Alın Bu Açılımınızı Başınıza Çalın!
80 kişiye daha kelepçe; Kürt halkının 80 temsilcisine, yerel yöneticisine, insan hakları savunucusuna…
Halkın iradesine yasak… Halkın iradesine kurşun… Halkın iradesine gözaltı, zindan… Ve halkın iradesi hücrede… İşte “demokratik açılım”da varılan son nokta.
Bir halk için “açılım” yapacaksınız. Fakat o halkı yok sayacaksınız. O halkın temsilcilerini yok sayacaksınız, susturacaksınız. O halkın partilerine kilit vuracaksınız. O halkın yerel yöneticilerini hücrelere dolduracaksınız. Bu açılımın neresi demokratik?!
Yapılan iş gayet açık. Devletin tek derdi, AKP eliyle Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek. Ortada demokratik açılım falan yok; kürdü inkâr var, tasfiye var. Bir halkın, Kürt halkının onuruyla oyun oynamak var. Onbinlerce Türk ve Kürt gencinin canlarına mal olan sömürgeci faşist anlayışta ısrar var. O zaman “alın bu açılımınızı başınıza çalın!”
Halklarımıza yine direnmek düşüyor. Barış için direnmek. Kardeşlik için direnmek. Özgürlük için direnmek.
İnkâr ve tasfiye, halklarımızın ortak mücadelesiyle, gerçek demokrasi güçlerinin çabasıyla, gayretiyle boşa çıkarılacaktır. Türküyle, kürdüyle, kazanan zulme karşı direnen halklar olacaktır.
Kürt Halkına Özgürlük!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Yaşasın Halkların Zulme Karşı Direnişi!
24 Aralık 2009
Sosyalist Dayanışma Platformu
SODAP