlara saldırmasını engellemeye çalışmıştı.
2013 1 Mayısı’nda Taksim direnişinin en ön safındaydı. Mecidiyeköy’deki barikatlarda direnen SODAP’lılar ana caddeye kadar çıktıklarında Alper Yoldaş en önde pankart taşıyordu. Ara sokaklarda süren çatışmalarda hiç geri durmadı.
6 Mayıs’ta Taksim’de Denizler’in anmasına saldırıldığında Yoldaş yine en öndeydi. Su sıkan panzere karşı elinde SODAP bayrağıyla direniyordu.
Polisin, çetelerin, faşistlerin karşısındaki o korkusuz duruşa rağmen, yaşamın önüne koyduğu sorunlara yenik düştü. O güzel yürek, her karışı O’nun izlerini taşıyan mahallesinde 14 Mayıs gecesi son kez çarptı.
Alper Yoldaş, o güzel ve onurlu yaşamına son noktayı koymadan önce yoldaşlarına ve dostlarına şu mesajı bıraktı: “Hoşçakalın dostlarım, sizi canımda canımın içinde kavgamı kafamda götürüyorum…”
Biz de kendisine diyoruz ki; “Yoldaş, o güzel yaşamına böyle bir sonu konduramıyoruz. Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun! Anını kavgamızda yaşatacağız. Seni hep o güzel gülüşünle, güçlü yüreğinle ve alçak gönüllü kişiliğinle hatırlayacağız…”